Tehtid

978 118 19
                                    

     Saatlerce edilen muhabbet dolayısı ile edindiği mutluluk yavaş yavaş yerini uyku hissine bırakıyordu. Bu güzel akşam için bu adama teşekkür edip huzurlu bir uykunun kollarına bıraktı kendini. Hakan hemen baş ucundaki tekli koltukta dizlerini karnına çekmiş duygusal bir film izliyordu. Öyle dolmuştu ki Artemis uyanıp neyi olduğunu sorsa ağlamaya başlardı.

        Sabahın ilk ışıkları ile beraber Artemis gözlerini açtı. Hakan'ın olduğu yöne baktı. Gözler kan çanağı olmuş biçimde hala izlemeye devam ediyordu.

    + "  Günaydın!"

    -" Sana günaydın prenses. Bana ayalı çok oldu"

     + " Şikayetçi gibisin"

     -" Ya hayır! 3 tane film bitirdim. Şu an hayatı sorguluyorum."

      + " Var mı bir gelişme?"

      -" Tertemiz! Hiç bir işaret Yok. Hiç bir iz Yok. Gece yerleştirdiğim hareket sensörleri sadece iki kedinin geçişini algıladı."

      Artemis yataktan fırlayıp odaları gezdi. Hoplaya zıplaya bir o odaya bir bu odaya ilerliyordu. Hiç bir işaret Yok! Hiç bir nesne, hiç bir mesaj Yok! Daha da keyiflendi. Salona giderek koltukta oturan Hakan'a sarıldı. Neye uğradığını şaşırdı Hakan. Kısa bir sarılmanın ardından ayaklanan Artemis;

    + " Hadi kalk uyuşuk. Gün yeni başlıyor. Okul vakti benim için. Senin için uyku vakti."

    -" Artemis. Bir şey soracağım ama yanlış anlamazsan.::"

    + " Evet! Burada kalabilirsin. Hadi uyu sen. Ama eve geldiğimde yemek hazır olsun."

      -" Dedektiflikten ev hanımlığına.:"

     + " Dün akşam bana o yemeği yaparak hata ettin"

      -" Tamam tamam yapacağım. Hadi git de uyuyayım artık. Gözlerim kapanıyor."
 
         Artemis arabasının kapılarını kilitleyip fakülteye doğru ilerledi. Mutlu bir şekilde sağa sola gülücükler saçıyordu. Tanıdık yüzler görüp onlarla sohpet etmek için can atıyordu. Karşıdan gelen Çetin'i farketti. Çetin kafasını çevirip ilerlemeye çalışsa da Artemis hemen koluna girdi.

      + " Şimdi böyle mi olduk. Kafanı çevirip geçebileceğini mi sandın şapşal"

      -" Ben sana ulaşmaya çalıştığımda sırtını dönmüştün bana. Az bile yapıyorum."

     + " Saçnalama Çetin. Gerçekten sorunlarım vardı aşmam gereken. Seninle alakalı değil."

    -" Anladığım kadarıyla erdem ile arandaki sorunları aşmaya çalışıyordun!"

    + " Hayır! Erdem'den yardım istedim. O da beni kırmadı. Gerçekten işime çok yaratacak bir yardımda bulundu."

     -" Oh! Güzel. Mutlu ol yeter ki."

     Konuşarak Artemis'in dolabının önüne kadar geldiler. Çetin çok yufka yürekli olduğu için fazla dayanamadı. Affetmiş görünüyordu yakın dostunu. Artemis dolabın kapağını açtı. Bir yandan Çetin'e komik olduğunu sandığı espriler yapıyordu. Dolaptan kitabını almak için içeriye elini uzattı. Kitabı alıp dışarıya çekti. Yere bir mektubun düştüğüne şahit oldular. Çetin ile göz göze geldiler. İkisi de bunun ne anlama geldiğini biliyorlardı. Artemis donuk bakışlarla mektuba bakmaya devam etti. Çetin daha fazla dayanamayıp eğilip mektubu yerden aldı. Acele ile zarfı açıp içindeki kağıdı çıkarıp inceledi. Artemis o an şoku anlatıp anlamsız gözlerle kağıda bakan Çetin'in elinden kağıdı çekip aldı. Adam asmaca oyunundaki gibi bir şey çizmişti. Asılı duran bir çöp adam vardı resimde. Altında da her zaman ki gibi bir not;

SESSİZ MİSAFİR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin