5

5.8K 627 451
                                    

Jimin ellerini ağzına kapatmış, gözlerinden yaşlar süzülürken dehşet içindeki ifadesiyle bana bakıyordu.

"Bu iğrençti," dediğinde kaşlarımı çatmıştım. İğrenç miydi? İğrenmiş miydi yani? Tüm sinirim tepeme çıkarken "Ne?" dedim sinirden gülerek.

"Bu iğrençti tamam mı? Wheein bunu asla öğrenmeyecek. İkimizden de uzak duracaksın."

Sinirden birbirine bastırdığım dişlerimin arasından "Beni öpen sendin ve şimdi iğrendim mi diyorsun?" dedim. Feci sinirlerimi bozmuştu.

Jimin ellerinin tersiyle gözlerini silerek "Bu yaşanmadı, hayaldi tamam mı?" dedi. "Bu olmadı. Wheein bunu öğrenmeyecek asla. Sen de onu bir daha aramayacaksın."

Dayanamayıp ona doğru bir adım atarak omuzlarından tüm gücümle ittirmiştim. Hafifçe geriye sendelediğinde bağırdım.

"Tam aksine, şimdi ne yapacağım biliyor musun? Gidip Wheein'e her şeyi anlatacağım. Bakalım senin hakkında ne düşünecek."

Jimin korkuyla bana bakarken dönüp kapının kilidini açtım ve hızlı adımlarla oturduğumuz masaya ilerledim. Jimin'in peşimden koştuğunu biliyordum.

Wheein telefonuna bakıyordu. Masanın yanına geldiğimde Jimin kolumdan tutup çekmeye çalışmıştı ama kolumu sertçe çekip kurtardım elinden. Wheein başını kaldırıp bizi gördüğünde şaşırdı. "Jimin, ne arıyorsun burada sen?"

Gülümseyerek "Jimin ne yaptı sence Wheein?" dedim. Jimin tekrar koluma yapışıp "Yoongi," dedi. "Saçmalama istersen!"

Göz ucuyla ona baktım, gerçekten korkuyordu. Rengi çekilmiş, gözleri dolmuştu.

"Bana şu an ne olduğunu anlatır mısınız?"

Wheein'e dönmüştüm yeniden.

"Jimin bizi buraya kadar takip etmiş."

Wheein sinirle ayağa kalkarken Jimin'le birbirimize bakıyorduk. Beni öptüğünü söylemeyeceğimi anlamıştı ve gözlerinde karmakarışık bir ifade belirmişti.

Bunu söyleyemezdim, arkadaşlıkları biterdi. Bunu yapacak kadar kötü biri değildim. Jimin'e olan nefretim o kadar da gözümü boyamamıştı.

Wheein Jimin'e alev fışkıran gözleriyle bakarak "Sana defalarca söylemedim mi?" dedi. "Karışma artık ilişkilerime demedim mi? Benim için endişelendiğini biliyorum Jimin. Bu zamana kadar hep arkadaşımsın, iyiliğimi istiyorsun diye düşündüm ama sınırları aşmaya başladın. Şu an beni ne kadar çok utandırdığını tahmin edemezsin. Teşekkür ederim gerçekten."

Jimin Wheein'in kolundan tutup "Wheein lütfen," dedi ama Wheein onun sözünü kesip uzaklaşmıştı ondan. "Çok sinirlendirdin beni. Bir süre konuşmayalım tamam mı?"

Gelip benim koluma girmişti. Jimin gözlerindeki hayal kırıklığıyla ikimize bakıyordu. Wheein "Gidelim buradan Yoongi." dediğinde başımı sallayıp yürüdüm. Başımı çevirip Jimin'e son bir bakış attığımda ağladığını gördüm. Ağlıyordu ve masayı tekmeliyordu.

Wheein'le beraber mekandan çıkmıştık. O da üzgün görünüyordu. Kolumdan ayrılıp "Sana ne söyledi?" diye sormuştu.

"Sana yaklaşmamam gerektiğiyle ilgili şeyler, bana güvenmiyormuş."

Wheein "Onun adına özür dilerim Yoongi," dedi. "Seni rahatsız etmeye hakkı yoktu. Jimin biraz fevridir."

Omuzlarımı silkip "Özür dilemene gerek yok." dedim. Ama benim de canım epey sıkılmıştı. On dakika önce bir barın tuvaletinde Park Jimin'le öpüştüğüme inanamıyordum.

love maze Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin