Geri Dönüş

《5》

Tekrar merhaba....

multimedia da akrobatik basketbol yapan bazı kişiler var... hikayede ki de ona çok benziyor...

Melodi heyecandan yerinde duramıyordu. Evet neden mi? Bugün sezonun açılış partisi için Fast adında küçük bir bar kiralanmış. Basketbol gösterileri içki eğlence.

Biz kendimiz gitmek için plan yapmıştık ama Kaan daha önce çağırdı. Melodi ise yerinde duramıyor.

Aklıma yiyip bitiren ama bir türlü soramadığım o soru.

En sonunda Melodi'yi dürttüm.

"Ya bişey sorucam."

"Sor kanka." dedi yola giden gelen var mı diye bakarken. bizim evin önünde hala kaan'ın bizi almasını bekliyorduk.

"Şey acaba Giray'da orda mıdır?" diye sordum sonunda. Baygın bakışlarıyla bana baktı.

"Şaka mısın kızım? Giray bu sene ki takımın kaptanı olmaya aday. Çok iyi oynuyor. Bunu sorman azcık hani azcıcık saçma değil mi sence?"

"Fazla saçma." dedim. İki gündür okula bile gelmiyordu. Sanırım bu onun için fazla önemliydi. Gelirdi. Gelmeliydi.

En sonunda sokağın başında arabaların farları görününce kafamı çevirmek zorunda kaldım. Tekrar önüme döndüğümde karşımda ki siyah Ferrari'ye baktım. Melodi biraz ilerde Audi R8'e biniyordu. O kaansa bu kimdi? Arabanın kapısını açıp içeri baktığımda direk yola bakan Giray'ı gördüm. Ben şaşkınca bir süre beklerken sonunda o ela gözlerini bana çevirdi.

"Binmeyi düşünüyor musun? " diye sordu alaycı bakışlarıyla.

"Iı şey ben evet yani." diye birşeyler geveleyip arabaya bindim.

Arabanın içi resmen Giray kokuyordu. Ne yapmıştı acaba kendi parfümüyle arabayı mı yıkamıştı?

Kafamı sallayıp düşüncelerimden kurtuldum. Melodi'ler çoktan hareket etmişti.

"Geleceğinden emin değildim." dedim. Sırıttı.

"Böyle bir eğlence kaçar mı? Bu gece gözlerini üzerimden alamayacaksın."

"O ne demek?"

"Güzel bir gösteri. ."

"Ne gösterisi?"

"Sabret." dedi sağa saparken. Uzun ve düz bir yola girdiğimizde hızlandı. Üzerine baktığımda siyah bir şort giymiş olduğunu gördüm. Üstünde de sporcu atleti vardı. Bu onu fazla çekici gösterdiğinden ve tüm kaslarını ortaya çıkardığından arabayı süren yüzüne odaklandım. O da beni inceliyordu.

"Önüne baksana." dedim sırıtmamı engelleyemerek. Kısa siyah elbisemin eteğini çekiştirip arkama yaslandım. O sırada gösterge gözüme çarptı.

190 ile gidiyorduk. Ahh ne harika(!) Hemen kemerimi bağlama girişimine geçtim.

"Boşuna uğraşma. Geldik zaten."

"Ya sen bi gözlerini yola çevirsene." diye çığırdım. Güldü. İçten güldüğü sınırlı zamanların tadını çıkarmak istediğimden kemerle uğraşmayı kesip parketmesini izledim. Tek harekette iki arabanın arasına girmeyi başarmıştı. Ben ise ışınlanmış gibi hissediyordum. Çünkü hiç birşey görememiştim.

Kapıyı açıp indiğimde o çoktan inmişti. Arabanın kapılarını kilitleyip bana döndü.

"Önden buyur. "

"Sen kibarlık mı yapıyorsun? Gözlerim doldu." dedim. Tekrar güldüğünde bugün onun günü diye düşündüm. Sıkça gülüyordu ve mutlu gözüküyordu.