Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOK

15

Sana POV

Çok sesimi çıkarmadan yatağa geçmiştim, üzerimi bile değişmeden yorganın altına saklanarak yatağa gömüldüm, evliliğimiz formalite de olsa Jungkook'un en yakın arkadaşıyla o şekilde görünmek beni rahatsız etmişti.

Jungkook içeri yanıma geldi:

-Taehyung...Benim en yakın arkadaşım. İstediğinde flört edebilirsin ama onunla etme.

+...

-Bak o nasıl desem kadınlar konusunda maymun iştahlı. Çabuk sıkılır. Tek amacı zaten yatağa atmak. Onun hedefi olma, uzak ve mesafeli dur. Sonra çok üzülürsün.

+...

-Uyudun mu? Beni duyuyor musun? Taehyung'dan uzak dur. Uyudun sanırım, saf kız...Şapşal...Söylenerek gitti.

Ne münasebet, neden şapşal oluyordum? Tamam belki o adam beni büyülemiş olabilirdi ama ben kendimi kollayabilecek kadar akıllı bir kızdım. Taehyung'ın ününü bilmeyen yoktu, evet o an belki fazlaca etkisi altındaydım ama yok aptalca bir şey yapmazdım.

Jungkook'un uyumasını gözlerim kapalı bekledim. Odada yer alan koltuğa uzandı, ancak bir süre sonra bakmaya cesaret ettim, sonunda uyumuştu. Sessizce kalktım, gece giymek için ayırdığım tişörtlerimden birini giydim. O saçma gecelikleri bir daha giymeye niyetim yoktu. Yüzümü yıkadım, tekrar yatağa yöneldim. Jungkook'a baktığımda, boynu rahatsız görünüyordu, üzerindeki örtü düşmüştü, düzeltip düzeltmeme arasında kaldım. Sonra düşündüm bana ne? Kendisi beni düşünmüş müydü dün gece bırakıp giderken.

Tekrar baktım, çok rahatsız görünüyordu. Yaklaşmalı mıyım?

Yüzüne baktım, dudakları hafif aralık o kadar güzel görünüyordu ki. Burnu dudakları, yüzü, ne kadar da kusursuz bir adamdı, hafif iç çektim. Keşke uyanıkken de bu kadar masum görünebilse, ama değil.

Yatağa yöneldiğimde:

-İnsan bir üzerimi örter hain insan!

+Aaa sen uyumadın mı?

-Aynı senin gibi uyuma numarası yaptım. Bakalım ne kadar insaflı birisin görmek istedim ama sen beni yamuk boynumla, açık üstümle yalnız bıraktın.

Jungkook çok eğlenmiş gibi gülüyordu, bense yorganı üstüme çekmiştim.

-Ayrıca aferin olmayan geceliklerin yerine bu tişört çok daha iyi olmuş ama arada altına da bir şort falan giyebilirsin.

+Terbiyesiz.

-Ben mi? Pardon? Odamızda brazilianla gezen ben değilim sensin. Amacın ne senin? Taehyung'la başlayıp da bitiremediğin şeyi devam ettirmek istiyorsan bu imkansız cadı. Bunu bil!

+Ayy evet lütfen, yalvarıyorum.

-Belli, gözlerinden okuyorum bunu.

+Gerizekalı. Ben uyuyorum. İyi geceler de yok sana.

-Bak şaka maka nolur Taehyung'la olmasın, yalvarırım...

+Ayyy Taehyung Taehyung!!! Amma uzattın sevgilin Rose değil miydi senin? Taehyung mu yoksa?

-Oooo stalker! Rose'yi nerden öğrendin? İsmini söylediğimi hatırlamıyorum.

+Taehyung söyledi, şu an Rose'yle diye. Yoksa zevksiz kız arkadaşın umrumda değil. Kızla ne uğraşacağım, Tanrı belasını vermiş baksana.

O sırada telefonuma mesaj bildirimi geldi, göz ucuyla baktım:

Jungkook senden uzak durmamı söyledi ama elimde değil şu an seni düşünüyorum.

-Heyy!! Kimden geldi o mesaj?

+Sana ne?

