"Kaya ve Kuzey Sayıner'in mutlu evliliklerinin bir bebekle taçlanacağı haberini vermekten mutluluk duyuyorum. Ailenin diğer evli çiftleri de bu mutluluğu yaşar inşallah. -kartanesi "
Gün batımı gökyüzünü binbir tona ayırmıştı. Kuşlar telaşsız bir şekilde uçarken, vapurun düdüğü onun tersine telaşlı geliyordu. Tüm bu manzaranın rahatlıkla izlenebildiği Sayıner Köşkünde oturan yaşlı çift huzurluydu. O gün yani 14 Ağustos Bülent Sayıner'in eşi Jale'nin ölüm günüydü. Kaderin cilvesi şuydu ki yeğenleri Arbas'ın doğum günü de o gündü. "Jale yaşasaydı keşke," dedi Demet Hanım. Onun dostuydu Jale, her şeyden önce manevi kardeşiydi. Ve onu kaybetmek tüm aileyi derinden etkilemiş, ölümünün 19. yılında bile etkisini kaybetmemişti.
"Keşke. Seni kaybettiğimi düşünmek bile istemiyorum," dedi Fahri Bey. Yaşlı kadının elini dudağına götürerek öptü.
"Ah Fahri. Öyle mutluyum ki. Çocuklarımız kendi yuvasını kuruyor," dedi Demet Hanım gülerek. Annelik böyle bir şeydi. Çocuğunu düşünmeye daha karnındayken başlardı kadın. Sonra zamanla büyürdü düşüncesi. Tıpkı çocuk gibi.
"İyi akşamlar güzel ailem," dedi Yaman. Evlenmeyen ve evde kalan tek kardeş olarak zamanını fotoğraflar, ağabeylerini ve ablasını ziyaret ve Ulya ile geçiriyordu.
"İyi akşamlar oğlum," dedi Demet Hanım. Yaman anne ve babasının ortasına oturarak ikisinin de yanağını öptü.
"Bu sevincin neden yine?" dedi Fahri Bey gülerek.
"Ulya diye bir hediyeden," dedi Yaman. Mavi gözleri parıltılıydı.
"Sen ne zaman evleneceksin bakalım?" dedi Demet Hanım. Yaman kolunu annesinin omzuna attı. "Ben de evlenirsem şu koca evde yalnız kalacaksınız anne. Biraz daha durun."
Haklıydı. Çoğu yaşlı bu yüzden hırçın olabiliyordu. Emek emek büyüttüğü çocuğunun onları bırakması ve ailesiyle yaşaması, yaşlılar tarafından farklı anlaşılıyordu. "Sende naz yapabiliriz o zaman," dedi Fahri Bey.
"Belki," dedi Yaman tereddütle. Ailesiyle vakit geçirmeyi çok seviyordu genç adam. Ve ailesinin de bunu sevdiğini ve ihtiyacı olduğunu biliyordu.
"Ah ah. Evlendim diye babamı kaptırdım," diyen ses Ada'ya aitti. Hem Çağdaş'ın hem de Ada'nın ailesi burada olduğu için,neredeyse her günlerini bu evde geçiriyordu genç çift. Bundan çok mutlulardı.
"Gel kızım. Oğlum," dedi Fahri Bey kızı ve damadını çağırarak. Ada ve Çağdaş yandaki koltuklara oturdu. Denizden enfes bir hava geliyordu.
"Uyanıksın Yaman," dedi Ada dudak bükerek.
"Mantık canım," dedi Yaman gülerek. En son ve acelesiz evleneceği için düğünü muazzam olacaktı.
"Kavga yok. Hadi bir şeyler yiyelim," dedi Demet Hanım ayağa kalkarak. Ada da onu takip etti ve mutfağa gittiler.
"Ulya. Kızım abin burada, sen de bize katıl," dedi Demet Hanım gülerek. Ulya gülerek hanımını onayladı ve üstünü değiştirmeye gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kışkırtıcı
Ficción GeneralSayıner Ailesi #1# Beş kardeşin aşklarının ele alındığı hikâyede, kimi zaman tutkuyu, kimi zaman saflığı, kimi zaman da komediyi yaşayacaksınız. İstanbuldaki Sayıner Ailesini tanımaya hazır mısınız? @tugcaa ve @cokguluyombenya ortak kitabıdır. ©Tüm...