Polis memurları eli kelepçeli Jack'i ofise getirdiler. Tarık'ın masasının hemen yanında duran sandalyeye onu oturttular.
@" Polis arkadaşlar, siz kapıda bekleyebilirsiniz."
Artemis Jack'in karşısındaki sandalyeye oturdu.
é" Artemis, sen osun. değil mi?"
+" Beni nereden tanıyorsun?"
é" Defalarca kez senin evine girdim. Seni uyurken gördüm. Anahtarlıkları, kolyeyi ben bıraktım. Uyurken senin fotoğrafını çektim" delice bir gülümseme taktı suratına.
+" Bunu neden yaptın?"
é" O istedi. Okan. O ne derse onu yapmak zorundaydık."
+" Çünkü parası iyiydi değil mi? Size iyi ödeme yapıyordu."
é" O şerefsiz baştan kolay görevler veriyordu. Sadece seni korkutmaya yönelik bir oyun oynadığımızı sanıyorduk. Sonra sizin Bursa'ya doğru yola çıktığınızı söyledi. Peşinize düşmemi istedi. Ben de öyle yaptım. Mola verdiğinizde sizinle beraber aynı dinlenme tesisindeydim. Sana bir not bıraktım aynaya. Daha sonra devam ettiniz yolculuğa. Başından sonuna kadar sizin etrafınızdaydım. Teyzen ile konuştuğun esnada ben dışarda Hakan'ın arabasını perişan etmekle meşguldüm. Hakan bir yandan bana neler yapacağını ve nereye gideceğini söylüyordu. Arabayı yaptırmak için bırakıp otele geçmiştiniz. Bana peşinizi bırakmamı ve teyzenizin evine gitmemi söyledi. O eve girdim. Onun kafasına orada bulduğum demir sopa ile vurdum. Sonra bana onu yatağa bağlayıp yakmamı söyledi. Dostum bu çok canice!"
+"Sen de dediğini yaptın."
é" Kafasına bir kaç defa daha vurdum. Ölmesini sağladım ki yangında bir şey hissetmesin. O teyzenizi canlı canlı yakmamı istemişti. Kim yapar ki bunu? Oradaki işimi bitirdiğimde Hakan sizden önce İstanbul'daki evinize varmamı istedi. Babanı öldürecektim. Ama gittiğimde zaten onun bu işi halletmiş olduğunu gördüm. Geç kalmıştım. Beni öldürecekti. Verdiği göreve geç kalmıştım. Sonra tam evden çıkarken bir kadını gördüm. Elinde poşetler vardı. Sana benzediği için Annen olduğunu anlamıştım. Onu bayıltıp arabaya aldım. Ankara'ya getirdim. O canavara teslim ettim. Onunla uzun uzun konuştular. O konuşmalar esnasında o kadının canavarın da annesi olduğunu öğrendim."
+"Neden canavar diyorsun?"
é" Sürtük dinleyecek misin? Sana bilmek istediğin her şeyin cevabını vermeye çalışıyorum."
@" Devam et. O soru sorabilir. İşine geleni cevapla. İşine gelmiyorsa anlatmaya devam et."
é" Annene anne diye sesleniyordu. Artemis'in canavarın kardeşi olduğunu anladım. Aslında garip bir aile çatışması içerisindeki silah namlusuydum ben. Sonra konuşma devam ederken bir tuhaflık oldu. Okan sinirlenip etrafı yıkmaya başladı. Sonra annen yanlış bir şey söyledi. Dur! sen sormadan ben söyleyeyim. Ona " Deli " dedi. O sürtük ona deli dememeliydi. Okan'ın kafasından çıkan buharları görür gibiydim. Sonra bana döndü. Dostum gözleri simsiyahtı. Beyaz yoktu. Hem de hiç. Onu öyle görünce korktum. Hiç bir şeyden korkmayan Jack korktu dostum. Hemen odanın dışına çıktım. İçeriden derin derin çığlık sesleri geliyordu. Kısa bir süre devam etti. Yarım saat kadar odada kaldı Okan. Sonra bana depodan valizi getirmemi istedi. Gözleri düzelmişti. Valizi getirdim. Masanın üzerinde o kadını gördüm. Paramparçaydı. Kollar, bacaklar, kafa hepsi ayrı ayrıydı. Gövdesini üç parçaya ayırmıştı. Hepsini çıplak elleri ile valize attı. Gidip ellerini yıkadı. Cebinden bir poşet çıkardı. İçinde saçlar vardı. Onu hatırlıyorum. Bir , iki tel alıp valizin içerisine attı. Sonra bana döndü. Çok sakindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ MİSAFİR (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerTek başına yaşamak Artemis'in hayaliydi. Aileden uzak ve edinilecek bir sevgili ile rahatça geçirilebilecek bolca zaman bu hayalin en büyük etkeni. Bu hayali üniversiteyi kazanmasının ardından gerçek oldu. Fakat bir süre sonra hayalinin aslında bir...