Zeynep//
Yataktan bir hışımla kalkıp, kafamın dibinde deli gibi öten saatimi kapatıyorum. Allahım, bu ne saçma olay onca sene birşey olmak adına sabahın köründe kalkıyoruz. E birşeyler oluyoruz nihayetinde, ama yine erken kalkıyoruz. Where is adalet? Ben ne zaman geç kalkacağım söyleyin!
Uflaya puflaya dolabımı açıp önüme düşen saçlarımı geriye atıyorum. O sırada içerden bir ses geliyor.
Kerem: Nerdesin aşkım?
Zeynep: Burdayım aşkım.
Diyorum kıkırdayarak. Başıma hadise oldu şimdi de!
Odamın kapısını açıp şebek gibi sırıtıyor.
Kerem: Kahvaltı hazır bebeek!
Zeynep: Tamam geliyorum aşkım.
Diyorum, aık suratla dolabımdan bişeyler seçerken, arkama geçip ellerini belime doluyor. Ve dans etmeye başlıyor.
Kerem: Ben bal arısı gibiydim senden önce, bak pervanelere döndüm seni görüncee.
Zeynep: Yana yana kül olsam her an yine de senden ayrılamam, yoluna adadım ömrümü ben sensiz olamam.
Kerem: Yana yana kül olsam her an, yine de senden ayrılamam, bin yıl yaşasam yine sana doyamam. Sana gönlümü verdim ey nazlı güzel! SENİ ALMAZSAM GÖZLERİM AÇIK GİDER!
Zeynep: Yaaa?
Kerem: Tabi :)
Zeynep: E sen öküzsün möküzsün ama. Defolu mefolu evlencez artık.
Diyorum, burun kıvırtarak.
Kerem: Bak seen? Aranma kıvırcık bence!
Diyor, önüme geçip dudaklarıma kapanırken.
Kerem'in vakumundan zorla da olsa kurtuluyorum.
Zeynep: Geç kalıyorum bebiş!
Kerem: Bunların acısı bir gün elbet çıkacak Zeynep Hanım! Hadi kahvaltıya bakalım.
Salona geçip kahvaltı masasına oturuyoruz ve yemeye başlıyoruz. Tabağımı doldurup, önümdekilere saldırmaya başlarken çayımın olmadığı farkediyorum. Oh valla Kerem Bey kendine çay koymuş. Bize yok!
Zeynep: Bize çay yok mu?
Kerem: Aaa unutmuşum birtanem.
Zeynep: Benim anneannemin bir sözü vardı 'Ele minnet edeceğine kendi ç*künü kebap et de ye!'
Kerem: Ahahhahaha! Ahahha - Zey- ahahahaaa.
Bir anda gülmesi kesiliyor. Mosmor oluyor. Ay gidiyor çocuk. Katıldı resmen!
Zeynep: Ay boğazına bişey mi kaçtı?
Diyorum yanına giderek, sırtına vuruyorum.
Zeynep: Öksür aşkım, ay gidiyor çocuk! Ay öksür!
Kerem: Öh! Öhö!
Oh kendine geldi galiba.
Kerem: Ay zeytin kaçtı boğazıma.
Bir bardak su uzatıyorum, içiyor. Aşık olduğum insanla tam evleneceğim, tam hayatımın aşkını bulmuşum, Tam boy boy bebeler yapacağım. Tam evli,mutlu,çocuklu olacağım. Evrenin bana yaptığına bakar mısın? Ödüm çıktı be! Ay ben onsuz naparım? Ühühü, aşkım benim!
Kerem'e sarılıyorum.
Zeynep: Geçti de mi?
Kerem: Geçti geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BANA AŞIKSIN
RomanceÇırılçıplak bir ağacım ben, ruhum vücudum azalıyor. Günbegün tükeniyor. Hergün bir başka hücrem beni terkediyor. Ne var ki ağaçlar gibi sonsuza dek varolmayacağım, yeniden tomurcuklanacak bir ilkbahar yok artık benim için. Benden giden her ne varsa...