FİNAL
Ilık geçen gün kuşların sesleriyle neşe kazanıyor, adeta insana mutluluk veriyordu. Meltemin tatlı esintisini teninde hisseden genç adam kendine doğru koşan minik bedene kollarını açtı. Üç yaşındaki oğlu Erdem yanına gelip sarıldığında son yıllarda oldukça fazla hissettiği huzuru yine hissetti. "Anne nerede oğlum?" dedi Kaya gülerek. Minik bebek eliyle bahçeyi gösterdi. Kaya kucağında minik oğluyla birlikte Sayıner Köşkünün büyük bahçesine girdi. Tüm ailesi buradaydı o gün ve sevgili karısı Cemre tam karşısısındaki koltukta oturmuş denizi izliyordu. Giderek şişen göbeği ilk hamileliğindeki gibi kendini belli ediyordu. Şimdi o karında minik kızları Hazel vardı. Yakında doğacak ikinci canları.
"Cemre," dedi Kaya ve genç kadının yanağına kısa bir öpücük kondurdu. "Ne zaman geldin?" dedi Cemre gülerek. Sevdiği adamı, kocasını görmesi bile yüzünün ışıl ışıl parlamasına, kalbinin teklemesine ve ellerinin karıncalanmasına neden oluyordu. Kaya bunu hep başarıyordu.
"Az önce. Erdem acıkmış sanırım elimi emiyor," dedi adam minik bebeği göstererek. Erdem üç yıl önce hayatlarına giren ilk meyveydi bu ailenin. İlk adımlarını soğuk bir kış gününde atmış, ilk kelimesi 'anne' olmuştu. Cemre oğluyla arasındaki bağın çok özel olduğunu bilse de, Kaya ile oğlu arasındaki bağın bambaşka olduğunu da biliyordu.
Kaya harika bir baba olmuştu. Ona hamileliği boyunca dikkat etmiş, üzerine titremişti. Cemre'nin unutamadığı şey ise Kaya'nın oğlunu ilk kucakladığı ve kokusunu içine çektiği andı. O kadar etkilenmişti ki bu sahneden, aklından hiç çıkmıyordu. Çıkmasını da istemiyordu zaten. O harika bir baba, mükemmel bir ressam ve sevgi dolu bir kocaydı. Ve Cemre ona sahip olduğu için her gün şükrediyordu. "O zaman yemeğe geçelim. Anneme söyleyeyim," dedi genç kadın ve yerinden kalktı. Kaya şişkin göbeğin bile yok edemediği güzel hatları büyük bir zevkle izledi. Bu zevkin yerini ise derin bir içe çekme aldı. Karısını çok özlemişti genç adam.
Cemre mutfaktaki annesine seslenirken yanına Ulya geldi. "Sen neden kalktın Cemre? Otur lütfen," dedi genç kız ve Cemre'yi sandalyeye oturttu. Tüm aile hamilelere özel ilgi gösteriyordu. Cemre ilk hamileliğinden buna alışıktı. Ulya bir yıldır Yaman ile evliydi. Henüz aileleri büyümemişti ancak Yaman'ın buna çok istekli olduğu her halinden belliydi.
Genç adam bir sonbahar akşamı sevdiği kadına evlenme teklifi etmişti. İki yıllık beraberliklerinin ardından çok gecikmiş doğru bir karar olduğunu biliyordu. Ulya önce mutluluktan ne yapacağını bilememiş, ardından sevdiği adama sıkı sıkı sarılarak cevabını vermişti. 'Evet' demişti 'Senli bir ömre evet'
Evlendikten sonra ise Yaman karısına büyük ilgi göstermiş bazen sinirlenmiş bazen gülmüş bazen deli gibi kıskanıp trip atmış ama hep mutlu olmuştu. Ulya onu varlığıyla bile mutlu ediyordu çünkü. İki yıl boyunca erkeksi duygularına meydan okuyan genç adam Ulya'ya karısı olduğu gün, büyük bir aşk ve zevkle sahip olmuştu. Ve şimdi evliliklerinin birinci yılında genç adam bebek istiyordu. Ulya ise buna dünden razıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kışkırtıcı
General FictionSayıner Ailesi #1# Beş kardeşin aşklarının ele alındığı hikâyede, kimi zaman tutkuyu, kimi zaman saflığı, kimi zaman da komediyi yaşayacaksınız. İstanbuldaki Sayıner Ailesini tanımaya hazır mısınız? @tugcaa ve @cokguluyombenya ortak kitabıdır. ©Tüm...