special luck: birthday party, piano and love

3.2K 324 105
                                    

PARK JIMIN

"Her şeyiyle hoşuma gidiyordu. "

🍀

"Hadi biraz elinizi çabuk tutun, neredeyse gelmek üzereler!"

O gün gelmişti işte, herkesin ayrı bir telaşa tutuştuğu ve beyin fırtınalarının en yoğun olduğu ama sonucunda yine akla gelen ilk hediyenin alındığı o gün... Hoseok hyungun doğum günü... Ve çocukları, en başta annemi ikna ettikten sonra dedemin çiftliğinde kutlama yapacaktık fakat sağ olsun Seokjin hyung, saniye başı bize emir yağdırdığı ve oraya buraya koşuşturttuğu için doğum gününü kutlayacak tek enerji tanesi kalmamıştı bizde.

"Yemin ediyorum elim koptu. Hoseok bunca yaptığımız süslemeye rağmen surat asarsa önce onu sonra da seni," Yoongi hyung bir parmağını tehdit edercesine Seokjin hyunga doğru kaldırdı. "Öldürürüm."

"Söylenme Yoongi, söylenme. Bu süslemeler kendi kendine asılmayacak duvara."

Yoongi hyung ağzının içinde birkaç küfür mırıldandıktan sonra kucağına doldurduğu süslemeleri alarak salonun diğer köşesine gitti ve bir sandalye yardımıyla süslemeleri duvara tutturmaya başladı. Tüm bunlara sırf Hoseok hyungun doğum günü diye katlandığını iyi biliyordum ve Seokjin hyung biraz daha üzerine giderse hepimizin canına okuyacaktı.

"Jimin," balon şişirmekten ciğerinde hâl kalmamış olan bana seslendi Seokjin hyung bu sefer, bitkin bir şekilde onun yanına doğru adımlayıp artık ne yapmamı isteyecekse yapmak için zorlukla kendimi hazırladım. "Git Taehyung'a bak, mutfağa, annene pasta için yardıma gitmişti ama hâlâ geri dönmedi."

Eh, en azından sevgilimi görmeye gidiyordum. Sevgilim... Kulağa çok güzel gelmiyor mu sizce de? Sevgilim, sevgilim, sevgilim..

"Sırıtmayı kes de işinin başına, marş marş."

Gözlerimi devirerek uygun adım mutfağa doğru ilerledim hızlıca, salonun süslemesi hemen hemen bitmişti; Jungkook alınan hediyeleri paketliyor, Yugyeom annelerimizin gönderdiği yemekleri masaya yerleştiriyor, Yoongi hyung duvardaki süslemelerle uğraşıyor, Namjoon hyung Soyeon ve Hoseok hyungu arabayla buraya getiriyor ve ben de mutfakta yalnız başına pastanın süslemesini yapan sevgilimin yanına gidiyorum. Evet yalnız, çünkü annem üst kata kıyafetlerini değiştirmeye gitti.

Arkası bana dönük olan Taehyung'a doğru ses çıkarmamaya özen göstererek ilerlemeye başladım. Yaptığı işe daldığı için beni fark etmesini beklemiyordum zaten ama yine de sessiz olmakta fayda vardır diyerekten usulca kollarımı, arkadan onun beline sardım ve alnımı onun omzuna yaslayarak tüm günün yorgunluğunu üzerimden atabilecekmişim gibi derin bir nefes çektim içime. Yerinde hafifçe ürken Taehyung, önce kim olduğuma bakmaya çalışsa da, ona benden başka kimsenin arkadan sarılmayacağını bildiğinden sırtını hafifçe göğsüme yasladı ve ben de çenemi onun omzuna bırakarak gülümsedim.

"Ne yapıyorsun sevgilim?" dedim tatlı tatlı, ona her sevgilim dediğimde, kalbinin gümbürtüsü kulaklarıma sıkça ulaşıveriyordu. Karnında birleştirdiğim ellerimin üzerine ellerini koyarak, onu abluka altına almış olan kollarımı gevşetip yerinde döndü ve yüzlerimizi hizalayarak kocaman gülümsedi bana. Yanağı hep un olmuştu. "Annen pastayı süsleme işini ona her ne kadar beceremeyeceğimi söylesem de bana bıraktı. Ben de baya çirkin bir surat yaptım üstüne, umarım Seokjin hyung kızmaz."

lucky charm √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin