Yaa beni affedin nolursunuz. Daha sık gireceğimi ve de daha sık bölüm geleceğini söylemiştim ama. Sınav haftalarım bu aralar. O yüzden giremedim gerçekten hiç vaktim olmadı girsem bile bir kaç cümle yazıp çıkmak zorunda kaldım neyse fazla bekletmeden bölümü fırlatıyorum. Kısa ama gerçekten bu kadar vakit bulabildim.
Zeynep/
Kerem'in sesiyle gözlerimi aralayıp omzundan hafifçe kaldırıyorum kafamı. İnanmıyorum gelmişiz!
Zeynep: Geldik mi?
Diyorum gözlerimi kocaman açıp.
Kerem: Evet hayatıım.
Uçaktan inip havaalanında yürüyoruz. Herkes bize bakıyor, sanırım gelin ve damat oluşumuzdan Kerem'e üzerimizi değiştirelim dedim ama sanki atlı koşturuyor tabi gerdek merakı tuttu beyefendiyi!
Bir araba kiralayıp otelimize doğru yola çıkıyoruz. Otel denize sıfır! Rengarenk pencereleri var! Dışardan bakınca rengarenk gözüküyor.
Anahtarımızı alıp odamıza çıkıyoruz hemen. Tabi bavulları Kerem taşıyor. Benim gelinliğim o kadar dar ki, eğer yere eğilirsem caarrt diye gider valla!. Bavulları odanın bir köşesine atar atmaz odanın ortasındaki kocaman yatağa oturup ayaklarımı mahveden ayakkabılarımı çıkartıyorum Kerem'se kocaman pencerenin önüne geçip denizi seyrediyor bir kaç saniye.
Kerem: Ne kadar huzurlu bir yer değil mi?
Zeynep: Kesinlikle!
Diyorum yanına gidip dışarıya bakarken.
Kerem: Ama sen daha huzurlusun.
Diyor yanağımı öperken.
Kerem: O yüzden şimdiiiii huzur dolu şeyler yapmamız lazım.
Diyor boynumu öpmeye başlayarak. Kahkaha atıyorum.
Zeynep: Kerem ben regl'ım.
Diyorum bir anda kafasını kaldırıp yüzüme öyle bir bakıyor ki, 'Seni babanla aldattım' deseydim yeminlen daha iyi bakardı. Aşk-ı memnudaki Adnan bile Bihter'le Behlül'ü öğrendiğinde daha iyi bakmıştı, daha az hüzünlüydü o bakış sanki! Kerem öyle bir bakıyor ki!
Dondu şu anda.
Zeynep: Kereeem? Kereeem?
Diyorum. Aa! Ses soluk yok. Acaba çocuğa felçmi indi. Saçmalama Zeynep öyle olsa ağzı yüzü yamulurdu! Töbe töbe!
Zeynep: Ahahaha. Şaka yaptım. Şaka! Nasıl da yedi!
Diyorum krize girerken. Kahkahalarım koca odada inliyor resmen. Kerem hemen beni kucaklayıp yatağa götürüyor ve gıdıklamaya başlıyor.
Kerem: Şaka ha Zeynep Hanım al sana şaka!
Karnım ağrıyor artık gülmekten.
Zeynep: Tamam ahah ahaha ta ta özür ahaha a dileri ahahha dilerim tamam. Tamama dur valla ahahha bayılacağım ahah tamam.
Duruyor.
Zeynep: Nasıl da yedin ama!
Diyorum yeniden gıdıklamaya başlıyor.
Kerem: Zeyneeep!
Ay çatlayacağım şimdi gülmekten gözümden yaş geldi!
Kerem gıdıklamayı bırakıp dudaklarıma odaklanıyor. Öpmeye başlıyor. Ağırlığını vermeden üzerime uzanıp kollarıyla destek alıyor yataktan.
Elleri tam gelinliğimin arkasında ki iplere gidicek kapı çalıyor.
X: Oda servisii!
Kerem: Siktir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BANA AŞIKSIN
RomanceÇırılçıplak bir ağacım ben, ruhum vücudum azalıyor. Günbegün tükeniyor. Hergün bir başka hücrem beni terkediyor. Ne var ki ağaçlar gibi sonsuza dek varolmayacağım, yeniden tomurcuklanacak bir ilkbahar yok artık benim için. Benden giden her ne varsa...