İmha

748 111 20
                                    


-"Babam ile el sıkıştığım zaman beni nasıl öldüreceğini saniyesi saniyesine görmüş oldum. Yemeğe oturmadan önce odamda yatağıma gidip yatağıma bir düzenek kurdum. Bu düzenek yatağı aşağı ve yukarı doğru kastırıyordu. Yattığımda tam elimin oraya denk gelecek şekilde ufak bir kol yaptım. Düzeneği kapatan bir kol. O iplerle beni sardıkları zaman kolu kullanmam gerekecekti. Kolu aşağı çekmem ile beraber yatak eski formuna dönecek ve ipler gevşeyecekti."

+"Bu dahice. Gerçekten ufak bir çocuk gibi düşünmüyormuşsun."

-"Zaten onları da korkutan benim zekamdı."

+"Sen aslında özelsin."

-"Sonra yemeğe geçtik. Çorbada uyku ilacı olduğunu biliyordum. İçmem için babam ağzımın içine bakıyordu. Bir kaşık çorba aldım. Ağzıma götürürken babamın kafasını öne eğdiğini gördüm. O sırada içer gibi yapıp kaseye geri bıraktım. Zamanı geldi diye düşündüm. Yavaş yavaş kafamı önüme doğru eğip masaya düşürdüm. Babam "Bunu söylemek zor ama bu bizim tek şansımız" dedi. Beni canavar gibi görüyordu. Bir şeytan gibi. Benim tek isteğim onun oğlu olmayı hak edebilmekti. Beni kucaklayıp odaya götürdü. Yatağıma bıraktıktan sonra sonra duyduklarıma göre düşünmeye başladım. Babam ve teyzem beni yatağa bağlıyordu. Babam;

"Acele et. Çok düğüm atmana gerek yok. Yarım saat etkisi var ilacım."dedi.

Annemin valize eşyalarını doldurduklarını söylediğini hatırlıyorum. Teyzem beni yatağa bağlamaya devam ederken babam bahçeden benzini alıp geldiğini söyledi."

+"Annemin cesedi bu yüzden valizin içerisindeydi."

-"Sonra üzerime benzini döktüler. Kokusu burnuma doluyordu. Soğuk bir şekilde tenimde gezdiğini hissettim. Taki teyzem çakmağı yakıp beni tutuşturana kadar. O an sadece sıcaklık hissettim. Çok sıcak. Tenimin yavaş yavaş kavrulduğunu hissediyordum. Beni izleyip konuştukları için hamlemi yapmakta biraz geciktim. "Hadi gidelim" komutunu duyduktan sonra odadan çıktıklarını hissettim. Gözlerimi açtığımda kimse yoktu. Çektiğim acının sana herhangi bir tarifini yapamam. Odamın her yeri alevler altındaydı. Kolu çektim. İpler gevşedi ve alevler içerisindeyken o iplerden kurtuldum. Odamın penceresini açıp aşağıya atladım. Dakikalarca acıdan kıvranıp toprakta yuvarlandım."

+"Neden babamın planını öğrendiğinde kaçmadın? Neden seni yakmalarına izin verdin?"

-"Öldüğümü bilmeleri gerekiyordu. Ölmüş olmam gerekiyordu. En azından onlar öyle olduğumu bilmelilerdi. Kendime geldiğim zaman evin iyice alevler altında kaldığını fark ettim. Kalkıp koşmaya başladım. Acı içinde. Yüzüme değen rüzgar adeta canımı içimden çekip alıyordu. Sonra ona gittim. Yardım istemeye."

-" O mu? Kim o?"

+"Dayımız, muzaffer."

-"Sen ciddi misin?"

+"Evet, olan biten her şeyi anlattım. Ona kanıtlar sundum. Gördüğüm şeyleri anlattım ve bana inandı. Beni iyileştirmek için her şeyi yaptı. Yaralarımın geçmesi için. Bu çok zor ve uzun bir tedavi oldu. Asla eskisi gibi olamayacaktım. Ama yaralarımın bana acı vermemesi için tedavi uyguladı. Yıllar geçtikçe güçlerimin daha da tesirli olmaya başladığını fark ettim. Artık ön görüler görebilmem için illa birisine dokunmam gerekmiyordu. Ona ait olan, onun kullandığı bir objeye dokunduğum zaman da görmeye başlamıştım."

+"Annemin kolyesini çaldın."

-"Abisinin kardeşi. Çok zekisin."

+"Aslında bu sayede babaannemin, annemin ve babamın neler yaptığını görebiliyordun. Çünkü o kolye ailenin ortak mirasıydı."

