~Günlerdir içerisinde bulunduğumuz karantina ve ramazan ayına girmemiz sebebi ile bolümü bir türlü yazma fırsatı bulamadım, umarım bundan dolayı bana kızmazsınız.Dilerim ki sıkıntılı günlerimiz daha fazla uzun sürmeden biter. Çok şükür ki bu yıl Ramazan Bayramını görebilmek nasip oldu. Ramazan bayramınız mübarek olsun, hayırlı bayramlar....
~Keyifli okumalar...
~Lavin'den~
Kulağıma gelen eşsiz ses ile yerimde irkildim, alışık olmadığım bir melodiye benziyordu. Muhteşemliği dile dökülemeyecek türdendi sanırım.
Kendimi daha fazla tutamadım ve ayaklarım kendiliğinden harekete geçti.
Merdivenlerden aşağı indiğimde heryeri bir bir kontrol ettim ancak hiç bir şey bulamadım. Sesleri atığım her adımda biraz daha yakınlaşıyordu.
Evi baştan aşağıya gezdim defalarca ama hiç bir yerde yoktu. Öyle farklı ötüyordu ki sanki beni yanına çağırıyordu.
Dayanamadım bahçeye çıkmak istedim belki ordaydı, tekrar aşağı indiğimde Çağlar birşeyler ile uğraşıyordu. Beni gördüğünde hafif tebessüm ederek uğraştığı elindeki malzemeleri gösterdi. Sanırım yine özel bir tatlı yapıyordu.
Tekrar gelen ses ile beklemeden kapalı olan çıkış kapısını açtım ve bahçeye çıktım. Hava çok güzeldi, güneş tüm ihtişamı ile yeryüzünü aydınlatıyordu.
Hafif esen rüzgarın ılık sıcağı adete yüzümü okşuyordu, gözlerimi kapatım istem dışı tebessüm ettim. Sese biraz daha yaklaşmıştım sanırım.
Gözlerimi açarak birkaç adım attım, rüzgâr bahçede ki meyve ağaçlarına resmen serenat yapıyor gibiydi. Böyle güzel bir ana uzun zamandır denk gelememiştim.
"Lavin nerdesin saatlerdir seni arıyorum, hadi ama unutmuş olduğunu sakın söyleme. Kendimi şurada yere atar ağlarım yoksa!"
Tabi ki gelen Angı 'nın sesiydi, hadi ama ne söylemiştim ki unutmuşum! Kahretsin beynimi yemesi kaçınılmaz olucaktı.
"Ağaca çıkıp bana meyve toplayacaktın hani, çilek istiyorum hadi ama lütfen!"
Gösterdiği ağaca baktığımda dallarında birbirinden güzel çilekler bulunuyordu. Iyi de çilek ağaçlarda yetişmezdi ki, yine de kafamda ki düşüncelerden sıyrılmak istedim. Sonuçta hatırlamıyor olsam dahi bir söz vermiştim ve kardeşimin canı bir hayli çekiyordu.
Elinde bana doğru uzattığı boş sepeti alarak ağaca doğru yöneldim. Ağaca yaklaştığım her adımda giderek büyüyor gibi geliyordu, tam önünde durduğumda hepsini görebilmek için başımı hafif arkaya doğru attım.
Güneş âdeta onları ışıltısıyla güzelleştiriyor gibiydi.
Nasıl çıkacağımı bilmesemde sepeti koluma takarak tırmanmaya yeltendim, o esnada güller güzelimin sesini duydum.
![](https://img.wattpad.com/cover/173613450-288-k315899.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Roman pour AdolescentsKalbi atıyor mu? Sahi o bir kalbi olduğunu dahi hisediyormu ki? Siyahın dahi onun yanında beyaz kaldığı bir adam.. Ve gökkuşağını andıran, melekleri dahi kıskandıracak bir kadın... Bir gün karşısına ona kalbinin atığını, hata o asi yeşil gözlerine...