7.Bölüm

667 69 23
                                    

(Asıl hikayemiz yeni yeni başlıyor, keyifli okumalar..
Medyadaki müziği özelikle sonlara doğru geldiginizde okumanızı tavsiye ediyorum🙂)

~Evran'dan~

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.

Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, 
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim, 
Ama gitme, Lavinia. 
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
(Özdemir Asaf)

Lavinia... ah be asi yeşil! Tıpkı adının anlamı gibisin. Bir çiçek gibi eşsiz güzelliğe sahip, aynı zamanada da  ölüm gibi  kıyametim olacak olansın. Tıpkı adının anlamı gibisin asi yeşil!

Onu ilk defa kazada görmüştüm. Gökay la girdiği diyalogu arabanın içersinden  izledim o gün.

Gelen çarpma sesiyle zaten bozuk olan sinirim daha da bozulmuştu. Yetişmem gereken bir toplantıya zaten gecikmiştim, ve sinirlerim had safhadaydı.

Elimi kapıya atıp, tam açacağım sırada onu gördüm. Ve o an tüm bedenimi az önceki sinir hızla terk ederek yabancısı olduğum hislere sürüklemişti beni.

Sadece izlemekle yetindim.

Bir kadından beklenmeyecek sert  hareketleri, hele Gökay gibi dev bir adamı acı içinde kıvrandırması işte en şaşılacak durum buydu.

O an aynada gördüğüm tebessüm eden yansımamla kendime geldim. Bu anlamsız duyguda neydi böyle. Gökaya bağırarak yanıma çağırdım, o yerde durup o hatunu seyretmenin anlamı yoktu.

Bir daha karşılaşmayacağımızı düşünürken o retsoranda gördüm yine, sendeleyerek yere düşmek üzereydi.

O an hiç yapamıyacağım bir şey daha yaptım ve onu tutum. O eşsiz, ürkek asi yeşillerinin tiryakisi olacağımı nerden bilebilirdim ki?

Nefesim kesildi. O an bana nefes olan, bu deli hatunun, hiç bir  parfüme benzemeyen sadece kendisine ait oldugu beli olan, tiryakisi olacağım kokuydu..

Tesadüf diyerek kendimi tutmaya çalıştım ve gözlerine bakarak, nedenini bilmedigim halde istemeyerek o sözleri sarf ettim.

Ilk kırgın bakışı o an yakaladım asi yeşillerinde. Sanki ilk gördüğüm de içinden dişi aslan çıkan hatun o değilmiş gibiydi.

Kendini toparlaması uzun sürmedi, gözlerinde ki o anlamsız ifade dahi dik duruşunu bozmadı.

Yinede kendimi tutmaya çalıştım. Ama daha sonra, o tek damlası içimi kavurup yaktı. Cehennem ateşini dahi yanımda sönük bıraktı.

Bir kaç gün boyunca onu görmemiştim. Içimdeki et parçası neden onu görmediği bir kaç günde sıkışıyordu.

Ben kaçmaya çalışırken neden beni bulmuştu bu hatun? Ulan toplasan iki defa gördüm, damarlarımdaki kan bile bağımlı gibi neden onun kokusunu istiyordu?

Tutabildigim yere kadar kendimi tutacaktım, ama olmadı işte.

Dayanamayıp o gece nerde olduğunu öğrendim. Deniz kenarındaydı, istemedigim ama ayaklarımın beni dinlemeden getirdiği hatun...

Uzun uzun baktı ve derin bir nefes çekti. Irkilerek birşey fark etmiş gibi etrafına bakındı. Beni fark etmesi imkansızdı.

Biraz daha izledim onu, tam gideceğim sırada arkadaşı yanlız bıraktı onu orda. Uzun uzun yürüdü.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin