Hinny (Kısa Hikayeler)

Sesler

" Harry nin ruh sağlığı ile ilgili sorunlar yaşayan bir hasta ve Ginny nin de ona yardım etmeye çalışan bir psikolog olduğu bir au okuyabilseydik nasıl olurdu?"

theMarauders_jp nin isteği üzerine kurgulandı 🌸

Keyifli Okumalar...

......................................................................

" Günaydın Luna."

Sarışın sekreter Ginny'e gülümsedi.
" Size de günaydın Miss Weasley- Ah, hayır zahmet etmenize gerek yoktu..."

Ginny elindeki kartondan kahve bardağını hızla kadının masasına bıraktı, " Şu yeni açılan dükkanın önünden geçerken kahvenin kokusunu aldım ve dayanamadım. Sana da bir tane almak istedim. Buraya toplu taşımayla şehrin öteki ucundan gelmek eminim zordur."

" Teşekkür ederim, çok naziksiniz." dedi dedi Luna.

" Lafı olmaz." dedi Ginny, üzerindeki kalın paltoyu çıkarıp askıya bıraktı.
" Ee, günün ilk hastasıyla randevumuz saat kaçta?"

Sarışın kadın önündeki deftere küçük bir göz attı. " Miss Patil ile olan seansa henüz iki saat var."

Ginny " Oh, harika. Birkaç saat daha uyuyabileceğim desene şuna."

" Aslında, ben de tam o konuya girmek istiyordum Miss Weasley." dedi Luna. " Siz kliniğe giriş yapmadan yaklaşık beş dakika önce erkek kardeşiniz geldi."

Ginny şaşırmış göründü. " Hangisi?"

" Err, çilleri ve uzun boyluydu." dedi Luna.

" Ondan altı tanesine sahibim Luna," Ginny nin dudakları yukarı doğru kıvrıldı. " Tanımı biraz daha açabilirsen - ya da dur, boşver. Gelme sebebi neymiş?"

" Sanırım konu bir arkadaşı ile ilgiliymiş. Randevusu olmadığı için onu araya sıkıştırmanızı istedi." Ginny nin kaşlarını çattığını gören Luna
" Bundan nefret ettiğinizi biliyorum ama söylememe rağmen beni dinlemediler."

Ginny iç çekti. " Tamam, sorun değil. Bu kesinlikle Ron olmalı. Söyle, gelsinler."

Luna bekleme bölümüne doğru ayaklanırken kızıl saçlı kadın da odasına girdi. Dakik olmayı severdi ve randevusu olmayan hastalar onu deli ediyordu. Her şeyin bir usulü vardı, öyle değil mi?

O masasına henüz yerleşmişti ki erkek kardeşi Ronald Weasley, peşinden huysuz görünen kuzguni saçlı bir genç adamla içeri girdi.

" Selam kız kardeş, görüşmeyeli nasılsın?"

Ginny ona dik dik baktı fakat karşısındaki sırıtan aptal erkek kardeşi olsa da profesyonelliğini korumaya özen gösterdi. " Umarım hafta içleri nadir görülen iki saatlik aramı sabote etmek için geçerli bir mazeretin vardır."

" Evet, evet var." Masanın iki yanında duran beyaz tekli koltuklardan birine oturdu. Iyi dekore edilmiş odayı gözden geçirdi. " Vay, şu tablo yeni mi? Orada olduğunu hatırlamıyorum."

" Sanki çok uğrarsın ya." dedi Ginny,
" Konu nedir?"

Hala elleri cebinde ayakta bekleyen adamı fark etmeden edemedi. Ron eliyle karşısına geçebileceğini gösteren küçük bir işaret yapsa da adam oralı olmadı. Sıkılmış, her an kapıdan kaçıp gidecekmiş gibi bir hali vardı.

" Eh, şey güzel soru...Konu Harry." Başıyla adama işaret etti Ron. Yüzü aniden endişeli ve ciddi bir hale büründü. " Birkaç kere bahsetmiştim, adını duymuşsundur. Harry Potter, üniversiteden arkadaşız."