Bölüm 6 - Defne

28 4 0
                                    

Defne

Ruhunu Rıfat'tan kurtaran, tüm uğraşmalarına rağmen kalbini Mert'ten çekip çıkartmayı başaramayan Aylin, bir hafta boyunca kendini sadece işine verdi. Ayşe Hanım'larda kalarak onun gönlünü de alarak eşyalarını eve bırakmış ve işe gelmişti. İşyeri bu hafta çok monoton bir yaşama dönüşmüştü. Aynı saatte kahve içiyor, odasından çıkmıyordu. Birden içeri genç çalışanlardan birisi elinde bir davetiye ile kapıda belirdi. Gülümseyerek bıraktıktan sonra dışarı çıktı. Zarfı açarak davetiyeyi içinden çıkardı ve okumaya başladı. Okuduklarını anlamıyormuş gibi defalarca okudu. Gözlerini davetiyeden alamıyordu.

"Bu hafta sonu Kaya'nın doğum günü mü?"

Odasında oturan Aylin, elindeki davetiyenin etkisi ile kendisini bir türlü işe veremiyordu. Gidip gitmemeyi, giderse nasıl bir hediye götürmesi gerektiğini düşünürken içeri bir bayan girdi. Tanımasa da ilginç bir şekilde bayan tanıdık gelmişti.

"Buyurun?" diyerek, niçin gelmiştiniz, şeklinde sorarcasına bayana baktı.

"Merhaba Aylin Hanım, ben Defne."

"Kusura bakmayın Defne Hanım, çıkaramadım."

Defne bu arada Aylin'in masasının önüne kadar gelmişti. Gülümseyerek "Ben Kaya Bey'in kardeşiyim. Ağabeyimi görmeden sizi görmek, tanışmak ve vaktiniz varsa özel olarak konuşmak istedim. Biraz zamanınızı alabilir miyim?" diye sorarken sesinden son derece samimi ve içten olduğu anlaşılıyordu.

"Tabii oturun lütfen," dedi ve eliyle işaret ederek önündeki koltuğu gösterdi.

"Aylin, Defne oturana kadar onu süzdü. Ağabeyi gibi sarı saçları, mavi gözleri yoktu. Defne kumral, kahverengi gözlü olmasına rağmen yinede Kaya'ya benzediğini düşündü.

"İzin verirseniz size Aylin diyebilir miyim?" diye sordu. Aylin'in sadece başı ile onaylamasıyla sözlerine devam etti. "Aslına bakarsan senin beni tanımadığını biliyorum. Ama ailecek biz seni çok iyi tanıyoruz. Ağabeyimin lise yıllarının sonunda, bir yılını kaybettiği o sene, ben yaklaşık sekiz yaşındaydım... Ağabeyim evde dokunulmazlığı olan birisi olarak büyütüldü. Yanlış anlamayın kötü yetiştirilmedi. Sadece zorluk yaşamadı."

"Ne demek bu? Seni öyle yetiştirmediler mi?" Aylin aklına eseni hemen soran huyu nedeniyle Defne'nin konuşmasını böldü. Defne buna aldırış etmedi ve sadece gülümseyerek tepki verdi.

"Beni de tabii öyle yetiştirdiler ama işin aslı biraz farklı... Ağabeyimin evin içindeki konumu değişik... On sekiz yaşını doldurunca aile mal varlığının büyük bir kısmı ona devredileceği için o zamanlar farklı bir şekilde ağabeyime yaklaştıklarını düşünüyorum."

"Tüm bunları bana niye anlatıyorsun?"

"Beklersen geleceğim," dedi ve derin bir iç çekip devam etti. "Senin ile yaşadığı talihsiz olaydan psikolojik olarak çok etkilendi. Bir yıl okula gitmedi, sadece sınavlara girdi. Bana göre şımarıklık etti. O zamanlar bunu idrak edecek yaşta değildim. Ancak aklım ermeye başladığında, özellikle senin o zamanki yaşına geldiğimde esas mağdur olanın sen olduğunu anladım. Onun yaşadığı psikolojik durumu hiç anlamıyorum. Sana karşı hep tepkiliydi. Nefrette ettiğini düşünmüyorum. Ama aklı ve kalbi bir yerlerde takılı kalmış gibi davranıyor. Çıkamıyor! Seni şu anda ilk defa görüyorum. Bir erkeğin aklından kolay kolay çıkacak bir bayan olmadığın belli... Benim merak ettiğim, sen, ağabeyim hakkında ne düşünüyorsun?"

Aylin duyduklarının etkisinden çıkamamışken kendisine yöneltilen soru onu şoka sokmuştu. Bir süre sessiz kalınca Defne seslenmek zorunda kaldı.

ARIZA'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin