noble ❧ jinsoo

1.4

Mutfakta az önce altını kapattığım çorbamı son kez karıştırdım ve misafirler için salona açtığımız masaya götürmek için iki kulbundan tutarak ocağın üzerinden kaldırdım. Juhyun ve Jennie kahkahalar eşliğinde bir şeyler anlatıyorlardı ve Sooyoung'la ben yemeklerle ilgilendirdiğimiz için konuyu kaçırmıştık. Ama Yerim'in yüksek sesli kahkahasını duyunca gülmemek elde değildi. Rosie ben gördüğünde ayağa kalkarak yemekleri servis etmeme yardım etti. Sooyoung tavuğu getirdiğindeyse yemeklerimize başlamıştık.

" Jisoo~ssi, sana nasıl yardımcı olabiliriz? " Jennie'nin sesiyle ona gülümsedim. Açıkçası az önceki gibi bir sohbeti yeğlerdim. Zengin bir aileden geliyor olsamda asla gözler benim üzerimde olmamıştı. Yanımda ki insanlar her zaman parlarken ben bir köşede onları izlerdim. Kimseyle yakın değildim. Lisedeyken bazen Jennie ile konuşurduk. Ya da Seulgi ile. Seulgi şimdi başka bir üniversitedeydi ama aynı şehirdeydik. Birden bire onu özlediğimi hissettim. Belki de çoğu şeyimi anlattığım sayılı kişilerdendi. Ama onunla da arama zaman girmişti. Juhyun unnieyi tanımasam hayatıma Jennie tekrardan girmezdi.

Üzerimde ki gözlerde içten bir gülümseme vardı. İlk defa aileme teşekkür etmiştim. Bana bunu yaparak çok iyi arkadaşlar vermişti. Onlara gülümseyerek başımı çorbama geri indirdim.

" Yapılacak bir şey yok Jennie. Sorduğun için teşekkür ederim. "

" İstemezsen bu evliliği yapmaman gerekmiyor mu? " Juhyun unnie kaşlarını çatmıştı. Bu konu onu sinirlendirmiş olmalıydı. Ona içtence gülümsedim.

" İstersem düğünden kaçabilirim ama Seokjin bana yardım edeceğini söyledi. Ona yardım etmek içinse bu evliliği yapmam gerek. Her şey bittiğinde ise mutlu olacağım. Geri üniversite döneceğim, hem bir yerde stajda yapabilirim. Buraya geri dönerim. " Rosie bana içten bir gülümseme sunup elini bileğimin üstüne koydu.

" Geri gelmeni bekleyeceğiz Jisoo unnie. " Ona gülümsedim. Ardından hepimiz tekrardan yemeklerimize dönmüştük.

" Ee bugün sadece yemek yiyip evde mi oturacağız? " Yerim'in sorusuyla Sooyoung yavaşça kafasına vurdu.

" Başka ne yapmamızı bekliyorsun? "

" Yarın cumartesi. Bir şeyler yapalım. " Jennie'de Yerim'e katıldığını belli etmek için başını salladı.

" Yarın akşam Jongin bir parti veriyor. Sizde gelsenize. " Juhyun unnie'de hevesle başını salladı.

" Aynen, parti Xiumin'in eğlence merkezine yakın bir yerde. İlerleyen saatlerde oraya gideriz. " Sooyoung hevesle konuştu.

" Kareoke de yaparız. "

" Zaten çok kalabalık olmayacak. En fazla yüz kişi oluruz. " Kaşlarımı çattım. Okulun görsel sanatlar fakültesinin en popüler çocuğun partisine sadece 100 kişi mi katılacaktı? Çocuk mimarlık öğrencisiydi ama heykeltraş öğrencileri arasında baya bir ünlüydü. Bu ünü bütün okula kısa zamanda yayılmıştı.

" Okulun elmas çocuğun partisine sadece 100 kişi mi gelecek? " Jennie bu söylediğime kahkaha attı.

" Hayır, parti çıkışı Xiumin'in mekanında 100 kişi oluruz. " Kaşlarımı anladığımı belli edercesine kaldırdığımda Rosie'de benimle aynı tepkiyi vermişti.

" Oraya gidersek sizi Lalisa ile tanıştırım. Şimdiden çok heyecanlıyım. " Juhyun konuşmaya devam etti.

" Nayeon ve Youngsun'u ikna edeceğim. Onlarda gelir. " Nayeon iyi anlaştığım sayılı kişilerdendi. Okulda ki çoğu kişiyi tanıyordu. Çok sevimli bir kızdı. İnsana kendini sevdirmeyi iyi beceriyordu.