Yoongi boş duvara bakarak Sehun'u bekliyordu. Onu aramış ve konuşmaları gerektiğinden bahsetmişti.
Arkasında bir ses duyduğunda Sehun'un geldiğini anlamış ve gülümsemişti. Yapacakları için sabırsızdı.
"Neden beni çağırdın buraya Yoongi?"
Yoongi arkasına dönüp Sehun'a göz attı.
"Konuşacaklarımız var." Sehun alayla tek kaşını kaldırdı.
"Tamam, konuşalım."
Yoongi yürüyüp Sehun''un tam karşısında durdu.
"Benim olanı çaldın." Dedi tüm kelimelere sert sert bastırıp konuşurken
"Rosé senin hiçbir zaman olmadı ki, ben onu çalayım?" Dedi Sehun umursamazca konuşurken.
"Ölmeyi hak ediyorsun." Yoongi'nin duygusuzca, Sehun'un söylediği cümle ile alakası olmayan bir cümle kurduğunda Sehun'un bu sefer kaşları şaşkınlıkla açılmıştı.
Yavaş yavaş korku bedenini ele geçirmeye başlamıştı. Yoongi'nin söylediği sözler vücudunda bir titreme hissi bırakmıştı.
"Ne?"
"Ölmeyi hak ediyorsun. Ölmelisin."
Yoongi Sehun'a bir yumruk atıp onun sarsılmasını sağladı. Sehun ne olduğuna anlam veremezken bir yumruk daha yemişti.
"Lanet olsun." Sehun bağırdığında yerde yatıyordu. Yoongi onu takmayarak duvara dayalı olan demir sopaya doğru ilerlemeye başladı.
Sehun onun ne yapacağını tahmin ederken hızla bir atak yaparak Yoongi'nin bacağını çekip onu da kendisi ile birlikte yere düşmesini sağladı.
Gökyüzü sanki bu geceye lanet edermiş gibi yağmur damlalarını salmıştı. Öyle bir yağıyordu ki, yer hemen ıslanmış çamur olmuştu.
İkisinin de üzeri çamur olurken bir şeyin farkına vardılar.
Bugün birisi ölecekti. İkisinden biri bugün hayata gözlerini yumacaktı.
Bu sefer Sehun, Yoongi'yi yere yatırmış yumruklamaya başlamıştı. Bir süre Yoongi'nin yüzü kan olmaya devam ederken Yoongi tüm gücü ile Sehun'u üzerinden itti ve hızla ayağa kalktı.
Demir sopayı eline almayı başardığında korkusuzca yerde kollarınım üzerinde dik duran Sehun'a döndü.
Sadistçe gülümseyerek ona ilerledi.
Ve elini kaldırıp sopayı Sehun'un üzerine vurmaya başladı. O gece Sehun'un acı bağırışlarını doldururken sevgilisi ise Sehun'un evde bıraktığı-unuttuğu- telefonundan mesajları okumuş ve stresten ağlayarak onlara ilerliyordu. Rosé bir kaosa doğru ilerliyordu.
Yoongi sopayı yatay tutarak Sehun'un boğazına ilerletti ama Sehun gücünü toparlayarak sopayı eliyle tuttu ve Yoongi'ye doğru ilerletmeye başladı.
Ancak kendini korumak için ne kadar güçlü olursa olsun sonunda dayanamamış ve elleri sopanın üstünden kaymıştı.
Sonunda demir sopa Sehun'un boynu ile temas etti. Yoongi'yi sopayı hiç acımadan sertçe bastırmaya devam ediyordu.
Yavaş yavaş kanlar fışkırmaya, Yoongi'nin yüzü ile temas etmeye başlamıştı.
Sehun Rosé'nin adını sayıklayarak öldüğünde, Yoongi sopayı çekti ve oldukça uzağa fırlattı.
Yarattığı şahesere bakarken birden bir ışık hissetti.
Kafasını ışığa doğru çevirince arabanın farları ile karşılaştı.
Elini gözüne siper ederek arabaya bakarken araba tam önlerinde durdu.
Sehun'un ağzından akan kanlar yere doğru akıyor ve yayılıyordu.
Yoongi arabadan inen kişiyi görünce şaşkınlık ile gülümsedi ve ayağa kalkmaya çalıştı.
İlk başta sendeledi fakat sonra kendisini toparlayabildi.
Rosé'ye doğru yavaşça yürürken, Rosé şok olmuş gözleri ile yerde cansız yatan bedeni, sevgilisine bakıyordu.
Gözyaşları yanaklarından hızla süzülmeye başlarken ellerini ağzına götürüp kapattı.
Hızla sevgilisinin yanına koşarak yanına eğildi. Ellerini tuttu.
Saçlarını çekiştirirken hıçkırarak ağlıyordu.
Bir çığlık attı feryat ile. Sevgilisinin elini hiç bırakmadı bir süre. Bekledi o soğuk ten ile temas ederse.
Ağlıyordu, çığlık atıyor ellerini saçlarından ölüyormuş gibi geçirmeye devam ediyordu.
Rosé hayatında ilk defa o kadar çaresiz hissetti.
Ateş saçan kırmızı gözleri sonunda Yoongi'yi buldu.
Hızla ayağa kalktı. Sarsak ve öfkeli adımları ile şaşkınca onu izleyen Yoongi'ye doğru adımlamaya başladı.
"Sen ne yaptın?" Diye bağırdı.
Rosé sinir krizi geçiriyordu ve yapamayacağı şey yoktu...
Ne olur ne olmaz diyerekten evden çıkmadan önce büyük, keskin bir bıçak almıştı, ve bu bıçağı kullanmak için en uygun zaman olduğunu düşünüyordu.
Bıçağı Yoongi'ye doğru tutarken sinirden eli titriyordu ve gözü arada ölü sevgilisine kayıp, göz damlaları tekrar tekrar süzülüyordu yanaklarından.
Yoongi, Chaeyoung'un elindeki bıçağa baktı ve alayla güldü.
Chaeyoung kimseye zarar veremez, bir karıncayı bile incitemezdi ki.
Yoongi, Chaeyoung'a doğru adımlamaya başladı.
"Sadece onu öldürdüm, artık sadece sen ve ben varız. Gideceğiz buralardan güzelim, hemde çok uzaklara."
Chaeyoung mahvolmuş bir şekilde Yoongi'ye bakarken, Yoongi ise olacaklardan habersiz Chaeyoung'un dibinde durmuştu.
Chaeyoung elindeki bıçak ile Yoongi'nin kulağına fısıldamak için parmak uçlarında yükseldi.
Ve fısıldadı.
"Hisset Yoongi, sadece hisset. Çaresizliğimi, çığlıklarımı ve beni hisset."
Tam cümle bitiminde sol tarafında, tam da kalbinin üzerinde büyük bir acı hissetti Yoongi.
Ağzı acıyla ve şaşkınlıkla açılırken bir an nefes alamadığını hissetti ve dolmuş gözleri ile Chaeyoung'a doğru bakmaya başladı. Acıyordu canı, hem fiziksel hem ruhsal...
Sonra Chaeyoung'un harap olmuş suratına baktı.
Ve yere yığıldı. Chaeyoung elindeki kanlı bıçağa bakıp ağlarken Yoongi dolu gözleri ile acıyan sol tarafını umursamadan Chaeyoung'u izliyordu.
Sonra Chaeyoung delirmiş gibi boğazı yırtılırcasına bir çığlık attı ve sevgilisinin yanına düşen bedene doğru eğilip bacaklarının üstüne oturdu.
Yoongi daha son nefesini vermemiş bir şekilde, korkudan büyüyen göz bebekleri ile Chaeyoung'a doğru bakıyordu.
Chaeyoung bıçağı tuttuğu elini kaldırdı ve Yoongi'nin bedenine doğru sapladı.
Sonra çıkardı ve tekrar sapladı, tekrar ve tekrar, tekrar ve tekrar...
Ortalık kan gölüne dönerken Chaeyoung durmadı ve gözü dönmüş bir şekilde bıçağı Yoongi'nin bedenine saplamaya devam etti.
Yoongi mi? O çoktan gözünden düşen yaşlar ile hayata gözlerini yummuştu.
Chaeyoung o gece, kulağında çınlayan polis siren seslerine kadar bıçağı defalarca saplamaya ve üstünün kan olmasına izin verdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Love Me
FanfictionTanrı bir aşk bağışladı Yoongi'ye, Rosé'ye... Yoongi'nin elinden kan damladı bu aşka, Rosé ihanet etti aşkına Sehun'la. Yoongi öldürdü, Rosé aşkını da Yoongi ile birlikte öldürdü. Ve Tanrı, yemin etti bu aşkı yaşatmaya... +Angst+ 'Tamamlandı' DipNot...