Bölüm 8: Umut

42.8K 2.3K 400
                                    

NOT: İYİ OKUMALAR :)




"Efendim Tarık bey geldi. Hangi masaya alacağız. 10 dakikaya çalışanlarının geleceğini söylüyor."

"Murat bey ve ekibi için ayırdığımız masaya onları alıyorsun. Bir karışıklık çıktığını söyleyip özür dile. Murat bey sizi de her zaman ki masanıza alalım. Olanlar için üzgünüm."

"Tarık?"

"Evet efendim. Günay Şirket'i sahibinin oğlu. Tarık Günay." Dediğinde Murat önce birkaç saniye boş gözlerle karşısında ki adama baktı. Ve o sırada arkasından o adamın sesini duydu.

"Sanırım bir karışıklık olmuş ha!" Dönüp bakmasa da konuşanın kim olduğunun farkındaydı. Tarık'a dönmeden karşısında ki adam ile konuşmaya devam etti.

"Sizi uğraştırdığım için üzgünüm. Ancak biliyorsunuz babamın ince çizgileri vardır. Başka masa da yemeği verdiğimi duysa bana büyük olay çıkartırdı."

"Biliyorum efendim siz kusurumuza bakmayın. Yeni çalışanımızın henüz kuralları bilmemesinden. Bir daha olmayacaktır." Dediğinde, Murat başını sallayıp arkasını döndü ve ellerini cebine koymuş dik bir şekilde kendisine bakan Tarık ile göz göze geldi.

Murat başıyla selam verip Tarık'ın yanından geçmeyi planlarken Tarık konuşmaya başladı.

"Merhaba, Murat değil mi? Ben Tarık."

"Merhaba Tarık." Dedi ve Tarık'ın uzattığı eli sıktı. Aynı şekilde karşısında dimdik durmuş hemen hemen aynı boyda olduğu adamın gözlerine bakıyordu.

"Sizinle tanıştığıma memnun oldum. Kardeşinizle pek iyi anılarımız olmasa da." Dediğinde kaşlarını çattı Murat.

"Kardeşimle tanışıyor musunuz?"

"Aslında hayır. Resmi olarak tanışmadık ama biliyorsunuzdur. Çarptığı kız evlilik hazırlığı yaptığım kişiydi." Dediğinde Murat dişlerini birbirine bastırdı. Beklediği fırsat ayağına gelmişti.

"Öyle mi? Ben, olanlar için gerçekten üzgünüm. Ne söylesem telafi edemem biliyorum." Dediğinde Tarık güç gösterisi yaparcasına başını daha yukarı kaldırdı. "Şuan iyidir umarım. Düğün ertelendi sanırım. Ne zaman olacak? Kabul ederseniz bende düğününüzde bulunmayı isterim." Dediğinde Tarık'ın yüzü değişmişti.

"Henüz belli değil." Dedi ve elini uzattı. "Ben sizi tutmayayım daha fazla. Tanıştığıma memnun oldum."

"Bende." Dedi Murat tebessümle. "Mutlaka haber verin tarih belli olduğunda." Dedi ve yanından geçerek bara doğru ilerledi.

Şerefsiz herif. Evlilik hazırlığı yaptığı kızı ne halde bırakıp gitmişti. Kendi yaptığı hataya bakmadan birde kardeşine laf ediyordu. Mete suçsuz değildi evet ama şuan Tarık, Mete'ye değil kendi yaptığı şerefsizliğe bakmalıydı.

Şimdi Rana'nın Tarık'ı görmemesi gerekiyordu. Görürse mutsuz olacağını tahmin etmek çok zor değildi. Henüz olayların etkisini atamadığını biliyordu. Her şey bir yana hala Tarık ile olan resimlere baktığını kaç defa görmüştü Rana'nın. Rana Murat yanına yaklaştığında duymuyordu, çoğu zaman fark etmiyordu ve Murat bir şekilde görüyordu.

Rana'nın yanına gittiğinde önce ne yapacağını bilemedi. Tarıkların hangi masada oturduğunu da bilmiyordu. 'Umarım yakın masa da değillerdir' diye aklından geçirdi. Rana, Murat'ı gördüğünde hafif sıkılmış bir şekilde ayağa kalktı.

"Hallettin mi problemi?"

"Hallettim. Masaya geçebiliriz. Birazdan gelir çalışanlar." Dedi ve Rana'yı masaya doğru yönlendirdi. Bir yandan etrafa bakıp duruyordu. Tarık'ın nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Dikkatini o kadar çok etrafa vermişti ki kendisine seslenen Rana'yı duymamıştı.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin