jimin'den
-
Daha önce pek çok kez kalbim kırılmıştı ve bu kalp kırıklarımın hepsini en sevdiğim insanlar yaşatmıştı bana. Babam bana ilk kez vurduğunda, annem bana sırt çevirdiğinde, Wheein'le kavga ettiğimizde hissettiklerimi daha dün gibi hatırlıyordum. Bunların üstüne yara banda yapıştırabilmem kolay olmuştu çünkü yanımda Yoongi vardı. O benimle olduğu sürece artık kalp kırıkları olmaz sanıyordum, yanılmışım.
Yine en sevdiğim insanlar ağlatmıştı beni.
Hoseok hyung beni yıllarca hiç yanlız bırakmamıştı. Kendimi her zaman onun küçük kardeşi yerine koyardım. Başka bir ülkede olsa bile hep konuşurduk. Onu her konuda kendime örnek alırdım, benim güneşim gibiydi. Şimdiyse bana aşık olduğunu öğreniyordum, üstelik deli gibi aşık olduğum insanla eski sevgili olduğunu. Yoongi'ye dokunmuştu. Ona benden önce dokunmuştu. Dokunmakla kalmamış ona zarar vermişti de. Yoongi'nin kanını akıttığı aklıma geldikçe yumruklarımı sıkmadan edemiyordum. Duygu karmaşası içindeydim. Çok üzgündüm ama her an sinir krizi geçirebilirdim de.
Ve Yoongi, en çok o kırmıştı beni. En büyük kalp kırığım o olmuştu
İçimde kocaman bir boşluk var gibiydi ve bu onun sandığımdan da değerli olduğunu anlamamı sağlamıştı.
Aptal gibi hissediyordum. Onları tanıştırmak istediğim zamanlar aklıma geliyordu. Yoongi'nin nasıl hırçınlaştığı, Hoseok'un önünde beni nasıl güzel öptüğünü düşünüyordum. Bunların hepsi gösteri miydi? Kendimi hiç bu kadar aptal hissettiğimi hatırlamıyordum.
Yoongi'nin bizi eve kilitlemesi, bunun üzerine benim kendimi banyoya kilitlemememin üzerinden saatler geçmişti. Oturduğum klozetin üstünden kalkmamıştım. Dizlerimi karnıma çekmiş, başımı bacaklarıma yaslamıştım. Saatlerdir bu şekilde duruyordum. Hıçkırıklarım dinmiş, ağlamamam kesilmişti. Yalnızca önümdeki boşluğa bakıyordum. Yoongi hâlâ kapının önünde miydi bilmiyordum. Acıkmıştım ve gitmek istiyordum ama onu görmeye hazır değildim. Önünde ağlamak istemiyordum.
Böylece saatler geçmişti. Telefonumu çıkardığımda sabah olmak üzere olduğunu görmüştüm. Her yerim ağrıyordu. Daha fazla burada kalabileceğimi sanmıyordum. Bu yüzden Namjoon hyunga mesaj atmıştım.
jimin:
hyung
bir çilingir bul ve onunla yoongilere
gelip kapıyı açtırburadan çıkmam gerek
bana soru sormak yok borcun var soru sorma sadece bu mesajı alır almaz yap bunu
sana ihtiyacım var
lütfen
Namjoon hyung bunu yapabilecek tek kişiydi ve yapacaktı da, bundan emindim.
Mesajı attıktan bir saat kadar sonra kapı hafifçe tıklatıldığında irkilmiştim.
"Jimin?"
Sesini duymamla bile kalbimin titremesi kötüydü. Telefonunu cebime koydum ve cevap vermedim.
"Jimin saatlerdir oradasın, endişeleniyorum. Lütfen çık söz veriyorum sıkmayacağım seni."
"Gitmeme izin ver." dedim soğuk çıkan sesimle. Ağlamamaya çalışıyordum.
"Üzgünüm, bunu yapamam. Güvende olduğundan emin olmam gerek. Bana inan, o hasta tamam mı? Seni onun yanına yollayamam."
Bir şey söyleyememiştim. Hâlâ şaka gibiydi tüm bu olanlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love maze
Fanfictionlabirentte kaybolduk elimi tut birbirimizi kaybedemeyiz • yoonmin 140119