Merhabalar, yenii bir hikayeyle karşınızdayım! Umarım beğenilir, bu bölüm biraz sıkıcı olmuş olabilir ama hep ilk bölümler öyle olur değil mi? Taşlar yerine oturana kadar bu böyledir neyse çok konuştum iyi okumalar!
Zeynep*
Zeynep: Caan, battaniyeleri aldın değil mi?
Can: Aldım Zeynep.
Diyor. Elimdeki çantanın içindekileri kontrol ederken kapı çalıyor.
Açıyorum.
Zeynep: Yağmur nerde kaldın?
Yağmur: Söylediklerinizi aldım işte.
İçeri geçip Yağmur'un aldığı fener,gece lambası vb. eşyaları çantalara yerleştirirken bu sefer de telefonum çalıyor.
Zeynep: Melis, nasılsın?
Melis: İyiyim canım benim, asıl siz nasılsınız?
Zeynep: Biz gayet iyiyiz, hep birlikte kamp'a gidiyoruz. Hem sen bana bak senin okulun biteli bir hafta olmadı mı? Hala napıyorsun oralarda?
Melis: Zeynep, abime söyleme ama ben kendime bir sevgili yaptım burda, biraz daha kalıcam.
Zeynep: Hiii, valla Barış seni öldürür.
Melis: Ben gelince söylerim ona, neyse kapatıyorum herkese selam!
Telefonu kapatıp günlük burç mesajımı okuyorum
Zeynep: Yay: Ufukta yeni aşklar var, birisi yüzünün gülmesine neden olucak ama hemen gevşeme sen çabuk güvenirsin bilirim, bugün çıkacağın yeşil yolculuk tam bir meditasyon olacak, korkularına yenik düşme! Sinirlerine de hakim ol bugün!
Can ve Yağmur'a dönüyorum.
Zeynep: Duydunuz mu? Nasıl da bildi kampa gideceğimi!
Ohooo! Bunların dünyadan haberi yok be Zeynep, senin burç yorumundan nasıl olsun?
Zeynep: Öpüşmeyi bırakın da, şu eşyaları arabaya taşıyalım!
Benim uyarımla ikisi de bana bakıyor ve eşyaları benim mütevazi mi mütevazi arabama taşıyoruz. Napabilirim yani, işletme okudum ve bir bankada çalışıyorum param buna yetti
Çadırları da arabaya yerleştirirdikten sonra arabaya biniyoruz, tam arabayı çalıştıracakken, arka kapı açılıyor.
Zeynep: Meliis?
Melis: Sürpriiiz!
Diyor koltuğa oturararak. Ardından da bir çocuk oturuyor yanına, biraz sıkıştık galiba.
Zeynep: Manyaksın sen ya, nasılda oynuyor telefonda.
Melis: Boşuna oyunculuk okumadık heralde.
Melis herkesi öpüp sarılıyor.
Zeynep: Senin yakışıklı bu mu?
Diyorum kulağına eğilerek.
Melis: Evet!
Diyor, yola çıkıyoruz, önce Melis'lere çadır alıyoruz. Daha sonra da Barış'ı alıp yola devam ediyoruz.
Arabanın içinde Barış, Melis'in sevgiilisine kaş göz atarken, Yağmur ve Can ise herzamanki gibi yiyişip duruyorlar, hayır yani bana battığı falan yok ama sevgilisi olan var olmayan var.
Neyse, ben araba kullanmaya bakıyım.
Kamp yerine gelip arabadaki eşyaları boşaltıyoruz. Erkekler çadırları kurmaya başlıyor bizde oturup dedikoduya tabii.
![](https://img.wattpad.com/cover/22757938-288-k808432.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BANA AŞIKSIN
RomansÇırılçıplak bir ağacım ben, ruhum vücudum azalıyor. Günbegün tükeniyor. Hergün bir başka hücrem beni terkediyor. Ne var ki ağaçlar gibi sonsuza dek varolmayacağım, yeniden tomurcuklanacak bir ilkbahar yok artık benim için. Benden giden her ne varsa...