2: Excuses

5.6K 678 2.1K
                                    

Daha ilk günden Louis stajdan nefret etmeye başlamıştı. Ciddi derecede nefret.

Doktor Styles onu çıldırtacak kadar soğuk, kibirli ve gıcıktı. Louis'ye fazlalıkmış gibi davranıyordu. Öğle yemeğine kadarki dört saatte bile Louis doktor olma kararını sorgulamıştı cidden, kafayı yiyecekti.

Yemekhane sırasında beş dakikasını harcayıp sonunda yemek tepsisini eline almayı başardığında etrafta Liam'ı aradı. Oldukça kalabalık olan masalarda arkadaşını bulamayınca bulduğu ilk boş yere oturdu ve cebinden telefonunu çıkarıp Liam'ı aradı.

Liam çağrıyı beşinci çalışında cevapladı, Louis'ye fırsat vermeden "Neredesin?" diye sordu.

"Su sebilinin yanında oturuyorum, seni bulamadım. Sen neredesin?"

"Sıradayım daha, bekle birazdan gelirim."

"Tamam, görüşürüz." Telefonu kapatıp masaya koydu. Çorbasını önüne çekti, kaşığını da eline alıp karıştırmaya başladı. Öğle yemeği saati geldiğinde Doktor Styles "Şimdi git, yemeğin biter bitmez de polikliniklerin orada ol." demişti. Öğle yemeği için verilen bir saatlik aranın tamamını kullanmak zorunda değilmiş, zaten yapacak başka işi de olmayacakmış. En azından Doktor Styles'ın muayenehanesinin kilidini açıp içeriyi düzenler ve malzemelerin yerini öğrenirmiş.

Doktorun söylediklerini hatırlarken daha da sinirlendi, çorbasını hırsla içmeye devam etti. Koskoca hastanede en uyuz doktorun yanına verilmişti resmen.

O içinden söylene söylene çorbasını içerken Liam elinde tepsiyle oraya geldi, Louis'nin tam karşısına geçti. "Bu hastane mükemmel." dedi oturur oturmaz. "Bir yılım o kadar mükemmel geçecek ki!"

"Yaa, aynen." dedi Louis somurtarak. Liam onun sinirli olduğunu hissederek "Ne oldu?" diye sordu.

"Benimki anlat anlat bitmez, önce sen anlat. Doktorun nasıl?"

"Doktor Horan tam anlamıyla muazzam." dedi Liam. O da Louis gibi çorbasını önüne çekmişti. "Gülmekten karnım ağrıdı, o kadar eğlenceli ki! Bir kadın geldi, doğum kontrol amaçlı iğne yaptırmaya. Kadın soruyor, hocam bu yüzde yüz korur mu, diye. Doktor Horan'ın cevabı: Yüzde yüz korunmak istiyorsan kocanı yatağa alma."

Liam o an hastanın yüzünde oluşan ifadeyi hatırlayıp tekrar kahkaha atarken Louis de güldü. "Çok fenaymış."

"Sorma, neler neler!" dedi Liam. "Ee, sen anlat asıl. Ne oldu, niye canın sıkkın?"

Louis "Hastanenin en sinir bozucu doktorunun yanına vermişler beni." dedi ve tam o sırada da elinde tepsiyle teras kısmına ilerleyen Doktor Styles'ı gördü. "Bak şu, uzun saçlı olan."

"Ooo, yakışıklıymış. Alfa mı?"

"Evet, öyle. Yani sormadım ama kokusundan belli zaten. Ayrıca gelmiş geçmiş en asabi insan. Sabah tanışmaya gittim yanına, yüzüme bile bakmadı. Ters ters tavırlar, azarlamalar... Endoskopi işlem odasına gittik, orada o kadar işlem varken adamın bana verdiği tek görev hastaların ağzına uyuşturucu sprey sıkmak. Ayrıca birinde de kızdı, boğazına doğru sık diline sıkarsan bir işe yaramaz diye. Hasta ağzını kapatmış, ne yapabilirim!"

"Ov, çok kötü... Ayrıca çok gerginsin."

Louis başını sallayarak "Sinirden kuduruyorum." dedi. Çorba kasesini kenara koyup makarnayı yemeye geçti. "Öldüreceğim ben bu adamı."

"Acaba biriyle mi mühürlenmiş? Senin de omega olduğunu anlamıştır kokundan, aranızda hiçbir şey olamayacağını baştan anla diye yapıyordur."

INTERNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin