INTERN

24: Gone

Mesainin başlamasının üstünden tamı tamına yarım saat geçmişti. Hastanede her şey normal gibi görünüyordu ama değildi. Harry hâlâ işe gelmemişti. Liam Louis'ye defalarca "Normaldir, ne olacak, uyuyakalmıştır, gecikmiştir adam." dediyse de onu bir türlü sakinleştirememişti. Louis alfasını tanımaz mıydı? İki eli bağlı bile olsa tam saatinde iş başında olurdu. Gelmemesi normal değildi.

Bir süre sonra Liam da kendi servisine dönünce Louis ufacık odada tek başına kaldı. Bir sağa bir sola fır fır dönüyordu. Harry'yi birkaç kere aradı ama açan olmadı. Sonunda telefonu bir kenara bıraktı, derin bir nefes aldı. Harry'nin uyuyakaldığını ümit etti, belki de işi vardı. Öğlene kadar beklemeye karar verdi.

Onun yokluğunda işlerin yarım kalmasına göz yumamazdı. İlk iş, bilgisayarın başına geçti ve Harry'nin adına izin dilekçesi yazdı. Altına onun damgasıyla mühür bastı, Harry'nin imzasını taklit etti. Kağıdı eline alıp odadan çıktı, başhekimliğe doğru yürüdü. Bu sırada gözü stajyer hemşirelerin olduğu deske takıldı. 

Mor üniformalı genç kız bilgisayar başındaydı, arkadaki cama yansıyan görüntüye bakılırsa boş ekrana bakıyordu. Louis onu tanıyordu, ilk geldiği günden beri birçok kez kız onun işine koşturmuştu. Ona yaklaştı, gülümseyerek "İşin var mı?" diye sordu.

"Yok, bir şey mi istediniz?"

"Benimle gelir misin?"

"Tabi ki Doktor..."

"Doktor Tomlinson. Senin adın neydi?"

"Hadley."

"Memnun oldum, gel." 

Stajyer hemşire hemen ayağa kalktı, Louis'nin yanına geçti. Birlikte hemşire odasına girdiler. İçeride sadece bölümün baş hemşiresi vardı. 

"Merhaba," dedi Louis tebessüm ederek. "İzniniz olursa bugün bir süre Hadley'yi yanıma alabilir miyim? Doktor Styles gelmedi, işleri ben devraldım ve yardıma ihtiyacım olacak."

"Tabi ki. Fakat Hadley stajyer hemşire ve yetkileri sınırlı."

"Biliyorum, merak etmeyin. Onu zor durumda bırakacak bir şey yapmayacağım."

Baş hemşireden de izin alınca Louis Hadley ile birlikte oradan ayrıldı. Stajyer hemşireye Doktor Styles'a ait bütün hasta dosyalarını hazırlamasını söyledi, kendisi de başhekimin odasına gitti. Harry'nin eski bir arkadaşının hastalandığını ve acilen ona yardıma gittiğini söyleyerek dilekçeyi iletti.

Sonrasında servise döndü ve tüm işleri eksiksizce yürüttü. Hadley ile birlikte tüm hastaları ziyaret etti. Ne olur ne olmaz diye, Harry gelmeden kimseyi taburcu etmedi. Hepsinin tedavisini bir gün uzattı. Bir hastanın dren çıkarma işlemini yaptı, diğerinin pansumanını. 

Servisteki işten sonrası daha zordu. Endoskopi işlemine gidip günün gastroskopi ve kolonoskopi işlemlerini yapmasını gerekiyordu. Neyse ki Harry son zamanlarda ona sürekli pratik yaptırmıştı, bir şekilde üstesinden gelirdi.

Endoskopi odasındaki hemşirelere Harry'nin o gün izinli olduğunu ve onun yerine bakacağını söyledi. "İşlemlerde sizler kadar tecrübeli değilim, hepinizin yardımını rica ediyorum." demişti. Onların da desteğiyle öğle saatine kadar tüm işlemleri sorunsuzca atlattı.

Öğle arasına girilirken Harry hâlâ ortada yoktu. Louis onun en yakın arkadaşına gitmeye karar verdi. Servise geri döndü, Harry'nin odasının biraz ilerisindeki odanın kapısını çaldı. İçeriden "Gir." diye seslenildiğini duyunca da kapıyı açtı, başını içeriye uzattı. Harry'nin arkadaşı olan Doktor Darwin Woodburn ve stajyeri olan kız birlikte bir dosyaya bakıyorlardı.