fifteenth luck: the final of the story

3.1K 387 289
                                    

PARK JIMIN

"Dünyaya bir daha gelsem, yine onu severim."

"Jungkook, Wheein'i döndürmeyi keser misin, kusacak çocuk."

Wheein'le Jungkook, birbirleriyle tanıştıklarından beri -yanı yaklaşık 10 dakikadır- ortalıkta koşuşturup zıplayarak eğleniyorlardı. Pekalâ, Wheein minik bir bebek olabilirdi ve Jungkook da koca cüssesinin içinde 5 yaşında bir çocuk büyütüyor olabilirdi ama Wheein'i böyle döndürmeye devam ederse, kusacak olan tek küçük kız değildi, Jungkook da kusabilirdi ve bunun olmasını, üstelik Taehyungların evinde olmasını kesinlikle istemiyordum.

"Döndür döndür döndür!"

"Wheein," dedi Taehyung, sesi her ne kadar nazik olsa da uyarır bir tondaydı ve küçük kız asla abisinin dediklerine karşı çıkmıyordu. "İn bakalım Jungkook oppanın üzerinden."

Wheein dudaklarını bükerek kaşlarını çattı ve oppasının kendisini yavaşça indirmesine izin verdi. "O zaman oyuncaklarımla oynayalım Jungkook oppa!"

Jungkook'un da çocuk ruhu olduğunu söylemiştim, bu yüzden reddetmeden Wheein'in elinden tutarak küçük kızın kendisini odasına doğru yönlendirmesine izin verdi sakince. En azından aramızda birileri hâlâ eğlenebiliyordu çünkü biz -yani hyunglarım ve Taehyung- geldiğimizden beri karşılıklı oturduğumuz masada katili nasıl yakalayabileceğimiz hakkında plan yapmaya çalışıyorduk. Tamam, bunu bizim kendi başımıza yapmamız saçmaydı, polise gitmeli ve anlatmalıydık ama öğrendiğimize göre işlediği cinayeti kusursuz bir şekilde hallettiği için hâlâ onu bulamamışlar. Fakat bu katil, ben ve Taehyung neredeysek, oraya şıp diye damlıyordu; yapacağımız şey ise basitti yani en azından benim için.

"Pekalâ, şimdi şöyle yapacağız." Seokjin hyung gereksiz olduğunu bildiği hâlde plan kurmanın temelinin yazmaktan geçtiğini söyleyerek yapacağımız şeyleri not almaya başladı, dediğim gibi gereksizdi bu.

"Bu katilimiz muhtemelen Jimin'in öldüğünü düşünüyor, fakat düşünmüyor da olabilir, biz risk almayalım; bu yüzden Taehyung'u tek göndereceğiz."

"Hey, bu saçmalık." dedim diklenerek, ne demek Taehyung'u tek göndereceklerdi? Ya biz yetişemeden ona da zarar verirse? "Kesinlikle olmaz, ben Taehyung'la gideceğim."

"Jimin eğer sen orada olursan, yanınıza gelmeyecektir, seni bıçakladı farkındaysan, ölmediğini öğrenirse çoktan her şeyi polise anlattığını çakar ve bu da planımızı suya düşürür." Seokjin hyung soğukkanlılıkla söylediğinde, Namjoon hyung ona hak verircesine başını salladı.

"Taehyung üzgünüz ama kurbanımız sen olacaksın."

Taehyung önemli olmadığını belirtircesine elini salladı. "Artık şu adamdan kurtulsak yeter."

"Pekalâ Taehyung, planın ilk kısmında senin sahteden telefonla konuşmanı isteyeceğiz. Anladığım kadarıyla bu adam sizi sadece sokaktayken dinleyebiliyor, yani gördüğü an takip ediyor. Bu yüzden telefon konuşmasında, Jimin'in öldüğünden ve karakola gidecek oluşundan bahset, etrafta bir hareketlilik fark ettiğin vakit ise yürümeye başla. Hepimiz seni izliyor olacağız."

Seokjin hyungun lafını Namjoon hyung devraldı. "Issız sokaklara girmek zorundasın, insan içindeyken yanına yaklaşmayacaktır. Yürürken etrafına dikkat etmiyormuş gibi bak, dalgınmışsın gibi."

lucky charm √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin