Virüs (3)

1.3K 81 126
                                    

" Ne zamandır taslakta mahzun mahzun duran ve sonunda bitirmek için başına oturduğum o bölüm..."

Umarım beğenirsiniz :)

Not: Küçük bir hatırlatma. Olaylar iki seriden farklı gerçekleşebilir. Iki AU birleştiği için ortaya doğal olarak farklı senaryolar çıkıyor.

Keyifli Okumalar...

......................................................................

" Yani diyorsun ki...Buraya hepimiz saçma bir deney için gönderildik?"

Harry başını olumlu anlamda salladı. Diğerleri sus pus kesilmiş anlattığı yalanı sindirmeye çalışıyorlardı.

Yarı yalan, diyelim.

Dünyanin bir virüsle mücadele ettigi kısmı dogruydu.

" Biz hafizalarımızın yarısını kaybetmişken bu kız nasıl oluyor da onca şeyi hatırlıyor?" dedi Draco ters ters.

Harry " Bu kısmı unutmasına izin vermemişler. Onun sonuncu olduğunu bilmemizi istediklerini söyledi. " dedi. Onlara Ginny nin yazdığı kağıttan bahsedemezdi. Eğer bunu söylerse mektubu görmek isteyeceklerdi ve yaktığını öğrenince de Harry nin anlattığı hikayenin doğruluğundan şüphe duyacaklardı.

" Neden sen sonuncu değilsin de kız sonuncu?" dedi Dean uzun bir aradan sonra. " Bir gün arayla gönderildiniz."

Çünkü kızla bir geçmişimiz var ve beni korumak için arkamdan buraya geldi.

Harry omuz silkti. " Bilmiyorum."

" Bundan çıkaracağımız tek bir sonuç var." dedi Neville, kaşları çatılmıştı.
" Labaratuvar fareleri gibi labirenti aşmamızı istiyorlar."

Yine derin bir sessizlik oldu.

" Öyleyse biz de eylem yaparız." dedi kumral saçlı bir oğlan hırsla. " Orada ruh emiciler var, kendimizi şapşal bir deneye atmak zorunda değiliz."

Onu onaylayan birkaç ses daha yükseldi.

" Ne diyorsun Dean?" dedi Neville.
" Koşacak mısınız?"

Esmer oğlan karşılık vermedi. Beyninde dönen çarkları görmemek için kör olmaları gerekiyordu. Kaşlarını farkında olmadan hafifçe çatmıştı.

" Kızın başka bir şey hatırlamadığından emin misin?" Harry e döndü. " Belki labirenti nasıl geçeceğimizi biliyordur."

Labirenti yapanlar onlar değildi, Ginny nin bunu bilmesi imkansızdı. Kendisinin bilip bilmediği konusunda şüpheye düştü. " Hatırlamasına izin verdiklerini sanmıyorum."

" Öyleyse plan şu." dedi Dean.
" Koşucular bugün koşuya çıkmayacak. Belki yarın da, ne kadar sürer bilmiyorum. Ne olacağını görüp ona göre bir plan yaparız. Hiçbir şey olmamış gibi günlük işlerinize devam edin."

" Hiçbir şey olmamış gibi mi?" Draco kaşlarını çattı. " Bu herifin geldiği günden beri başımıza gelmeyen kalmadı. Hala neden kızın ısrarla çaylakla konuşmak istediğini sorgulayan tek kişi ben miyim? Bize anlattıklarının doğru olup olmadığını nereden bileceğiz?"

Harry oğlanın suratına bir tane patlatmamak için kendini zor tuttu. Bu kadar mantıklı konuşması işine gelmiyordu. " Ginny, hepimizin hafızaları silinmeden önce birbirimizi tanıdıgımızı söyledi."

" Eh, o kadarını biz de biliyoruz." dedi Draco alayla. " Serumu alan herkes senin o aptal yüzünü görüyor."

" Ernie senin de orada olduğunu söyledi." dedi Harry, ona dik dik baktı. Acı vericiydi ama gerçekti. Draco ile geçmişte arkadaştılar. Bunun nasıl gercek olduğunu hala anlayamıyordu.
" Benim geçmişimi sorgulamadan önce kendininkine odaklanmanı tavsiye ederim Ma-Draco. Içinizden herhangi biri bile labirenti inşa edenlerle aynı tarafta olabilir."

Hinny (Kısa Hikayeler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin