Neden sonra farkına varıyor insan, ayağına takılan bütün taşları yoluna kendi döşediğinin...
Kahraman Tazeoğlu"Cuma cuma cuma günü. En güzel en neşeli gün. Hiçbir dersi dinlememek ne de güzeeeeel..." Bezgince sabah sabah kafamı ütüleyen Melodi'ye sinirli bir bakış attım ama bana aldırmadı.
"Bu haftada bitttiiiiii ama sınav yaklaştı. Hocalar kafamızı siktiii.. Zavallı öğrenciler vize haftası geldi çattıııııı..."
Sınıfa girer girmez çığlık attım. Herkes bana dönerken Berk gelmiş arkadan sarılmıştı.
"Neyin var canım?" Höst! Uzaklaş az! Demek istesemde gülümseyerek kollarından çıktım.
"Melodi kafamı siktide sabah sabah."
"O benim lafııııım!" Diye arkadan bağıran Murat ve kendini onun kucağına bırakmış ensesine tokadı geçiren Nisan aşırı tatlı bir çiftti. Ve ölmeliydiler!
Onlara rahatsız edici bir bakış atıp çantamı sıraya fırlattım. Bugün Aralık'ın biriydi. Melodi'ye döndüm.
"Sen okulun kapanmasına kaç gün kaldığını gösteren takvim yaptın mı? Her sene her dönem yapardın."
"Yapmadım ya unutmuşum ben onu."
"Aşık mısın kızım sen ya nasıl unutursun?"
"Evet aşığım allah allah bilmiyorsun sanki." Dediğinde kıkırdadım.
"Hüloooo! Kim kime aşık." Diye masamıza çöreklenen Nisan'a bakıp güldüm. İyice bizden biriydi artık.
"Sen bilmiyor musun?" Dediğimde hızla başını hayır anlamında salladı. Çağla gelip beni dürttüğünde Kaan'ın sınıfta olduğunu anladım ve Melodi onu farketmemişti bile..
"Ay ben aşık oldum!" Diye çığırdı Melodi.
"Kime yaa!?"
"Can'a." Dedi bezmişçe " Hergün her saniye onu göresim geliyor. Böyle içim kıpır kıpır. Ya kovsam gider mi bu aşk? "
"Üf ilk gördüğü zaman ağzı beş karış açılmış çocuğun kaslarına bakıyordu zaten bu salak. Ben anlamıştım da nasıl öyle bir salaklık yapıp.." sözümün devamını getiremedim.Kaan arkadan fırlamıştı.
"Salaklık mı?! Melodi beni seviyordu. Hala seviyor. Biliyorum. Melodi bak ben bana izin versen bir konuşsak lütfen. Gerçekten sana kendimi affettirebilirim. O arabayı almadım zaten. Ben.. "
"Yeter daha fazla duymak istemiyorum!" Diye bağırdı Melodi yüzünü eğerek. Ağladığını anladım.
"Ama beni dinlemelisin."
"İstemiyorum diyorum ya neden anlamıyorsun?" Diye bağırdı bu sefer. Herkes onlara bakıyordu. Berk gelmiş elimi tutmuştu. Bencillik olsada şuan yanımda olması iyi hissettirmişti. En iyi arkadaşım üzülerek bağarırken benim elim kolum bağlıydı. Emre bir köşede oturmuş sessizce onları izliyordu. Çağla da uzaktan uzaktan söyleniyordu. Murat kendi halindeydi.
Sınıfa giren Giray'la bakıştık. Ama sonra onun bakışları aşağı inince yutkundum. Berkle el eleydik. Gözlerini dikmiş oraya bakıyordu. İçimden küfrettim. Bir an için ortamdan soyutlanmıştım ve sesler boğuk geliyordu. Giray geldiği gibi geri çıkarken kavgayı pek önemsememişti. Bende sınıftan hızla çıkan Melodi'yi gördüğümde tekrar kendime gelebilmiştim.
Bir beş dakika sonra ortam sakinlemişti. Sonrada mesaj geldi.
Girayı buldum. Beni Can'a götürüyor. Ama suratı beş karış! Nesi var bunun? Direksiyonu sıkıp duruyor korkmaya başladım. Psikopat tarafı var mıdır bunun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Dönüş
Novela JuvenilMiray Acar lisenin ilk yılı kötü arkadaşlar, sırtından vuran en iyi dostlar, aldatan sevgili, hakkında çıkan dedikodular ve sürekli aşağılanmasından sıkılmış ve üzerine de ailevi problemler eklenince okuldan kaçmıştır. Amerika' dan geri dönmesi baba...