Bölüm 13- İtiraf Edilen Duygular 2

115 14 13
                                    



Merhabalar, itiraf edilen duygular kısım 2 karşınızda.

Oylarınızı  ve yorumlarınızı esirgemeyin. Sağlıcakla kalın ve de keyifle okuyun... Birde sonraki bölüm henüz yazım aşamasında ne zaman biter bilmiyorum onu da belirteyim dedim..




İTİRAF EDİLEN DUYGULAR 2

Saati çalmadan uyanan Hatice Kübra, banyoya giderek rutin işlerini biraz zorlanarak da olsa halletti. Elleri titriyordu ve buna engel olamıyordu. Bir gece öncesinde karar verdiği kıyafetlerini dolaptan çıkararak karşısındaki koltuğa koydu. Kararsız kalıp vazgeçerek dolabının kapağını tekrar açtı ve dolabına göz atmaya başladı. Aniden dolabını kapatarak koltuğun üstündeki giysileri alarak aceleyle giyinmeye başladı. Acele etmezse vaz geçecekti biliyordu. Pantolon ve tuniğini giydikten sonra şalını bağlamak için aynanın karşısına geçti. Şalını da bağladıktan sonra artık çıkmak için hazırdı. Üzerine aldığı ince montunu giydikten sonra ayakkabılarını da giyerek minibüse doğru ilerlemeye başladı.

Kısa bir beklemenin ardından gelen minibüse zorlanarak da olsa bindi. Şansına biner binmez birisi inmek için kalktı ve erkek yolcular Hatice Kübra'ya öncelik tanıyarak onun oturmasını sağladı. Çantasından parasını çıkarttıktan sonra önünde oturana uzatarak dışarıyı izlemeye başladı. Gelen para üstüne şöyle bir göz attıktan sonra çantasının içine bıraktı tamamen. Arada böyle cüzdana değil çantasına atardı para üstlerini. Sonra çantasını değiştirmek için çıkardığında tutarı sayar mutlu olurdu. Bir de yeni basılmış para harcayamama takıntısı vardı Hatice Kübra'nın. Çok zor durumda kalmadıkça harcamıyordu cüzdanına koyduğu yeni banknotları. Hatta görmezden geliyordu kimi zaman onları. Zor durumda kaldığında harcarken de bir miktar üzülüyordu.

Mümkün olduğunca Âdem'i düşünmemeye çalışıyordu Kübra. Eğer düşünürse vücudunu saran gerginlik ve heyecan artacaktı ve Kübra'yı sakar bir gün bekleyecekti. Yolculuk bitip minibüsten indiğinde çantasının içine elini daldırarak tek seferde anahtarı buldu ve kapıyı açtı. Besmele çekerek içeri girdikten sonra üzerindeki ince montunu çıkararak astı ve çantasını da koyduktan sonra oturdu. 1 dakikalık dinlenmenin ardından telefonunu eline alarak çaycıyı aradı ve meyve suyuyla tost istedi. Heyecandan canı bir şey istemese de bayılmamak için zorlayacaktı kendisini. Gelen meyve suyuyla tostunu acele bir şekilde bitirdikten sonra arka kısma geçerek çay koydu. Suyun kaynamasını beklemek için kırtasiye kısmına geçerken yerine oturamadan öğrenciler gelmeye başladı. Öğrencilerin istediklerini hazırlarken bulduğu bir fırsatta çayını da demleyerek okul saatinin başlamasını beklemeye başladı. Gelen minikler çok heyecanlıydı ve Hatice uyarmadan sıralarını bekleyerek aldılar istediklerini.

Bu sırada içeri giren Mustafa öğretmen, başıyla selam verdikten sonra beklediğini işaret ederek kitapların olduğu kısma geçerek kitapları incelemeye başladı. Tüm öğrenciler nihayet gittiğinde Hatice, arka tarafa geçerek ikisine çay doldurduktan sonra elinde tepsiyle masasına oturdu. Mustafa da tezgâhın arkasına geçtiğinde çay eşliğinde muhabbet etmeye başladılar. Mustafa'nın ayaklanmasıyla saate bakan Hatice henüz sadece 2 saatin geçtiğini fark ederek derin bir nefes aldı ve arkadaşını uğurladıktan sonra kendine yapacak işler buldu.

Toz aldı, yerleri sildi, kitap siparişi verdi, eksikleri not aldı, toptancıyı arayıp sipariş verdi. Siparişleri gün içinde gelemeyeceği için ne yapsam diye düşünürken açılan kapıya bakmadan 'Hoş geldiniz' dedi. Elindeki toz bezini çıkmayan lekeye iyice bastırırken kolay gelsin diyen sesle elindeki bezle kala kaldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BELALI HAN'IMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin