Hinny (Kısa Hikayeler)

Kelimesiz

" Şöyle bir virüs e ara verelim...

Harry ve Ginny ile ilgili tanışma serisine bir Muggle AU daha ekliyorum. "

Bu kez asıl hp den yazmak istedim ama aklıma bir türlü konu gelmedi.

Hepinize sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim, bu da benim size yılbaşı hediyem olsun❤🎉🍻

Keyifli Okumalar...

Bölüm Fairyx- e itaftır🌼

......................................................................

Lanet olsun, lanet olsun...

Durmadan saatini yoklayan kuzguni saçlı oğlan, metro bir dakika daha gecikirse imdat diye çığlık atacaktı. Okulda olmalıydı, yarım saat sonra kimya sınavı vardı ve bu yarım saatin yirmi dakikasını zaten metroda tüketecekti.

Hogwarts Kolejinde mutlaka her dersin telafi sınavları olurdu fakat kimya dersi söz konusu olunca Harry, telafi gibi bir opsiyona sahip değildi. Asla olamazdı. Kimya öğretmeni Mr. Snape, ondan hoşlanmıyordu. Hayır, şaka degildi. Adam gerçek anlamda Harry den nefret ediyordu. Nedeni ise adamın anne ve babasıyla arkadaş olmasıydı.

Evet, doğru okudunuz. Normal ögrencilerin aileleri öğretmenlerini tanıyorsa bir şekilde o dersi geçmek çantada keklik olurdu. Ama bu Harry için söz konusu değildi. Herifin babasıyla bilmediği bir husumeti vardı ve alamadığı hırsını Harry den çıkarmaktan hiç gocunmuyordu. Gördüğü her fırsatta onu zor durumda bırakmak için elinden geleni ardına koymazdı. Geçen yıl GCSE lerini herif yüzünden zor vermişti.

Bu yüzden veli toplantılarına ısrarla annesini gönderirdi. Zaten Snape ile arasındaki lavlar her geçen gün kızışıyorken bir de babasını onu o lavlara itmesine göz yumamazdı.

Uzun lafın kısası, o sınava bir dakika bile geç kalırsa ayvayı yerdi. Üstelik sınava beş gündür çalışıyordu! Beş koca gün... Geç kalırsa kendini aşagı atmak için pencere seçmeye başlayacaktı. En azından boktan hayatında intiharı bir şeye benzerdi.

Ilan panosunda duran diş macunu reklamına somurttu. Otuz iki dişini birden gösteren adam sanki onunla alay ediyordu. Afişe yumruğunu geçirmemek için kendini zor tuttu.

Sakin ol, yetişeceksin...

Onu okula bırakabilecek kimse yoktu. Annesi de, babası da şehrin öteki ucunda çalışıyorlardı. Her sabah toplu taşımayla yolculuk yapmak zorundaydı. Bu sene okula yeni başlayan on yaşındaki kız kardeşi Violet in zaten kendine hayrı yoktu.

O, kara kara ne yapacağını düşünürken demir direğe çarpan solgun yansımasını izledi. Saçları her zamankinden daha berbat görünüyordu. Sınavı kafasına öyle takmıştı ki saçını bile taramaya zaman ayırmamıştı.

Homurdadı. Hepsi Violet yüzündendi. Evden çıkarken gider ayak Harry i atlasını vermesi için sıkıştırmıştı. Kitabı ona hediye eden Remus amcasıydı. Bu yüzden degerliydi. Sırf içindeki renkli haritalar hoşuna gidiyor diye küçük kız kardeşinin yamyam okul arkadaşlarına kurban edemezdi. Eğer kitabı tek parça geri getirirse büyük bir şok geçirirdi.

Harry, raylardaki uğultuyu duyduğu  an mutluluktan ağlamak istedi.

Diger insanlara çarpmayı umursamadan kapılar açılır açılmaz aceleyle içeri daldı. Inenlere öncelik vermediği için iki orta yaşlı kadının azar dolu bakışlarına maruz kalmıştı fakat görmezden geldi. Şuan özür dileyerek geçirecek vakti yoktu.