SAVAŞ ÖNCESİ:
Kore: 1900’lü yıllar öncesinde: kolera salgını ile hırpalanan, okuma-yazma oranı düşük ve endüstrileşmemiş bir ülkeydi. 1905 yılında: Japonya yani bölgenin en büyük gücü: Çin üzerinde baskı kurmak için, bu bölgedeki Rus Çarlığını bertaraf ederek, Kore ülkesini işgal eder.
Bu işgal sürerken: 1917 yılında, Çarlık Rusya’nda Bolşevik Devrimi ve sonunda komünist rejim ve Stalin iş başına geçer. Çin de ise, yine kızıllar, yani Mao idareyi ele geçirir.
1945 yılında, II.Dünya Savaşı sonunda yenilen Japonya: Kore topraklarından çekilir. Kore ülkesinin kuzey bölümü 12 Ağustos 1945 tarihinde SSCB ve güney bölümü ise, 8 Eylül 1945 tarihinde Amerikan birlikleri tarafından işgal edilir. Bu iki süper güç: Kore ülkesinde, kendilerine bağımlı hükümetler kurarak, egemenlik kurma uğraşısına girerler. Böylece: Kore ülkesi, ikiye bölünür. Arada ise, 38. enlem, sınır olarak kabul edilir. Ancak: 1950 yılı başlarında, Amerikan Dışişleri Bakanı Dean Acheson: yaptığı bir konuşmada: “ Amerikan menfaat sahaları sınırlarını çizerken, Güney Kore’yi belirtmeyi ihmal eder”. Bu durumu: Kuzeyde yerleşik ve komünizm yanlısı Kore hükümeti, kendileri için bir yeşil ışık olarak algılarlar.
ÇATIŞMALAR BAŞLIYOR:
Kuzey Kore’de iktidarı elinde bulunduran yerel hükümet: SSCB gizli desteğini alarak; Amerikan Dışişleri Bakanının beyanına da güvenerek; güney bölümüne saldırır ve Seul kentini ele geçirir.
Bunun üzerine: ABD Başkanı Truman: Japonya’da konuşlu bulunan Amerikan Birlikleri Komutanlığından, Güney Kore’ye askeri malzeme yardımı yapılmasını emreder. Ayrıca: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, toplantıya çağırılır.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SAFHALARI:
Birleşmiş Milletlerde; 27 Haziran 1950 tarihindeki toplantıda: “Kuzey Kore’nin saldırgan olduğu ve birliklerini 38. enlemin kuzeyine çekmesi” yönünde, bir karar alınır.
Kuzey Kore hükümeti: alınan bu kararı kabul etmez.
Birleşmiş Milletlerin, bir bölgeye müdahale edebilmesi için, güvenlik konseyinin çoğunluğunun oyu yetmez. Daimi 5 ülkenin (Amerika, Fransa, Çin, İngiltere, Rusya) oybirliği şarttır. Rusya oylamaya katılmayınca, Amerika Dışişleri Bakanı, getirdiği teklifle, Güvenlik Konseyi yerine, Genel Kurul’a, müdahaleye karar verme yetkisi tanınmıştır. Ancak, bu durum: Rusya’nın oyuna gerek görülmeden alınan bir karar olduğundan, Birleşmiş Milletler prosedürüne aykırıdır. Ancak, daha sonra emsal karar olmuş ve uygulanmasına devam edilmiştir. Evet, Genel Kurulda, Kore’ye müdahale konusunda karar alınır.
Böylece; ABD Askeri güçleri harekete geçerler. Aynı gün: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi: Birleşmiş Milletlere üye ülkeleri, Güney Kore’ye yardım etmeye yönelik bir çağrıda bulunur. Bu çağrıya: aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke olumlu cevap verir.
ÇAĞRIYA OLUMLU CEVAP VEREN ÜLKELER:
Bu 16 ülke: askeri güçlerini bölgeye gönderirler.
TÜRKİYE DURUM:
25 Haziran 1950 tarihinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, müdahale kararı aldığında, Kore’ye asker göndermeyi ilk teklif eden ülke “Türkiye” oldu. Ama aynı zamanda, diğer 15 ülkeden farklı olarak, savaşa sembolik değil de, Tugay seviyesinde büyük askeri güçle katılmayı teklif eden bir ülke. Bununla da bitmedi: Türkiye, diğer ülkelerden ayrı olarak, askerlerini Amerikan ordusunun emrine vermeyi kabul eden, tek ülke olarak da tarihte yerini aldı.
Türkiye hükümeti tarafından bu karar alınınca: SSCB etkisiyle, komünist rejimin egemen olduğu Bulgaristan’da yaşayan Türkler, ülkemize göçe zorlandılar. İki yıllık süreçte, Bulgaristan’dan, ülkemize 37.351 aile ve onların oluşturduğu 154.393 göç etmek zorunda bırakıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlluminati 2: Tarih ve Siyaset
Non-FictionSiyaset, tarihin yazılmasında büyük rol oynar. Bu yüzden tarih ile siyaseti aynı kefende tutmak yanlış değildir. Bende buna dayanarak, tarihde bilinen bazı siyasi olayları sizinle paylaşacağım.