Arka arkaya mesaj bildirimleri gelmeye devam ediyordu:

Bunu istemeye hakkım yok biliyorum, ama lütfen ondan uzak dur, aynı odada olmanız beni şu an çıldırtıyor.

Yeni tanıştık biliyorum, böyle bir şey demem saçma

Ama elimde değil.

+Ver o telefonu!!!

Jungkook yerinden kalkmış yatağa doğru gelmişti.

-Hayır ya!!! Vermiyorum git!

Korkuyla üzerimdeki yorganı da da çekmiştim, yatağa oturmuş, elimdeki telefona ulaşmaya çalışıyordu, bir hamle yaparak bir bacağını üzerime attı, hareket etmemi engelliyordu.

-Ver uğraştırma!

Bir güçle yerimden kalkmak için debelendim, ama bu sefer daha da güç uyguladı, bacaklarının bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. Kaçmaya çalışmak işe yaramayacaktı, yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı, elleriyle kollarımı tuttu. Telefonumu ele geçirmesi an meselesiyle son hamlem ona yalvarmaktı.

+Lütfen canımı acıtıyorsun ve beni korkutuyorsun.

Jungkook bir kaç saniye gözlerime iyice baktıktan sonra gözlerini tedirgince kaçırdı

-Özür dilerim, ben korkuttuğumun farkında değildim.

Hemen yataktan indi. Şükür az daha telefonu kaptırıyordum, Taehyung meselesini halletmeliydim.

-Ben terasa çıkıyorum.

+Ben de uyuyorum, iyi geceler.

Mesajlarıma geri göndüm:

Taehyung, seni az çok tanıyorum. Ben aradığın kişi değilim.

Jungkook'la alakası yok sen ve ben o anlamda olmaz. Bundan önce nasıl olmadıysa...

Lütfen bu konu kapansın.

Peki.

Şimdilik...

Ama lütfen en azından seni arkadaş olarak tanımama izin ver.

Jungkook POV

Kimden gelmişti o mesaj, Taehyung'sa gerçekten yarın sağlam tartışacağım. Rose'yi buraya getirip başıma sarıp, ben gider gitmez dakikasına odamıza damlamıştı, sanki dünyada Sana'dan başka kız yok gibi.

Telefonu almak için Sana'nın yanına gittiğimde aslında aklımda sadece telefonu almak vardı, baştan şaka gibi başlamıştı, ama kollarından tuttuğum an telefon artık umrumda değildi. Yüzümü iyice yüzüne yaklaştırdım, tüm ağırlığımı ona verdim, ne olacaksa bu gece olsun diye geçirdim içimden . Onu zorlamak istemiyordum, ondan gelecek işareti bekliyordum:

+Lütfen canımı acıtıyorsun ve beni korkutuyorsun.

Lanet olsun!!! Kollarını serbest bıraktım, yaptığım yanlıştı, biz sadece formaliteden evliydik. Aklımı başıma toplamalıydım.

Cadıdan uzaklaştığımda daha mantıklı düşünebiliyordum, öyle görür görmez etkileneceğim türden bir kadın değildi, gayet silik, sıradan bir kızdı, zaman zaman fazla saf, şapşal görünebiliyordu. Oysa benim için ideal kadın özgüvenli, çekici ve çekiciliğinin farkında olan kadınlardı. Rose gibi. Bu cadı ise muhtemelen bir erkeği nasıl mutlu edeceğini bile bilmeyen beceriksiz bir kız çocuğu...

Tam ideal gelin işte, evde dursun çocuklara annelik yapsın. Aslında sadık bir erkek olmak benim için önemli olmasa ona aşık olmuş gibi davranıp, ondan çocuk sahibi olup, dışarıda başka ilişkilerimle devam edebilirdim. Ama öyle pislik biri olmayacağım, söz verdim. Babamın anneme yaşattıklarını ben bu kıza yaşatmayacaktım. Üstelik bu kızı çocukluğumdan beri tanıyordum, her ne kadar çok konuşmamış olsam da mutlu olmayı hakedecek kadar temiz, iyi bir kızdı.

Aşık olmayı, aşık olunmayı hakediyordu, umarım ilerde böyle bir kişi çıkacaktı karşısına...

Ama o kişi ben değildim, Taehyung hiç değildi...