Sabaha olmuştu ve ilk olarak ben uyanmıştım. Mert hala uyuyordu. Kalkıp üstümü giyinip, aşagı mutfağa indim. İkimizede güzel bir kahvaltı hazırlamak istedim. İkimize krep yaptım, yumurta haşladım, ve patates kızarttım. Ardındanda kahvaltılıkları koydum. Ocağa çayı koyarken, Mert girdi mutfağa.
Mert: Oooo, bu ne güzel sürpriz!
Duygu: Sen uyanana kadar...
Mert: Ne yapayım dün çok yorulmuştum.
Duygu: Neyse otur masayada başlayalım kahvaltı yapmaya.
Mert: Oturdum.
Mert oturdugunda çaylarımızı demledim ve kahvaltıya başladık.
Mert: Barış bana mesaj attı.
Duygu: Ne mesajı?
Mert: Bugün kendi evinin bahçesinde mangal yapmak istiyormuş, bizide davet etti.
Duygu: Tamam, ne zaman gidiyoruz? Mert: saat 14.00 gibi gideriz.
Kahvaltımızı bitirdikten sonra, yukarı çıkıp dişlerimi fırçaladım ve hazırlanmaya başladım.
Üstüme beyaz ve üstünde siyah kelebekleri olan elbisemi giyip, altınada siyah babetlerimi giydim. Hazırdım ve Mert'i bekliyordum. Mert'te hazırlandıktan sonra, Barış'ın evine gidip zile basdık. Barış kapıyı açıp, bizi içeriye alıp, bahçeye yöneltti. Sınıfımızdaki çocuklarda buradaydı. Ben ve Mert masada yer aldık. Biraz zaman geçtikten sonra, mangaldaki etleri servis etmeye başladılar. Bir güzel karnımızı doyurduk. Sonra hep beraber sohbet ettik. Sohbet ettikten sonra;
Mert: Yarın benim eve gelin, biraz takılırız.
Barış: Valla olur. Yarın zaten yapacak birşeyim yok, canım sıkılırdı, sende biraz takılırız.
Melis: Valla bende geliyorum
Hazal: Bende geliyorum, beraber yürürüz Melis.
Melis: Olur.
Kerem: Valla, bensiz hayatta olmaz bende geliyorum.
Cem: Bende.
Aylin: Tamam bende.
Damla: Yarın bende oradayım.
Mert: Ey vallah, yarın görüşürüz.
Herkes: Tamam.
Sonra herkes dağıldı, ben ve Mert'te öyle. Ben yine Mert'in evinde kalacaktım. Mert'in evine girdik televizyon izledik, ve sonra uyuduk.
Evet biliyorum kısa bir bölüm oldu, Bu hafta ingilizceden test olacağım, çalışmam gerek ama bölümler yine aynı şekilde gelcek:)) ily <3
