''Geri zekalı apaçi apaçi şeyler yazıp yolluyor.'' diye yeniden söylendi Arya. Bıkkınca Off'ladım.
''Yeter artık be Arya! Anladık be gülüm. Zaten haşamak ettik çocuğu.''
Birde o konu vardı diğmi yaa.
Ayaz'ı bulduktan sonra çocuğun ağzını burnunu kırıyorduk neredeyse. Tabi biz öyle yapınca Ayaz susar mısın geri zekalı kız ağlıyo şuan moduna girdi ve kız gibi trip atarak odasına gitti.
Arya söylene söylene odasına girdi. 8796541325685 kez göz devirip bende odama girdim. Banyodan su sesleri geliyordu. Atlas olduğunu bildiğim için umursamayıp kendimi yatağa fırlattım. Nazik bir şekilde cebinden telefonumu çıkardım.
AFYON BEŞ ES GOLD BU?! BORU LAN BU?! BORU MU!
....Sakinim....
Lan acaba biz bu Ayaz'ın çok mu üstüne gidiyoz? Garibim bize eğlendirmeye çalışıyor. Aslında Ayaz benim erkek modum gibi birşey ama ben bu Bodrum'a gelince bir cici kıss haline geldim. Valla çok kalbini kırdık bu çıcığın. Gönlünü alayım ben şunun.
Telefondan (Ayaz -,-)'ı bulup mesaj bölümüne girdim.
Hacı naber yhaa AJJLKAHAJKAJAK - Maja
Cevap niye vermediki şimdi bu? Hey allam birde bunun tiripleriyle uğraşıyoruz.
Banyodan su sesi kesildikten sonra Atlas banyodan belinde sadece havlu ile çıktı. Oha çık seksi amk.
BAKLAVALAR
BANA
GÖZ
KIRPIYOR
RESMEN
OHA YERUNNNN <3
''Gözlerinle yaptığın taciz ne zaman bitecek diye çok merak ediyorum Maja. Hayır anladım benim kadar yakışıklısını görmedin bu dünyada ama böyle içime düşmene gerek yok. Açıkca gel 'Atlas ben senin için deliriyorum' de bitsin gitsin.''
Gözlerimi devirdim. 8796541325686 oldu qmq. Saydın mı iç ses?! Hee valla saydım. Mal yaa ahaha :D
Gerçek hayata dönüyoruz.
''Ego manyağı...'' diye mırıldandım kendi kendime.
''Efendim?''
Salak.
''O göt gökten inecek diyorum. Hani yer çekime meydan okuyor filan...'' dedim gözlerimi kırpıştırarak.
Offlayıp kıyafetlerini aldı ve yeniden banyoya girdi. 10 dakika sonra üstünü giyinmiş bir şekilde döndü. Kot pantolon ve beyaz bir tişört. Ama yavrucum sen şimdi niye dar dar tişörtlerin giyinip kaslarını belli ediyorsun ki. Olan var olmayan var hani.
''Atlas?''
''He?''
''Atlassss?''
''Ha?''
''Aaaatlassss?''
''Hı hı?''
''Aaaatttlaaa-''
''Ney lan ney!?''
Sikeydin.
''Ya biz bu Ayaz'ın üstüne çok gittik bence.''
''Alışkındır o bişey olmaz.''
''Yok yok valla çok üstüne gittik. Affettirelim biz kendimizi.''
Nefesini dışarı içti. Sonra da gözleriyle yürü hadi mesajı verdi. Sırıtarak ayağa kalktım. Yanağından öpüp önden çıktım.
BEN. AZ. ÖNCE. ATLASI. ÖPTÜM
Eheheheh Her zaman geçmiyor bu fırsat. Yaşasın biçlik!
Seke seke odadan çıktım. Atlas'ın arkamdan gelmediğini fark edince odaya geri döndüm. Aynanın karşısına geçmiş yanağını tutaraksırıtıyordu. Hadi ama adamım bunu benim yapmam lazımdı
''Atlas!''
Böğürüşümle birlikte yerin sıçradı.
''Ne yapıyon Atlas?''
''H-hiç.. Neyse hadi çıkalım.''
Önce Arya'nın kapısını tıngıdattık. İlk baş mırın kıran etsede ikna edip peşimizdem sürükledik. Sonra Aras'a haber verdik.
Benim şahane zekam sayesinde Ayaz'a küçük bir parti yapmaya karar verdik. Aras odasından yanında getirdiği oynayabileceğimiz oyunları getirmeye gitti. Atlas'ı pasta almaya yolladık. Arya flashına müzik yüklemeye gitti. Ayaz işide bana kaldı. Odasına gidip kapısı tıklattım.
Kapıyı açtı.
''A..ay..ayazz ! puhahahahah bu tip ne hahahah lan?''
Üstünde eşofmanlar, saçlar dağılmış, yüzü çikolatalı dondurma. Kısaca depresyon style.
''Ne var Maja?''
''Seni anlamaya geldim.''
Normalde 'ben satılık değilim' gibisinden bir espiri yapması gerekiyordu ama ifadesiz kaldı. Ufflayıp, pufflayıp içeri yolladım, arkasından bende gittim. Yatağa oturup dondurma yemeye devam etti. Umarsamayıp dolabının başına geçtim. Uyumlu tişört ve pantolon çıkarıp başına dikildim. Elindeki dondurma kutusunu alımı kıyafetleri eline yapıştırdım.
''Git ve giyin. 10 dakikan var.''
Gözlerini devirip banyoya geçti. Heyallam Arya bile bu kadar trip atmıyor. Bune lan böyle?
10 dakika sonra hazırlanıp çıktı. Aferin dercesine sırıtıp sırtına vurdum.
''Arya bile bu kadar nazlı değil ya. Ne bu tripler olum! Hadi yürü!''
Ayakkabılarını giyerken Atlas'a herşeyin tam olup olmadığına dair mesaj attım. Onay alınca kolundan sürükleyip sahile götürdüm. Atlas, Aras ve Arya 4 şezlongu yan yana - karşılıklı ikişerli olarak koymuşlardı. Ben sırıtırken, Ayaz somurturken yanlarına gittik.
''Niye geldik buraya?'' dedi.
''Elimin tersiyle çarp- Hehehe yani şimdi biz seni kırdığımızı fark ettik. Özür şeysi işte.''
Arya ile aramızda ufak bir bakışma konuşması geçtikten sonra pastayı ortaya koydu. Mum koyan hangi mal? Teallam yerebbim.
''Affetin mi bizi?''
Bilmiyorum gibisinden birşeyler mırıldandı. Sonra yüzünü bir sırıtış kapladı. Hele şükür!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türk Kızıyım Oğlum Ben
Romance-Türk kızı dediğin; yağmur yağdığında çayını, kahvesini alıp yağmuru izlemez. 300 km hızla balkona koşup çamaşırı toplar..