çünkü en sevdiğim meyvedir vişne

4.4K 435 149
                                    

Chanyeol ile ilk lisenin ilk günü, yemekhane sırasında tanışmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chanyeol ile ilk lisenin ilk günü, yemekhane sırasında tanışmıştık. Kapıya kadar uzayan sonsuz bir sıra vardı çünkü yemekte ilk günden cimrilik yapmamak adına hamburger vermişlerdi. İlk ve son kez okulda hamburgeri o gün yedim, sonrasında hep kuru fasulye verdi şerefsizler. Her neyse, sırada beklemekten artık tansiyonum düşmeye başlamışken zaten iç içe olduğumuz yetmiyormuş gibi kendini hâlâ ilkokulda sanan arkadaşlar vardı. Sıranın arkasından birileri bir hamle yaptı mı domino taşları gibi hepimizi etkiliyordu, bu yüzden birinin yaptığı küçük bir itiş Chanyeol'ü tamamen hissetmeme sebep olmuştu. Ciddiyim, herifle resmen bütün olmuştuk ve ben o anın hem sıkılmışlığı hem de siniriyle özür dilemesine bile fırsat vermeden kafa atmıştım. Bildiğiniz basbayağı ensesinden tutmuş, boy farkı sağolsun kafasını aşağı indirip gömmüştüm kafayı.

Burnundan akan kan dudaklarına ilerlerken gücünü toplayıp, "Ulan şerefsiz!" diyerek üstüme atlamıştı ve yerde yuvarlana yuvarlana birbirimize kafa göz dalmıştık. Sonra hop, müdüremizin odasına tabii.

O gün ilk kafa göz kavgamız gerçekleşmişti ama asla son değildi. Defalarca kez birbirimizi patakladık. Okulun ilk yılı fena düşmandık sonra ikinci yıla geçince aradaki düşmanlık esprili bir hal aldı. İşte dalga geçmeler, erotik espriler falan. En son, bu yılın başında yine birbirimize kafa göz daldık, hem de bayağı ciddi ciddi daldık. Hıncımızı alamayarak,  birbirimizin başını gözünü patlatarak sonumuzu revirde bitirdik. Fiziksel kavgamız her ne kadar bitmiş olsa da sözlü kavgamız revirde devam ediyordu. En son hemşire biz yatışana kadar beklemek için dışarı çıktı ve nasıl oldu, ne ara oldu bilmiyorum ama kendimi Chanyeol'le derin bir öpüşmenin içinde buldum. O günden beri de çoğu günümüz o güne benzer geçti.

Artık işler öyle bir hal almaya başladı ki Chanyeol'den hem nefret etmeye hem de ondan hoşlanmaya başladım, tıpkı delinin teki gibi ve terazinin dengesini bozan şey Chanyeol'ün dün ettiği randevu teklifiydi. Gerçi yine kendi lehine çevirmişti ya, göt herif.

Gün boyunca aptal aptal sırıtarak dolaşmış, şimdi de üzerime bir şeyler geçiriyordum. Giydiğim kolsuz, üstünde madonna'nın resmi olan üstümü okşayarak aynaya bakıyordum. Tamam, hepiniz aynanın karşısında kendinize bir ton iltifat ettikten sonra 'ıy, iğrenç lan bu ne boka benziyo' diyorsunuz. Şşt, ağlamayın, biliyorum yapıyorsunuz işte.

En son saçlarımı da ellerimle iyice dağıttıktan sonra patenlerimi alarak evden çıkmaya yeltendim ki telefonum gelen mesajla titredi.

"Cehennemin kapısında sıra var herhalde."

Mesaja sırıtarak baktığımı fark eden annem eyvahlar çekerek yanıma geldi ve ateşimi ölçmeye başladı.

"Oğlum randevuya çıkıyorsun, ateşin falan mı var?" Annemin bu tepkisine güldüğümde ciddi anlamda büyük bir şok geçirdiğini anladım. Genelde oraya buraya sataşan, cazgır ve memnuniyetsiz bir oğlan olduğumdan randevuya çıktığıma inanamıyordu.

rollerdisco king | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin