Bölüm 14

7 0 0
                                    


"Allah'ım, hiç evlendiğim günü hayal etmemiştim. Aslında evlenebileceğimi bile düşünmemiştim. Onur... Onu çok seviyorum... Kardeşten öte, candan öte... Allah'tan beni hayal etmeyeceğini, arzulamayacağını biliyorum. Aksi halde böyle bir deliliği ben bile yapamazdım. Kaya... Keşke bu gün evet, diyeceğim kişi o olsaydı. Belki bu merasim, koşuşturma, kalabalık, formaliteler biraz daha çekilebilir bir hâl alırdı. Olurda ileri de... Anladın sen Allah'ım... Kalabalık bir düğün olmasın... Kimse olmasın... Âmin..."

Aylin hazırdı. Kendi başına odasında son duasını etmek, biraz yalnız kalmak için müsaade istemişti. Odanın kapısında dolu insan, onun çıkmasını bekliyordu. Kapıyı açtığında Onur tam karşısında, heyecandan avuç içleri terlemiş, yakasını çekiştiriyordu. Aylin ilk olarak onu tepeden tırnağa süzdü. Onur çok fazla dikkat çekecek yakışıklılıkta bir delikanlı olmasa da kendine iyi bakmıştı. Düzenli yaptığı sporlarla sağlıklı bir vücuda sahipti. Bu da ona ayrı bir çekicilik kazandırıyordu. Onur'a baktığında onun tercihinin bayanlar olmadığını bildiğinden bir an için kızlar adına üzüldü. Bu düşünce Aylin'in kısa bir süre gülümsemesine neden oldu.

Onur Aylin'i kapıda gülümser bir şekilde görünce gözleri ışıldadı. Aylin her ne kadar gelin gibi görünmese de onun kendi koluna girecek olması, ona evet diyecek olması... Her şeye değer, diye düşünmesine ve mutlu olmasına yetmişti. Ayşe Hanım'ın arkasından elbisesi için söylenmesine de son noktayı Onur koydu. "Varsın beyaz olmasın... Yanımdaki gelin tek Aylin olsun da..." dedi ve Aylin'e bir göz kırparak kolunu uzattı.

Aylin babasının isteğini kırmayarak düğünün evlerinin bahçesinde yapılmasına izin verdi. Ona kalsa düğün olmasını istemese de Kaya'nın onu evlenirken görmesini istiyordu. Bu nedenle Zehra Hanım ile Latif Bey'in istekleri doğrultusunda düğünü onların organize etmelerine razı olmuştu. Aylin'in çok fazla arkadaşı olmasa da eski iş arkadaşları, sitede yaşayan kadınlar, annesinin çevresi, sosyeteden seçkin konuklar ve tabii ki Kaya ve ailesi hatta Suat da düğünde yerlerini almıştı. Müzik çalmaya başladığında herkes nefesini tutmuş girişteki ışığa dikkatlerini vermişlerdi.

Aylin Onur'un kolunda, masmavi çılgın gelinliği içinde belirdi. Tüm misafirleri ilk başta şaşırsalar da gelinin çılgınlığını bildiklerinden bir süre sonra kendilerini büyüleyici güzelliğinin etkisine bıraktılar.

Nikâh memuru da konuşmaya başlamadan Aylin'in görüntüsüne ilk başta şaşırdığını ama güzelliğinden etkilendiğini itiraf ettiğinde kısa süreli bir gülüşme yaşandı. Ardından Onur ve Aylin kendilerine yöneltilen sorulara "Evet," cevabını verdiler. Nikâhın ardından Aylin, kendisine teslim edilen evlilik cüzdanını herkesin ısrarına rağmen sallamamayı tercih etti.

Onur "Karıcığım, öpebilir miyim?" diye sorduğunda Aylin şaşırdı. Onur onun tedirginliğini anladı. Göz kırptıktan sonra gülümseyerek Aylin'i alnından öptü ve dans pistine yürüdüler.

Dans ederlerken Onur Aylin'in kulağına eğildi. "Korktun değil mi?"

"Ay evet! Hiç öpme olayını düşünmemiştim."

"Seni zor duruma sokmam, Aylin!"

"Niye bir tek ben! Senin içini alır mı? Beni çekici bulmazken!"

Onur biran bir şey açıklayacak gibi derin bir nefes alsa da vazgeçti. Bir süre bekledikten sonra "Film çeken artistleri düşün. Onlar defalarca bu işi yapıyorlar. Evliliğimizin inandırıcı olmasını istiyorsan alışman gerekiyor. Baksana Kaya evliliğimize pek inanmışa benzemiyor. Aksi durumda düğüne gelme cesaretini kendinde bulamazdı," dediğinde Aylin başını o tarafa çevirdi. Kaya ile göz göze geldiler.

ARIZA'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin