Kuşku

1.3K 130 21
                                    

    Okulun yolunu tutan Artemis ve Çetin yolda çeşitli varsayımlarda bulundular. Artemis olanların tamamen eşek şakasından ibaret olduğuna kendini inandırmaya çalışıyordu. Başka hangi sebeble biri evine girmeye tenezzül edebilirdi ki? Eve girip hiç bir şeye dokunmamak da enteresan bir durum. Ona zarar vermeyi planlasa bunu çok kolaylıkla yapabilirdi.

      Kantinde tam bir cümbüş vardı. Herkes bir yerlere koşuşturuyor gülüşler kahkahalar konuşmaları bastırıyordu. O sırada Ela'nın arkadaşları ile köşe bir masada oturuyor olduğunu gördü. Yanlarına gidip sandalyeyi çekti ve oturdu. Çetin de Artemis'in yanından ayrılmıyordu.

       Artemis arabasının anahtarlarını kısa süreliğine sadece iki kişiye emanet etmişti. Biri Erdem, diğeri Ela. Erdem'in olmadığına emin gibiydi. Ela'nın ağzını yoklayacaktı ki Çetin'in garip bakışlarına maruz kaldı. Artemis Çetin'in ne demek istediğini anlamamıştı ve ona sorarcasına kafasını salladı. Çetin gözleri ile Ela'nın telefonunun yanında duran anahtarlarını işaret etti.

     Artemis iyice şaşkına dönmüştü. Ela'nın anahtarlığı evde bulduğu anahtarların aynısıydı. Tek farkı yarısının yanık olmaması. Durum garip bi hal almıştı. Lakin düşününce mantıksız gelen noktalar vardı. Ela yapmış olsa neden bu kadar açık etsin ki ? Hem erdem ile tartışma yaşarken Ela okulda bile değildi. Gerçi birinden duymuş olması olası bir durumdu.

     + "Tatlım. Ne kadar güzel bir anahtarlığın var öyle! Bunun farklı emojilere sahip olanları da var mı? Nereden aldın?"

   -" ha? Bu mu? Hımm... şey. Ben almadım aslımda bunu" Ela'nın lafı geveliyor oluşu Artemis'in ilgisini daha da çekmişti. Ne yani? Bu güne kadar hep dobra dobra konuşan Ela neden şimdi söyleyecek söz bulamıyordu?

    + " Hadi ya ? Merak ettim doğrusu nerden edindiğini. Bunun cevabı benim için çok önemli. Rica etsem daha açık sözlü olur Musun?"  Ela oturuşunu düzeltip koltuğunu biraz öne aldı. Ciddi bir tavır takınarak sözlerine devam etti.

    -" Arti hani erdem anahtarları Sana vermem için bana teslim etmişti ya, hatırlıyor Musun?"

   + " Lafı neden uzatma gereği duyuyorsun? Hatırladığımı gayet iyi biliyorsun. Dökül bakalım.."

   -" Arti bu anahtarlık Erdem'in sana verdiği anahtara takılıydı. Yani evinin anahtarına."

   + " Ama bana teslim ettiğin anahtarın üzerinde herhangi bir anahtarlık yoktu."

    -" Biliyorum. Çünkü ben onu çok beğendim. Sana vermeden önce Erdem'e anahtarlığı alıp alamayacağımı sordum. Onu beğendiğimi söyledim."

    + " Her zamanki gibi benim bundan haberim yok!"

    -" Çok mühim olduğunu düşünmedim. Sonucunda üç kuruşluk bir anahtarlık yani. Erdem alabileceğimi söyledi. Anahtarlık falan umrumda değil diye de ekledi. Ben de aldım. Neden bu kadar öfkelendin bana? Yanlış bir şey mi yaptım? Gerçekten verebilirim anahtarı geriye. Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Bir anahtarlık yüzünden aramız bozulsun istemem."

    +" Problem anahtarlık değil Ela." Dedikten sonra cebindeki anahtarlığı çıkartıp masaya koydu."

    - " İçimde kötü bi his var, haklı mıyım?"

    +" Senlik bir durum yok. Kötü hissetmesi gereken benim. Bu anahtarlığı bu sabah evimde buldum. Bunu mu arıyordun? Notu ile beraber. Ayrıca belirtmek isterim ki evimin her yerini kitlemiştim."

     - " Şüpheliyi arıyorsun anladığım kadarıyla. Anahtarlığın yarısı neden yanık?"

    +" Çok güzel bir soru. Gerçekten bazen bu üniversiteye fazla olduğunu düşünüyorum. Tatlım evime giren manyağı bir bulayım ilk soracağım soru bu olacak."

    -" Of ne bileyim Arti kafa mı kaldı?"

   + " Neyse, bu güzel sohbetin için teşekkür ederim. Şimdi gidip Erdem'i bulmalıyım. Sanırım yine büyük bir tartışma bizi bekliyor." 

    Çetin ile bahçeye çıkıp birer sigara yaktılar. Artemis etrafa bakındı. Gözleri Erdem'i arıyordu. Erdem'in olmadığına emindi. Aslında o olmadığına inandırmaya çalışıyordu kendini. Yaşadıkları onca şeyden sonra böyle bir kötülük beklemiyordu kendisinden. Gerçi aldatmış olması yeterince kötüydü. Ama hala içinde Erdem'e karşı güzel duygular besliyordu. O muhteşem adamın böyle birine dönüşmesinin bir sebebi olması lazım diye düşündü kendi kendine.

      Uzaklarda gözü Yaprak'a ilişti. Yaprak buralardaysa Erdem de buralarda olmalı diye düşündü.

     Uzun bir süre köşede hareket bekledi Artemis. Hiç durmadan göz ucuyla Yaprak'ı izliyordu. Halen Erdem'den bir haber yoktu. Artık beklemekten sıkılan Artemis gidip Yaprak'a sormayı düşündü.

    + " Ben gidiyorum Çetin başlarım böyle işe. Gidip Yaprak'a soracağım nerde diye." Diyip ayaklandığı sırada Çetin kolundan tutup koltuğuna oturttu. Gözüyle kapıyı işaret etti.
  
     Kapıdan içeri Erdem girmişti. Sanırım artık ikinci yüzleşme için doğru zamandı. Fakat bu sefer fevri davranmayacaktı. Soruları sorup dinleyecekti. Sorgusuz sualsiz suçladığı zaman başına neler geldiğini görmüştü. Çetin'in koluna iki defa dokunup.

    + " Hadi git çağır Çetin. Bu sefer güzel bir dille konuşmayı deneyeceğim."

                           •        •        •

SESSİZ MİSAFİR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin