14 | Teslimiyet

4.3K 348 41
                                    

Akşama Vanilya'ya bölüm gelecek.

Ulaş sarhoş adamı gönderdikten sonra İrem'i eve götürdü ve kapıyı kilitledi. Oturma odasına girdiler.

"Kaçtın da noldu? Yine bana geldin."

İrem bir şey demeden odaya gitti. Korkuyordu. Acaba dediği gibi Ulaş ona dokunacak mıydı?

Kapının kolu hareket ettiğinde İrem arkasını dönüp sıkıca gözlerini kapattı. Korkuyordu, dokunmazdı değil mi? Yapmazdı.

Gözlerini yavaşça açtığında yatakta yatan Ulaş'ı gördü. Ulaş ise İrem'in bu halini görünce telaşlanmıştı. Hemen doğruldu.

"İyi misin güzelim?"

"İ-iyiyim."

"Gelsene o zaman yanıma."

İrem korkak adımlarla Ulaş'ın göğsüne yattı. Zaten sinirlendirmişti. Direnmenin bi anlamı yoktu.

"Sana dokunacağım derken birlikte olmaktan bahsetmemiştim."

Ulaş'ın sözleriyle İrem'in biraz da olsa içine su serpilmişti.

"Ne demek istemiştin?"

"Yüzüne, saçlarına dokunmayı kastetmiştim. İstemediğin sürece bir şey olmayacak."

"Teşekkür ederim." diyebildi İrem. Ulaş'ın merhametli olduğunu biliyordu. Ama yinede korkuyordu. Sonuçta bir gecede değişmiş bir insandı.

"Hadi uyu bakalım. Bu arada, sana bir yanlışında daha gözünün yaşına bakmam dedim. Ama bu seferlik tolerans gösteriyorum. Lütfen beni zor kullandırtma."

İrem kafasını salladı. O da böyle olsun istemiyordu. Ulaş ile önceden böyle değillerdi. Neden bi anda böyle olmuşlardı ki? Onlar çok iyi anlaşıyorlardı.

İrem bi anda kalktı Ulaş'ın göğsünden yatakta doğrulup yüzünü sıvazladı. Ulaş'ta doğruldu.

"Ulaş ben istemiyorum."

"Neyi istemiyorsun?"

"Seninle uyumayı, seni görmeyi, seninle konuşmayı istemiyorum."

"Daha önce bu konuyu konuştuk diye hatırlıyorum."

İrem bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi. "İstemiyorum!"

"Ya burda benimle uyursun, ya da okulunu unut!"

İrem şok olmuştu. Neden bi anda okulunu araya sokmuştu? İrem için okul en başta gelirdi. Hiçbir derse sıkılmadan girerdi. Babası gibi diş hekimi olmak istiyordu.

"İkiside değil! Uyumayacağım!"

İrem odadan çıkıp yandaki diğer odaya girdi. Yatağa yattı ve sessizce gözyaşlarını akıttı. Şimdiye kadar Ulaş'ın çoktan buraya gelmesi gerekiyordu. Tabiki yanılmadı. Ulaş telefonuyla odaya girdi.

"Dekanı arayıp kaydını aldırıyım mı, yoksa içeri geliyor musun?"

Telefon rehberine girmişti. Sadece bir tuş. O yeşil tuşa basarsa bütün emekleri boşa gidecekti.

"Tamam dur!"

Ulaş telefonun ekranını kilitleyip cebine koydu. Sonra kolundan tutup İrem'i kaldırdı.

"Yürü."

Ulaş İrem'i tutup götürecekken durdu İrem. Ağlamaktan kızarmış gözlerle karşısındaki adama baktı. Hiç mi yoktu? Birazda olsa acıma duygusu yok muydu? Zaten zorla getirmişti, en azından rahat bırakamaz mıydı? Uykusuna bile karışacak mıydı?

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin