iyileşemeyen yara

285 15 25
                                    

Damian dan:

Tim i öyle görmek beni fazlasıyla korkutuyordu. Bir gözü değişmişti ve bu bütün vücuduna yavaş da olsa yayılıyordu. Olduğum yerde öylece donup kalmıştım. Babam Jason la olan işini bitirip Tim in yanına geldi.

Tim sedye den inmeye çalışırken yere düştü ve kan kusmaya başladı. Kendi kendime düşünmeye başladım."Bunların hepsini yaşamak zorundamı?"Bu durum bana çok tanıdık geliyor ama nerden? Öylece Tim in başında donup kalmıştım.Bunları görünce gözümün önüne eskiden kalma tuhaf görüntüler gelmeye başladı.

{Damian in Hatırladığı o anı}

Aynı Tim in yaptığı gibi bende yerde kan kusuyordum. Ellerim ve ayaklarım'da zincir izleri vardı. Korku  dolu gözlerle üzerime gelen siyah siluet e bakıyordum. "Burdan kurtuluş yok çocuk" Adamın sesi kulaklarımda yankılanırken babamın sesiyle kendime geldim.

Bruce: Damian ve Stephanie, malikaneye çıkın. Dick Tim i sedye ye yatır ve kan örneği al.

Babam hızla bunları derken stephanie kolumdan tutup bana bakarak:

Stephanie: yukarı çıksak iyi olur Damian hem sen şimdi acıkmışsındır.

Kolumu hızla stephanie nin elinden çekerek:

Damian: Dokunma bana!

Stephanie tek kelime etmeden malikaneye çıktı ve araya babam girdi. ciddi bir şekilde konuşarak:

Bruce: Laflarına dikkat etsen iyi olur Damian şimdi yukarı çıkıyorsun derhal!

Damian: neden her seferinde beni başından atmaya çalışıyorsun?

Bruce: dediğimi yap ve derhal malikaneye çık Damian!

Dick: Damian zorlama işte yukarı çık söz sana burda yaptıklarımızı anlatacam.

Yumruğumu sıkarak arkamı döndüm ve hızla malikaneye çıktım. Merdivenlere ulaşmadan hızla oturma odasına gelerek kapısından içeri baktım. Stephanie koltukta oturmuş elindeki kitabi okuyordu. Dalgın ve endişeli olduğu çok belliydi. Birden ona dediklerim aklıma geldi. Aslında onları demek istememiştim ama kendime hakim olamamıştım hele şu son yaptığım hareket bunu daha beter hale getirmişti.

Yavaşça odanın ortasına gelerek Stephanie nin karşısına geçtim. Stephanie geldiğimi görmüş olmalı ki başını kitabından kaldırıp bana bakıyordu. Bende hızla söze girerek özür dilemeye çalıştım:

Damian: şey Stephanie ben bu gün olanlardan dolayı özür dilerim. Biliyorum öyle davranmamalıydım.

Stephanie elindeki kitabı bırakarak yanıma geldi ve benim boyuma gelmek için eğildi. Ellerini omzuma koyarak bana gülümsedi ve konuşmaya başladı:

Stephanie: biliyorum Damian sende endişelisin hem olan oldu artık geçmişte kaldı. Bunları düşünerek kendini yorma hem daha yeni uyandın.

Bana yavaşça sarılıp geri çekildi. O an çok tuhaf hissettim. Ne olduğunu bile anlamamıştım. Bu kız neden bana iyi davranıyor? İnsanların bana sevgi göstermeleri beni fazlasıyla geriyor. Bunları kendime sorduğum sırada aniden içimde büyük bir ağrı hissettim ve Stephanie ye bunu belli etmeden hızla odama gittim. İçimde ki ağrı o kadar şiddetliydi ki yüzüm terlemeye başlamıştı. Elimi sol göğsüme koydum ve ağrının geçmesini bekledim.

Uzun süren ağrı sonunda geçmişti. Elimle yüzümden dökülen terleri silip Stephanie ye aldırış etmeden Batcave e indim. Mağaranın girişinde gizlendiğim sırada Tim in acı İçinde ki  bağrışları gelmeye başladı.  Saklandığım yerden çıkıp onlara doğru ilerlediğim sırada mağaranın ortasına inen merdivenlerde durarak olduğum yerde dondum. Babam bir yandan Grayson a seslenirken diğer yandan Tim i kıpırdamasın diye tutuyordu.

Bruce: Dick acele et!!

Dick: Getiriyorum biraz daha onu öyle tutmaya çalış.

Grayson üzerinde birkaç tuhaf alet bulunduran sehpayı sürükleyerek babamın yanına getirdi ve Babamla yer değiştirerek Tim i hareket etmesin diye o tutmaya başladı.

Dengemi kaybedip merdivenlerin tırabzanlarına tutunarak destek aldım. Canım yanıyor, yüzüm ve vücudum terliyordu. Gözlerimi kapatmamak için kendimi zor tutuyordum. O sırada Dick beni gördü ve yüzüne ciddi bir ifade takınarak :

Dick: senin burda olmaman gerekiyordu Damian yukarı çık hemen.

Konuşmak bile beni zorluyordu. Neden boyle olduğunu tam olarak bende bilmiyorum ama dik durmam gerekiyordu. Babam ve Dick in başında yeteri kadar dert varken benimle uğraşmalarını istemiyordum.
Merdivenlerin tırabzanlarından destek alarak dik durdum ve merakla sorarak:

Damian: o iyi olacak mı?

Dick Tim i tutarak bana dik dik bakarken babam eline birkaç şırınga ve neşter tarzı birşey alarak:

Bruce: Damian malikaneye çık bunları görmeni hiçbirimiz istemiyoruz.

Dick bu sözlerden sonra bana :

Dick: Damian Alfred Jason u odasına çıkarttı istersen onun yanına git birazdan olacaklar senin yaşındaki bir çocuğa göre fazla ağır.

Damian: suikastçiler birliği tarafından yetiştirildiğimi unuttun galiba.

Babam sesini yükselterek beni mağaradan göndermeye çalışıyordu. Bu çok belliydi. Bende tek kelime etmeden mağaradan çıktım ve kütüphanenin olduğu yerden tam çıkacakken Tim in acı dolu bağışları malikaneye kadar geliyordu. Ellerim titerse bile Jason un odasına çıkarken Oturma odasının önünden geçtiğim sırada Stephanie nin kulaklarını kapatıp bacaklarını kendine çekmiş bir şekilde kendi kendine mırıldandığını gördüm. Ne hissettiğini tam olarak anlamasam da tek bir kelime etmeden Jason un yanına gittim.

Odanın kapısına gelerek ona bakıyordum. Jason odasında yüzü nerdeyse iyileşmiş bir şekilde öylece yatağında uzanıyordu. Ona tam olarak ne oldu bilmiyorum ama acı çektiği çok belliydi. Odadan tam çıkacakken Jason un arkamdan  seslendiğini duydum. Jason a baktığımda bana yorgun ve solmuş gözlerle bakarak:

Jason: Damian... Beni burada tek bırakma.

Bu gibi durumlarda ne yapacağımı ve ne demem gerektiğini tam olarak bilmiyordum. İçimden bir ses bana doğru olan neyse onu yap diyordu. Aldığım karar ne kadar garip gelse de sanırım ne yapacağımı biliyordum.

Kararımı verip hızla Jason a doğru atılarak ona hızla sarıldım. Ona sarılırken fazlasıyla canının yanmasından da korkuyor gibiydim. Jason bana gülümseyerek:

Jason: merak etme Damian sizi asla bırakmam ayrıca bu gün benimle kal yanımda.

Tereddüt etmeden Jason un yanına geçtim. Başımı yastığa koyduğum sırada aklıma Tim geldi. Onunla her ne kadar tartışsak da onun başına bunların gelmesini istemezdim. Gözlerimi hızla kapadım ve içimden "tanrım rahat ve olaysız bir gün geçiremeyecek miyim ben?" . Bunları düşünerek uykuya daldım ve Jason un üzerime yorgan serdiğini hissettim. Gözlerimi hafif aralayarak sessizce Jason a seslendim:

Damian: Jason biz en son ne zaman rahat ve olaysız bir gün geçirdik?

Jason bana dönerek:

Jason: bilmiyorum Damian sanırım hiç olmadı.

Jason bunu dedikten sonra gözlerini kapatıp uyumuştu bile bende öyle tavana bakarak bütün bu olanları düşünüyordum. O sırada koridordan Dick ve Stephanie nin sesleri geliyordu bende onları sessizce dinlemeye başladım:

Stephanie: Dikkatli ol Dick dafa fazla acı çekmesini istemiyorum.

Sanırım Tim i Batcave den odasına taşıdılar.

Dick: merak etme Stephanie o iyi olucak.

Sanırım yarın ilk olarak ne yapacağım ı biliyorum. İçinde hala tim için endişe barındırıyor dum. Ya onu bir canavara çevirdiyseler. Yada hiç eski haline gelemezse diye.Gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim. Yarın ilk işim Rahat ve olaysız bir gün geçirmek olucak.

Evet arkadaşlarrr haftalardır hack yiyen hesabımı geri alabildim bundan sonra daha sık yazmaya baslayacam artık yeni bölümlerde daha rahat olaylar yasanicak tabi eğer buna rahat denilirse ;) anlayan anladı. MAVİŞ KAÇAR!! CWİU

BatFamily Gölge Şehir GothamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin