Akşam yemeği için çok heyecanlıyım, acaba ne giysem? sonuçta Mert'e güzel gözükmem lazım. Ayy ne diyorum ben? O Kas hayvanınamı güzel gözükmeye çalışıyorum? Tam bir aptalım! Neyse bunları boş verelimde, ne giysem? Evvveeettt, tamam buldum! straplez kısa Pudra, önü simli, arkasında kocaman bir kurdelesi olan elbisemi giyeceğim. Ben elbisemi giyerken, kahr etsin kapı çaldı. Kas hayvanım gelmişti! istediği yere nasılda erken geliyor :)
Mert: Aaa, geç kalmışım yaaa..., derken...,
Duygu: *Ağzı açıkta kaldı kas hayvanımın, ama beğenmesi hoşuma gitti. İyki iç sesimiz varmış, yoksa ben kiminle dertleşecektim?*:) Duygu: Mert bey hoşgeldiniz., dedim ve onu içeri aldım. O'da:
Mert: herzamanki gıcıklıklarından Ağaç olmuş kök salıyordum, ama neyse geleyim bari., dedi. Daha sonra diğerleride geldiler, ve yemeğe oturduk. Sohbet muhabbet Mert ve bana göre pek iyi değildi. O yüzden alt'tan hayvanımla mesajlaşıyorduk.
Mesajlar:
Mert: Ufff, sıkılmadınmı?
Duygu: Eee, size gelmedi tabi aşkların konuşulması (ama bende sıkılmadım değil, çaktırma:)
Mert: Bahçeye çıkalım mı? (biliyordum uyuz sıkıldığını :)
Yazarın dilinden:
Duygu Mert'e haydi kalkalım, yaptı ve bahçeye çıktılar...
-MERT- :
Bir süre sessizlik oldu. Bende bu durumu bozmak için:
Mert: Matamatik testinde ne yapmayı düşünüyorsunz hanım efendi?, dedim. *Çünkü Hazal bana onu çalıştırmamı söyledi. Güzel olurdu, ben ve o yanlız. Benimde işime gelmişti, bilmiyorum ama, bu kızda farklı his ediyorum...*
Duygu: Sence Matamatiği ben ne yapa bilirim? sallicam gitsin.
Mert: Hayır yaaa! Hani bu sene çalışıyorduk biz?, dedim. Demez olaydım.
Duygu: bizmi?, dedi, yanlış anladı, yani doğru da neyse...
Duygu: Peki, biz nasıl çalışacağız? Ders muhabbeti olduğu yerden kaçıyoruz., dedi. O'da bende güldük.
-DUYGU- :
Mert: Tamam o zaman, sabah sizi almaya geliyorum hanım efendi.
Duygu: *Benim hayır dememe bile izin vermeden gitti Kas hayvanım. Aslında iyi olmuştu onunla birlikte vakit geçirmek...*
****
Daha güneş doğmamıştı. Telefonumun sensine uyandım. Kas hayvanı arıyordu. Telefonumda öyle kayıtlıydı.
Duygu: Ne var?, diye telefonu açtım. Mert: Haydi ders çalışma vakti.
Duygu: Bu saat'te mi ?
Mert: Ne demişler? Erken kalkan yol alır. Haydi kapıdayım sizi bekliyorum.
Duygu: Nee?? Off, tamam geliyorum kapat...
Mert: Dur kapatma, Duygu benim yanımdasın, Mert Sönmez'in yanında düzgün giyin.
Duygu: Ha ha ha., dedim ve telefonu kapattım. Onun inadına shortumu üstüne göbeğim açık kalacak t- shirt'ümü giydim. Şıktı ve Mert'i kıskandırmak için güzeldi.
Mert kapının açıldığını duyunca döndü ve beni öyle görünce...
Duygu: *Ah yine ağzı açıkta kaldı hayvanımın...* Mert ağzını kapat istersen., dedim ve bir gülüş patlattım. Sonra ders çalışmak için Mert'in mekanına gittik. Bir saat'te açıkdı. O bana anlattı. Ama ben ona sürekli baktım. Aşık mı oluyordum...
Mert: *Duygu soruları çözerken gözümü ondan alamıyordum. Aşk ve ben neysee...*
****
Aradan 1 hafta geçmişti ve Mert'le Duygu sınavdan aynı notları almışlardı:)
