Hinny (Kısa Hikayeler)

Hayata Dokunmak

" Bir muggle AU yla karşınızdayım. Yine hinny konulu bir tanışma hikayesi."

Umarım hoşunuza gider.

Not: Yine uzun, bu nedenle boş bir vaktinizde okuduğunuzdan emin olun :)

Keyifli Okumalar...

......................................................................

Ginny Weasley, otuz bir yaşında, itibar sahibi bir ilaç firmasında biyokimyager olarak çalışıyordu. Gününün neredeyse tamamını kapalı bir labaratuvarda tahlil ve analiz yaparak geçiriyordu.

Her ne kadar işi sıkıcı - arkadaşları hep böyle söylerdi - ve basit görünse de bu o kadar da kolay bir meslek değildi. Idrar ya da kandan alınan örnek sıvılardan çıkardığı sonuçlardan ilaçlar veya tehşisler konuluyordu. En küçücük, en miniminnacık bir hatada insan sağlığını tehlikeye atabilirdi.

Fakat en yakın arkadaşı Astoria her gün en az bir defa güzelliğini dört duvar arasında harcıyorsun, labaratuvar faresi değilsin sen!, diyordu.

Ginny ancak ona göz devirirdi.

Bütün gün laboratuvarda değildi ki, o baş şefti. Yapması gereken tek şey diğerlerini denetlemekti. Yedi koca yılını bu mevkiye ulaşabilmek için tırnaklarıyla kazımıştı, işi bırakmayı bırak bunu düşünmek bile çılgınlık işiydi.

Yani aslında baş şef olacaktı. Tabii istediği terfiyi alırsa. Elbette herkes gibi onun da iş yerinde rakipleri vardı. Ayağını kaydırmaya çalışan Pansy Parkinson da bu rakiplerin başında geliyordu. Hayır, rakip degildi. Kadın tamamen düşmanıydı.

Işte yine bir gün iş çıkışı, Londra nın kalabalık sokaklarında elindeki dolu dolu görünen alışveriş poşetleriyle evine geri dönüyordu. Normalde toplu taşımayı kullanırdı fakat günün bu saatinde fazla tıklım tıklım oluyordu. Sadece sabahları otobüsü kullanırdı, dönüşte yürümeyi tercih ederdi. Araba alabilirdi fakat... Herneyse, bu farklı bir konuydu.

Saat sekizde Astoria ile, Hermione nin yeni evinde buluşacaklardı. Daha eve gidecek, duş alacak ve giyinecekti. Yani tabanlarına kuvvet vermesi gerekiyordu.

Bir et reyonunun önünden geçerken renklerdeki kırmızılık ona salça almayı unuttuğunu hatırlattı.

Lanet olsun.

Hızlı hızlı yürüdü, diğer yandan da etrafına küçük bir market görebilmek için etrafina bakınıyordu.

Ve gördü de. Market dar kaldırımı tıkayan iki neşeli çiftin arkasında kalıyordu. Muhtemelen çift turistti. Keman çalan pejmürde sokak sanatçısının önünde dans ediyorlardı. Çünkü Londra'nın ortasında durup dururken kimse dans etmezdi. Ginny herkesin yaptığı gibi onlara dönüp bakmadan markete girdi.

Ginny çifti azıcık kıskanmadan edemedi. Aslında onunla da iş yerinde ilgilenen biri vardı ama Ginny pek yüz vermiyordu. Ismi Dean Thomas'tı. Labaratuvarda çalışan elemanlardan birdi. Adam komik ve eğlenceliydi fakat pek tipi değildi.

Işte Astoria nın onu azarladığı başka konulardan biriydi bu.

Otuz bir yaşındasın Ginny, bırak şu seçiciliği. Alınma ama sonsuza genç kalmayacaksın.

Öyle kalmayacaksa ne olmuş? Önüne çıkan ilk hoş adamla evlenemezdi ya?Elbette Astoria için konuşmak kolaydı, Draco ile yedi senedir birlikteydiler. Ginny ile nasıl empati yapabilirdi ki?

Dilek olaydı. Yedi koca sene. Bildiği kadarıyla üniversite son sınıfında tanışmışlardı. Artık canlarına tak etmiş olacak ki geçen sene nişanlanmayı akıl etmişlerdi. Bu yaz ise evleneceklerdi.