-"Evet. Bu sayede senin varlığından haberdar oldum. Sana ne kadar özel davrandıklarını biliyordum. Seni ne kadar el üstünde tuttuklarını. Ben senin gibi olmak istedim. Bu yüzden sana ulaştım küçük kardeşim."

+"Peki benden ne istiyorsun.?"

-"Öldürmemek için sebep arıyorum. Seni tanımak istememin nedeni bu."

+"Nasıl bir sebep?"

-"Basit. Seni öldürmek için yanıp tutuşuyorum. Seni öldürme dürtülerimi bastırmaya çalışıyorum. Çünkü bunu hak ettiğinden emin değilim. Aslında hak edip etmemen umurumda bile değil. Ama normal bir insan olmaya çalışıyorum."

+"Evime girip bana dokunuyordun ya da eşyalarıma. Bu sayede adımlarımı önceden biliyordun."

-"Evet. İzlediğim her yol senin kararlarını ve düşüncelerini değiştiriyordu. Bu sayede düşüncelerin ve davranışların konusunda bilgi sahibi oluyordum. Seni daha da iyi tanıyordum."

+"Şu an karşındayım. Bana ne istiyorsan yapabilirsin. Tamamen savunmasızım."

-"Olmaz. Amacım bu değil. Satranç düşün. Önce piyonları feda edersin ki karşındakinin nasıl oynadığını öğrenirsin. Hamleleri için öngörülerde bulunursun. Şah en önemli parçadır tahtadaki. Çevresindeki fil, at, kale, vezir tek bir amaçla görevlendirilmiştir; şahı korumak. Hepsini tek tek yutmaya çalışırsın ki şahı ele geçirme şansın daha çok artsın. Onlar varken şaha ulaşmaya çalışırsan herhangi bir tanesi tarafından tuzağa düşürülme şansın olur. Şahı sona bırakırsan hamleler arasında sıkıştığını görürsün. Bir sağa gider, karşısına geçer tehtid edersin. Sonra sola gider, sen yine karşısına dikilip şah çekersin. Taki pes edene kadar. Bu böyle sürüp gidebilir. Bir sağa, bir sola. İşte istediğim bu."

+"Benimle oyun mu oynuyorsun? Bu sana ne kazandıracak?"

-Köşeye sıkıştığında ne yapacağını görmek istiyorum. Kimsen kalmadığında. Yalnız kaldığında. Benim durumuma düştüğünde ne yapacağını merak ediyorum. Bu merak duygusu sayesinde çektirdiğim acılardan çok büyük zevk alıyorum."

+"Biliyor musun? Senin gerçekten normal biri olduğunu düşünmeye başlamıştım."

-"Bunu göreceğiz." dedikten sonra yerinden kalkıp pencereye doğru yöneldi.

+"Okan dur! Bir şey soracağım."

-"Devam et."

+"Dayım. Muzaffer şuan hapiste. Annemin ölümünün suçlusu olarak. Doğrusunu bana söyler misin?"

-"Doğru. Annenden her zaman nefret etmişti. Sadece şüphelenmemeleri için arada ona telefonla arattırıyordum. Dayıma onu öldürmesi görevini verdiğim zaman seve seve kabul edeceğini söyledi. Ona cesedi valize koyup düzcedeki evin bahçesine bırakmasını söyledim. Lakin onu paramparça etme fikri tamamen onun hayal gücüydü. Bunu ben istememiştim ama tarzını beğendim. Lakin aptal yine eline yüzüne bulaştırdı. Kanıt bıraktı. Suçunu çekmesi gerekecek. Aptal kızı da bir boka yaramadı."

+"Ne? Ayça da mı işin içinde?"

-"Evet. Onu babanı imha etmek için yolladım. Lakin o aptal gidene kadar baban kendini öldürmüştü. Eve gittiğinde kapıyı bir erkeğin açtığını söyledi. Hakan'dan bahsediyordu."

+"Yani benimle konuşmak için gelmemişti. Babamı öldürmek için gelmişti ama babam çok daha önce intihar etmişti. Bizimle konuşmak istemesinin sebebi ne peki. Çaresizlik mi?"

-"Hayır. Ona farklı bir görev verdim." Okan cama doğru iyice yaklaştı.

+"Ne görevi? Neyin peşinde şuan?"

-"Ona Hakan'ı imha etme görevini verdim. Sanırım başarmak üzeredir."


                                                                                       .                                       .                                      .

SESSİZ MİSAFİR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin