Jimin evden çıktığında peşinden gitmeye çalışmıştım ama Namjoon beni engellemişti. Ona geldiği için bağırırken tamamen çaresizdim. Jimin'i korumak isterken ellerimden kayıp gitmişti.
"Kendi haline bırak, kafasını dinlesin." demişti Namjoon. "Başının çaresine bakabilir. Hem Hoseok'un ona zarar vereceğini sanmıyorum."
Böylece tüm gün evde oturmuş, içim içimi yerken Jimin'e mesaj atıp durmuştum çünkü telefonlarımı açmıyordu.
-
yoongi:
güvende değilsin
yanına gelmeme izin ver yalvarırım
(iletildi 16:26)
jimin yapma böyle
özür dilerim kendimi affettirmem için fırsat ver lütfen
(iletildi 16:38)
delireceğim nerdesin
yemin ederim sana söyleyecektim
konuşmamız gerek
böyle bitemez
(iletildi 17:34)
evde misin bilmiyorum ama evine geliyorum
(iletildi 18:23)
-
Evine gidip kapısını çaldığımda gerginlikten ölecektim. Kapı açılmadı, tekrar tekrar çaldım. Bu birkaç dakika yıllar gibi gelmişti sanki. Sonunda kapı açılıp da Jimin'i gördüğümde tuttuğum nefesimi dışarı üfledim.
Onu özlemiştim. Hakkımda neler düşünüyordu bilmiyordum ama bunları telafi etmem şarttı. Jimin'siz olmazdı, o hayatımda beni mutlu edebilen tek şeydi.
"Ne istiyorsun?" dedi yorgun sesiyle. Gözleri kızarık ve saçları dağınıktı. Berbat hissediyordum.
"Konuşmak istiyorum, lütfen."
Kovulmayı beklerken kapıyı iyice açıp içeri girmemi beklediğinde şaşırmıştım.
İçeri girdiğimde kapıyı kapattı. Salona doğru takip ettim onu. İkili koltuğa oturduğunda ben de yanına oturdum. Benimle göz teması kurmaktan kaçınıyor, kucağındaki parmaklarıyla oynuyordu.
Kafamda söylemeyi planladığım her şey uçup giderken "Özür dilerim," diyebildim sadece.
Jimin başını kaldırıp gözlerime baktı. Kırgınlıktan başka bir şey yoktu bakışlarında.
"Bana yalan söyledin." dedi. "Sana onu tanıyıp tanımadığını sordum. Sana onu anlattım, sizi tanıştırmak istedim. Tek kelime etmedin. Beni kandırdın."
"Söyleyemedim Jimin, her şey o kadar güzel ilerliyordu ki. Hayatımın en mutlu dönemini geçiriyordum. Bunu bozmaya cesaret edemedim. Seni kaybetmekten çok korktum."
Kaşlarını çattı ama bir şey söylemedi. Konuşmaya devam etmiştim.
"Seni üzmek istemedim. Ben bugüne kadar sevdiğim herkesi kaybettim Jimin. Kazandığım en güzel şeydin sen."
Yanaklarım gözyaşlarımla ıslanırken "Bitmesini istemiyorum," dedim. "Seni kaybedemem."
Elleriyle yüzünü sıvazladı, sonra dolu gözleriyle bana baktı. Karşısında ilk kez ağlıyordum. Çok korkuyordum bana git demesinden.
Yumuşak bir sesle "Ağlama," dediğinde merhameti karşısında daha çok ağladım. Koltukta bana yaklaşıp sağ eliyle başımı kendine çevirdi. "Beni kaybetmeyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love maze
Fanfictionlabirentte kaybolduk elimi tut birbirimizi kaybedemeyiz • yoonmin 140119