Hinny (Kısa Hikayeler)

Acromantula

" Beşinci kitapta Harry nin Umbridge yüzünden katılamadığı quidditch antremanı daha erken bitseydi ne olurdu?"

Keyifli Okumalar...

......................................................................

" Odaklan Ginny!" Angelina nın öfkeli sesi duyuldu.

Ginny ne olduğunu anlamaya çalışarak başının üzerinde uçmakta olan snitch i fark etti, kendine lanet okudu.

Angelina " Bugünkü üçüncü kaçırışın, senden başka herkes snitch in izlediği yolları ezberledi bile. Aklın nerede senin?" dedi yorgun bir sesle.

" Çok üzgünüm, yeniden deneyeceğim." dedi Ginny. Süpürgesiyle yukarı yükseldi.

" Eh, kusura bakma ama Harry den başka iyi arayıcı bulamazsın dedim sana Angelina. " dedi Ron, patavatsızca konuştu.

Ginny ona delici bakışlar attı. " Sen kendine bak, iki saattir tuttuğun quaffle lar bir elin parmağını geçmez." dedi.

Angelina " Hey, hey kesin kavgayı Weasley ler. Bu takımın kaptanı sen değilsin Ron. Ginny, yerinde olmak isteyen birçok insan var ve içlerinde en iyisi sensin, o yüzden konsantre ol." dedi.

Ron" Keşke Harry de bizimle oynayabilseydi. George ve Fred den bahsetmiyorum bile." dedi üzüntüyle.

Angelina " Eminim onlarda burada olmayı çok istiyorlardır. Fakat yapacak bir şey yok. En iyisini sergilemeliyiz."

Belki George ve Fred için öyleydi fakat Harry'i onların içine dahil edemezdi Ginny. Umbridge in Harry e verdiği quidditch yasağı yüzünden maçlara çıkamıyordu ve şu an muhtemelen sevgilisi Cho Chang ile birlikte Hogsmeade köyünde vakit geçiriyordu. Neden Cho nun elini tutmak verken aptal bir antremana katılmak istesin? Üstelik 14 Şubat 'ta.. Ginny acıyla güldü.

Snitch i tekrar görebilmek için sahada bir tur attı. Giriş Salonun dan ayrılan ekip uzaktan karartı halinde seçiliyordu. Kalbî sıkıştı.

Neden böyle hissediyordu? Bunu aştığını sanıyordu. Üstelik kendisi Micheal Corner ile çıkıyordu. Fakat neden hala Harry nin başka biriyle görüşmesi canını acıtıyordu?

Üstelik ona kızgın olması gerekiyordu. Yılbaşı tatili öncesi D.O dersinden sonra olanları öğrendikten sonraki hisleri tarif edilemezdi. Duymuştu... Hem de Ortak Salonda Hermione ve Ron onunla konuşurken Harry nin kendi ağzından duymuştu.

Islaktı...

Tabii onların Ginny nin varlığından haberi yoktu. Daha sonra kendini yatakhaneye atmış ve hatırlayamadığı kadar çok ağlamıştı.

O gün gerçekten Harry den nefret etmişti. Asla yüzüne bakamayacağını, sesini duymanın bile ne kadar acı vereceğini düşünmüştü.

Ta ki Harry nin gördüğü o korkunç rüyaya kadar. Eğer o olmasaydı babası bir daha nefes almıyor olabilirdi. Hem ona karşı nefret hissetmişken aynı zamanda nasıl bu kadar minnet dolu olabilirdi?

Daha sonra ne kadar çocukça davrandığını fark etti. Harry bu kadar ağır şeyler yaşarken, o bir kızı öptü diye ona kızmak bencileydi. Çünkü Harry mutlu olmayı hak ediyordu. Herkesten daha fazla hak ediyordu. Eğer mutluysa, Cho ile gercekten mutluysa Ginny de onun için mutlu olmalıydı, zorundaydı. Ginny ile mutlu olması geremiyordu, yalnızca mutlu olması yeterliydi.

Üstelik Micheal çok iyi bir insandı. Beraber iyi vakit geçiriyorlardı. Kusursuz biri değildi, çok çabuk heyecanlanıyordu fakat ona değer verdiğini biliyordu. Belki de umutsuz bir sevginin peşinden koşmaktansa ona değer veren insanlara şans vermeliydi.