Rosé POV
Baştan nasıl da tatlı bir kız olduğuna inanmıştım, ne kadar aptalım! Bu kız sandığımdan çok daha tehlikeli. O masum, saf, salak görüntüsü tamamen maske...İşin kötüsü hem Jungkook hem de Taehyung bu numaralara kanıyor.
Yardımsever, bencillikten uzak, fedakar, mazlum zavallı Sana! Üstelik çocuklarla iyi anlaşıyor, yetimhane saçmalığına hiç girmiyorum bile.
Jisoo beni uyarmıştı, aynı numaraları Namjoon'a da yapıyor adamı sessizce ele geçiriyordu. Jisoo bu yüzden kaç kez kıskançlık krizleri geçirmiş ama Namjoon'a yansıtmamıştı.
"Sakın ama sakın kıskandığını belli etme, o kızı kendine rakip olarak göremeyeceğini bilsinler. Eğer kıskandığını anlarlarsa sen kızı kendinle aynı seviyeye getirmiş olursun. Ama uyanık ol, o masum, feminenlikten uzak tavırlarıyla erkeklerle arkadaş olup onları parmağında oynatan tehlikeli tiplerden!"
Sözde bizi yalnız bırakmıştı, saçmalık! Beni burdan gönderemeyecekti ve resmen parmak ısırtacak bir stratejiyle Jungkook'u benim yanımdan almıştı. Beni burada yalnız bırakmıştı. Bravo!!!
Taehyung'la akşam yemeğine oturmuştuk, benimle konuşmuyor, telefonuna bakıyordu.
-Tae Oppa! Jungkookie telefonlarımı açmıyor .
Sesimi sevimli yaparak ilgisini çekmeye çalışıyordum.
+Sana da mesajlarıma cevap vermiyor, Jungkook muhtemelen uçaktadır.
-Sen o kıza neden mesaj atıyorsun?
+Aaa yazdı!!!
Taehyung sorduklarıma cevap vermeden yüzünde gülümsemeyle mesaj yazıyordu, kıza bak ya!!! Yemin ederim korkulur böylesinden.
-Tae Oppa! Ne diyor? Çok tatlı kız, kıyamam, iyidir umarım. Çok korkuttu bizi.
+İyiymiş, fotoğraf attı, alışverişte şu an. Gayet keyfi yerinde Jungkook gereksiz olayı büyüttü, kızın umru değil.
-Jungkook işte, fazla sorumluluk alıyor, sanırım küçük bir kardeş gibi görüyor, koruması lazım gibi hissetti. Biraz nasıl desem saf bir kıza benziyor, ben de korktum, kaybolabilir diye.
+Yooo Sana öyle bir kız değil, sana anlatmadı mı JK, bu kız lisede fizik/matematik olimpiyat takımındaydı. Çok akıllıdır. Yıllarca tek başına Amerika'da yaşadı kimseye ihtiyaç duymadan. Ayrıca annesini küçük yaşta kaybetti, öyle dediğin gibi değil yani.
-Niye kabul etmiş ki bu evliliği?
+Bilmiyorum ama hata etmiş. Bu evlilik işi saçmalık...
-Kesinlikle! Yani bana milyon dolarlar verseler beni sevmeyen biriyle evlenmezdim.
+Bu teklifi bana yapsalar kabul eder miydim ben de bilmiyorum.
-Oppa saçmalama! Elbette kabul etmezdin. Bir kere kız senin tipin bile değil.
+Benim tipim nasılmış?
-Böyle seksi olmalı bir kere, güzel olmalı, sevimli değil de... Aslında benim bir arkadaşım var, tanıştırabilirim.
+Olabilir, Seul'e dönelim görüşelim.
-Süper, double date yapalım. Çok güzel olur.
+Söz vermeyim ama olabilir.
Taehyung gibi gözde bekarların Sana gibi kızlara bakmasına tahammül edemiyorum. Gerçi belki Taehyung'un Sana'ya ilgisi, Jungkook'u Sana'dan uzak tutabilirdi ama o kızdan nefret ediyordum, yalnız ve sevgisiz kalmasını istiyordum. Jungkook'u zaten ben elimde tutabilirdim. Arkadaşımsa Taehyung'u anında kendisine aşık ederdi, öyle bir kızdı, onun cazibesinden etkilenmeyen erkek görmemiştim. Sana da gitsin o masum sevimli tavırlarını anaokulunda falan göstersin.
+Ben yarın Seul'e dönüyorum. Sen ne yapacaksın?
-Oppa, ben de dönmek istiyorum, yani sen kalacak olsan kalırdım ama yalnız sıkılırım burda.
+İstersen bir Jungkook'la konuş, burdan Dubai yakın, belki geri döner. Belki seni yanına çağırır.
-Bilmem ki...
+Ben şimdi odaya gideyim, hazırlanayım. Sen Jungkook'la halledersin sanırım. Görüşemezsek şimdiden iyi yolculuklar.
Taehyung resmen beni umursamadan çekip gitmişti. Oysa buraya beni getirmeye ne kadar da hevesliydi, o bana bu cesareti vermese Maldivler'e gelmek hayatta aklıma gelmezdi. O zaman Jungkook'un Taehyung'a bu görevi verdiğini sanmıştım ama hayır. Jungkook'un haberi bile yoktu, geldiğime bozulmuştu hatta.
Gece yarısı olana kadar okyanusa karşı terasta oturdum, telefonumla sürekli Jungkook'u arıyordum ama açmıyordu, saatime tekrar baktım, ulaşmış olması lazımdı. Son bir kez tekrar denedim
-Alo? Kookie!
+Evet Rose, dinliyorum.
-Aşkım çok merak ettim, Sana nasıl iyi mi?
+İyi uyuyor şu an, sıkıntı yok.
-Sen nerdesin? Oda bulabildin umarım.
+Sıkıntı yok, yerleştim.
-Ben burada napacağım aşkım? Yanına mı geleyim?
+Taehyung ne zaman dönecek, onunla dön.
-Bilmiyorum ki.
+Tamam ben onu ararım, ayarlarız. Biz de muhtemelen yarın dönüyoruz Seul'e.
-Tamam, dönünce söz ama değil mi bende kalacaksın.
+Rose, yanıma gelmeseydin evet şartları zorlayacaktım ama şimdi babam bizi merakla bekliyor. Seninle zaten görüştük.
-Off peki.
---------------------------
Yazanın Notu:Biraz da Rosé gözünden bakmak istedim. Bir sonraki bölüm tekrar Seul'e dönüyoruz.Namjoon'u özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOK
FanfictionSana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir. "25 yaşındayım, be...