Osmanlı: Arşivlerin Hazin Öyküsü

257 1 1
                                    

Osmanlı İmparatorluğuna Ait Bir Vagon Dolusu Arşiv Belgesinin 1931 Yılında Bulgaristan'a 'Hurda Kağıt' Diye Satılması Olayının Üzerinden 76 Yıl Geçtikten Sonra, Maliye Bakanlığı Bu Belgeleri Almak İçin Harekete Geçti.

Osmanlı İmparatorluğuna ait bir vagon dolusu arşiv belgesinin 1931 yılında Bulgaristan'a 'Hurda kağıt' diye satılması olayının üzerinden 76 yıl geçtikten sonra, Maliye Bakanlığı bu belgeleri almak için harekete geçti.

Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Arşiv Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde, 1931yılında yaşanmış ilginç bir olayı milletvekilleriyle paylaştı. Genel Müdür Sarınay şunalır söyledi.

"1931 yılında Bulgaristan'a satılan Osmanlı arşivleri efsane gibi anlatılır. Olayın aslı şudur; o dönemin İstanbul defterdarı, boş alan oluşturmak için tamamı Maliye ile ilgili belgeleri, Bulgar Boris'in fabrikasında kullanılmak üzere hurda kağıt olarak satıyor. Bu konuda Ankara'ya da haber vermiyor. Sonra bu belgelerin Osmanlı dönemine ait olduğu ve değeri olabileceği yolunda tartışmalar başlamış. Hatta o dönem Meclis'te de gündeme gelmiş. Sonra tren durdurulmak istenmiş sınırda ama çok geç kalınmış. Bulgaristan hükümeti ile bu konudaki girişimler yıllardan beri sürüyor. Bulgaristan hükümeti bunu arşivine almış. Hurda kağıt olarak kullanılmasına izin vermemiş". 

BELGELER BULGAR ARŞİVİNDE 

Sarınay, gelinen noktada belgelerin tasnifinin yapıldığını belirterek, "Maliye ana defterlerinin mikrofilmlerini aldık. Aslını alamadık maalesef. Şimdi Maliye perakende evraklarının tasnifi yapılıyor. Tabi Bulgaristan'da Osmanlıca bilen zor bulunduğu için tasnif geç yapılıyor. Sürekli heyet gönderiyoruz. Her tasnif işlemi bitince alıp getiriyoruz. Belgelerin tamamına yakında sahip olacağız" diye konuştu. Atatürk'ün arşiv konusunda çok hassas olduğunu anlatan Sarınay, "1931-1933'de Macaristan'dan özel heyet getirtmiş. Osmanlı arşivlerine yönelik imhayı önlemek için özel komisyon kurdurmuş. Anadolu'nun dört bir tarafındaki arşivleri İstanbul'a getirerek, korumaya aldırmış" dedi. 

ERMENİ İDDİALARINA KARŞI BİR MİLYON BELGEMİZ VAR 

Sarınay, Ermeni iddialarını çürütecek bir milyon belgeleri olduğunu ve bunların bir kısmını 19 cilt halinde kitaba dönüştürdüklerini de bildirdi. Sarınay, 2 bin 500 belgenin de internet ortamında incelemeye sunulduğunu ifade etti. Kurum olarak şimdiye kadar 6,5 milyon belgeyi tasnif ettiklerini ve 2006 yılının Aralık ayında dijital ortama kaydettiklerini belirten Sarınay, "Osmanlı belgelerinin tamamı bizde. Topkapı Sarayında Kültür Bakanlığı'na ait olan bir miktar belge var. Onları alacağız. Tapu Kadastro'da o döneme ait tapu belgeleri var. Onlar dijital ortama geçiriyorlar. Bir kopyası bize verilecek ve inceleme bizim üzerimizden yapılacak. Meclis Başkanlığı da sonradan tanzimat dönemine ait belgeler buldu, onları da bize verecek" dedi. Devlet arşivlerinde Ermeni iddialarıyla ilgili bir milyon belge olduğuna dikkat çeken Sarınay şöyle konuştu: "Bunların tümünü tasnif edip hizmete açtık. 70 yıllık suskunluğun ardından yeni yeni sesimiz çıkıyor. Arşivlerimiz tasnif edilip haklılığımız ortaya çıkınca sesimiz daha gür çıkıyor. Doğal olarak bizim de korkularımız vardı, acaba ne oldu diye. Ancak araştırdıkça çekinecek bir şeyimiz olmadığını görüyoruz. Tehcir yasalarına baktığımız zaman etnik hiç bir unsur bulamazsınız. Bu yasalarda (devlete isyan eden kasaba veya bölge halkı) diye geçer. Bu nedenle Ege bölgesindeki isyancılar da tehcir edilmiştir. Suriye sınırındaki Arap boyları da. Yani Ermenilere dönük değildir. Siyasi bir nedeni yoktur tamamen güvenlik amaçlıdır. Düşmanla işbirliği yapan isyancıları hedeflemektedir". 

OSMANLI ÇOK HASSASTI 

Osmanlı merkezi yönetiminin Ermeniler konusunda çok hassas olduğunu, o dönemde bu hiç bir dış baskı olmadan bin 667 kişinin Ermenilere kötü muameleden yargılandığını anlatan Sarınay, "Bunların 513'ü kamu görevlisidir. İdam edilenler olmuştur. Tehcir kararında Ermenilerin Kafkasya?ya sürülmesi kararlaştırılmış ama sürekli suçlanan Talat Paşa , eğer oraya gönderilirlerse iki ordunun arasında kırılırlar diye güneye inmelerini önermiştir. Üstelik planlı da değildir. Osmanlı bütçesi 1 Mart'ta yapılmasına karşın Nisan ayındaki tehcir için bütçe konulmamıştır. Bu da planlı olmadığının en iyi göstergesidir" diye konuştu. Osmanlı belgelerinin yüzde 75'ini tasnif ettiklerini belirten Sarınay, "135 milyon belge var. Bunları sayfaya döktüğümüzde 600 milyon sayfa yapar. Türkiye Cumhuriyeti arşivlerinin yüzde 60'ının tasnifini yaptık. CHP'nin 1950'ye kadar olan arşivleri de üç rulo halinde bizde. Halk evlerinin arşivleri de bizde. Üstelik tamamen tesadüf olarak Ulus'ta eski Meclis'in deposundan çıkmıştır. Biz bu nedenle tüm illere zaman zaman çağrı yaparak, eski bilgi ve belgeleri aramalarını, bulmalarını ve bize ulaştırmalarını istiyoruz" dedi. 

İlluminati 2: Tarih ve SiyasetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin