"Ada Sayıner'in günlerdir düşük olan moralinin eski haline döndüğünü görmek mutluluk verici. Peki ama bu mutluluğun sebebi ne? İşte bunu biliyorum. -kartanesi"
Deniz dalgası büyük köşkün bahçesine taşarken salondan keyifli sesler yükseliyordu. Demet Sayıner her zamanki çekiciliği ile baş köşedeki yerini almıştı. Tıpkı kızı İpek gibi olan saçı ve gözleri canlılığını hiç yitirmiyordu. Ada gülerek çayından bir yudum aldı. "Evet. Gizlice evlenmek istiyoruz," dedi Çağdaş sıcacık bir gülümseme ile. Genç çift ihtişam ya da olay istemiyordu. Sade, sessiz bir düğün onlara yeterdi.
Demet Hanım gülen gözlerle çifte baktı. Tam konuşacaktı ki araya çapkın oğlu girdi. "Evlilik mi? Bu yıl hatta mevsim Sayıner çocuklarını evlendirme yılı mı?" dedi Yaman kahkahayla. Kaya ve Kuzey'in evliliğinden sonra Ada ve İpek'te bu kararı almıştı. Sadece Yaman kalmış ve farkını yine ortaya koymuştu.
"Seni de göreceğiz," dedi Demet Hanım keskin bir bakışla. Oğlunun aşık halini düşünmesi bile onu mutlu ediyordu.
"Ben evlilik düşünmüyorum," dedi Yaman ve yan taraftan gelen kırılma sesini duydu. Ulya... "Yani şimdilik. İzninizle," dedi Yaman ve hızla koridora yürüdü.
Ada ikizinin telaşlı halini keyifle izledi. Sevmek bir kişiliği değiştirebilir miydi? Sevdiği için değişmek diye bir şey var mıydı? Yaman bunların yanıtını veriyordu aslında. Sevginin değiştiremeyeceği ne vardı ki? "Aile arasında minik bir törene ne dersiniz?" dedi Demet Sayıner gülerek. Beş çocuk annesi olmasına rağmen incecik bir bele ve kırklı yaşlarına rağmen kırışıksız hatlara sahipti.
"Olabilir," dedi Ada yavaşça. Elinden gelse sadece nikah kıymak isterdi ama gelenekler vardı. "Gelinliği yarın seçebiliriz ve düğünü... bahçede yaparız," dedi Çağdaş. İki kadın da memnuniyetle gülümsedi.
"Tamam," dedi Ada ve sevgilisinin elini sıktı. İpek'ten önce mi evlenecekti şimdi? Ablası kızmasa iyi olurdu. Aşk sınır tanımıyordu sonuçta.
*****
Yaman iç çekerek çömeldi. Bu kızı hiçbir şey değiştiremezdi ve bunu seviyordu. "Ulya. Bu sefer ki ne?" dedi Yaman gülerek. Malzemenin önemi yoktu. Önemli olan genç kızın zarar görmemesiydi. Bu sakarlıkla o nasıl mümkün olabilirdi?
"Bardak," dedi Ulya mahçup bir ifadeyle.
"Bir bardak daha, bardak cennetini boyladı desene," dedi Yaman. Gülmekten yanakları acısa da durduramıyordu. Bu sadece aşığının başardığı bir şeydi.
"Özür dilerim. Sen öyle deyince," dedi Ulya ve gözlerini kaçırdı. Yaman hızla ayağa kalkıp kırıklara basmadan genç kızın yanına gitti. Onu kolundan tuttuğu gibi evin sayısız odasından birine soktu. Ulya seslice yutkundu. Gergindi. Hem de çok.
"Ne dedim ki?" dedi Yaman kapıyı kilitleyerek. Ulya şaşkın şaşkın ona baktı. Niye kapıyı kilitlemişti ki?
"Şey... evlilik düşünmediğini söyledin," dedi Ulya Yaman'a bakmadan. Bakarsa telaşını kitap gibi okurdu genç adam. Yaman gülerek genç kızın dibine kadar geldi. En sonunda elini beline doladı ve artık tanıdığı kokuyu içine çekti. Bir şarkı mırıldanmaya başladı. "Dans et benimle," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kışkırtıcı
Fiction généraleSayıner Ailesi #1# Beş kardeşin aşklarının ele alındığı hikâyede, kimi zaman tutkuyu, kimi zaman saflığı, kimi zaman da komediyi yaşayacaksınız. İstanbuldaki Sayıner Ailesini tanımaya hazır mısınız? @tugcaa ve @cokguluyombenya ortak kitabıdır. ©Tüm...