27: Jailhouse Rock

7.9K 611 2.8K
                                    

Bir hafta kadar önce Aaron'ın babası olan Alfa Rutger ertesi gün şehir dışında bir kasabada bulunmuş, alelacele sürü yerleşkesinde bir yere kapatılmıştı. Sürü alfası olarak Mark ona ne olacağına karar verme yetkisine sahipti, normalde de kararını hep devletin adaletine teslim etmek üzerine verirdi. Fakat bu sefer bir farklılık yapmış, kararı Harry'ye bırakmıştı.

Hem kaçırılan o olduğu için kararı ona bırakmıştı, hem de onun böyle bir durumda ne karar vereceğini görmek istemişti. Harry de ona bu düşüncesi için teşekkür edip "Benim şahsi isteğim polise teslim edilmesi," demişti. "Ama benimle birlikte Omega Oliver da kaçırılmıştı. Onun da fikri alınsın isterim."

Mark bu cevaptan son derece hoşnut oldu, aynı durumda kalsa kendisinin de vereceği karar böyle olurdu. Bu yüzden zaten Oliver ile konuşmuştu bile; omeganın da kararı Harry ile aynı doğrultudaydı. Hiç vakit kaybetmeden Harry'yi ve Oliver'ı alarak en yakın polis merkezine gitti, suç duyurusunda bulundu. Polislerin yerleşkeye gelip Rutger'ı tutuklaması da yalnızca yarım saat sürdü.

Artık ortada bir Rutger tehlikesi olmadığı için Harry yeniden kendi karavanına döndü ve bir gün sonra da işinin başına geçti. Louis onu yeniden yanında görmekten, her şeyin normale dönmesinden çok memnundu. Doktor Woodburn ile çalıştığı süre boyunca Harry'nin tatlı sert azarlamalarını bile özlemişti. Bir hata yaptığı zaman Darwin kibarca uyarıyordu, tereddütlü kararlarında ona yardımcı oluyordu ama Louis Harry'nin "Bin kere öğrettim bunu sana Louis!" diye kızmasına ya da "Kararının arkasında dur, pısırık olma!" demesine alışkındı.

Harry de, sağ olsun, omegasının bunu özlediğinin farkındaymış gibi işe geri döner dönmez onu ölesiye çalıştırmaya başlamıştı. Louis yine geç kaldığı için, cerrahi alet sayımını unuttuğun için, endoskopi işlem sırasında hastaların barkodlu bilekliklerini kontrol etmediği için bir kamyon azar yemişti.

O gün de diğerlerinden farklı değildi. Şubat ayının ilk günüydü ve Harry'nin kaçırılıp bulunmasının üstünden tamı tamına bir hafta geçmişti. Sabah rutin hasta işlemlerini yaptıktan sonra endoskopi işlem odasına geçmiş ve öğlene kadar çalışmışlardı. Öğle yemeğinde yine birliktelerdi, yemekten sonra muayene odasına geçtiklerinde Harry omegasına özlem dolu bir şekilde bakıp "Bugün babandan izin alsan benimle kalabilir misin?" diye sordu. "Yemek yeriz, sonra belki film izleriz?"

"Uh, üzgünüm... Bugün ailece amcamı ziyarete gideceğiz. Hatta ben de senden izin alacaktım şimdi, sorun olmazsa erken çıkabilir miyim diyecektim."

"Erteleyemez misin?"

Louis "Maalesef..." dedi ve onun üzgün ifadesine bakıp dudağını büzdü. "Yaa, yapma böyle! Yarın geleceğim bak, söz."

"Tamam, erken gidebilirsin o zaman sorun yok."

"Teşekkür ederim!" Omega hemen alfasına sarıldı, onun iki yanağını da öptü. "Gidince mesaj atarım, gece de yatmadan önce ararsın konuşuruz."

"Ararım, görüşürüz."

Louis bir kez daha onun yanağını öpüp kapıya yöneldi. Alfasına bir kez daha el sallayarak odadan çıktı. Çıkar çıkmaz da sırıtmaya başladı, kolunu kendisini kapıda bekleyen Liam'ın omzuna atıp "Hemen gidelim." dedi. "Bir an önce çıkalım, hadi."

"Amcanlara gitme mevzusunu yedi mi?"

"Yedi, sorun yok. Yürü hadi!"

Birlikte koşar adımlarla hastanenin çıkışına giderlerken "Çantalarımız Aaron'ın arabasında." dedi. "On dakikadır bizi bekliyor o da."

"Oliver da gelmiş mi?"

"Gelmiş."

"İyi, destek kuvvet lazımdı çünkü."

INTERNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin