45

374 44 15
                                    

Jungkook POV

Eve geldiğimde amaçsızca vakit geçiriyordum, yapacak hiçbir şeyim yoktu, her şeyi mahvetmiştim. Keşke böyle olmasaydı, zamanı geri döndürüp o ilk buluştuğumuz ana dönmek istiyordum. Aptal gibi davranmayıp keşke onu tanımak için bir şans verseydim, eminim zaten evlenmek isteyecektim.

Taehyung'u aramayı düşündüm ama tüm bunları baştan açıklama ihtimali bile başıma ağrı girmesine sebep oluyordu.

Annemi aradım, ağlamamaya çalışarak onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim. Keşke burada olsaydı, belki bir çıkış yolu bulmamı sağlardı.

Lütfen bir çıkış yolu olsun diye dua ederken telefonuma gelen mesajla Tanrı'nın varlığına bir kez daha inandım.


-Sana-

Bu gece evde misim? Halamdan gizlice eve gelmeye çalışacağım, lütfen orada ol.


Tanrım!! Şükür! Çok şükür!!!

Gece yarısına doğru zayıf kapı tıkırtısıyla yerimden doğrularak kapıya doğru koştum, gelmişti.

Nolur Sana! Nolur bırakma beni!

Lütfen, her şey o kadar çok değişti ki, seni ilk gördüğüm andan itibaren aslında ben değiştim. Sen benim ihtiyacım olan kişisin, sevdiğim, aşık olduğum kişi sensin!

Ama bunların çoğunu söyleyemiyordum, konuşmaya çalışsam ağlayabilirdim. Bir süre hiçbir şey demeden birbirimize baktık.

Kendimi toplayarak, titreyen sesimle konuşmaya başladım:

"Onlara inanmıyorsun değil mi? O dedikleri doğru değil. Ben sana değer veriyorum, her şeyden, herkesten çok."

Ekledim, "Ben seni seviyorum...aşığım..."

Boşanacaktı benimle, halası beni açık açık tehdit etmişti, o kadın bana asla inanmayacaktı ve sonsuza kadar nefret edecekti...Ama Sana bana inansa yeterdi.

"Onları dinlemeyeceksin değil mi? Bırakmayacaksın beni değil mi? Nolur..."

Sana gülümsemeye çalışarak hafifçe evet der gibi başını salladı. Bana yaklaştı, ellerini önce yüzüme koydu. Sonra başını omzuma yaslayarak sarıldı, ben de ona sarıldım, biliyordum gitmeyecekti.

"Seni çok seviyorum, seni çok seviyorum Sana."

Başını yukarı kaldırarak kısık bir sesle söyledi, "Ben de...Beni öper misin?", gözleri dolmuştu. Onu böyle ağlamak üzere görmekten nefret ediyordum. Yavaşça dudaklarına yöneldim, yavaşça onu içime çekmek ister gibi öpmeye başladım, kısa kısa, usul öpücüklerle...

Elleri beyaz gömleğinin düğmelerine gitti, onu öperken...


Sana POV

Sesi titredi "Ben seni seviyorum..."

Ona inanmak istiyordum, ama bir tarafım biliyordu ki o benimle sonsuza kadar kalmayacaktı, hiçbir zaman kalmazdı, yine sevdiğim biri tarafından bırakılmak istemiyordum.

En başından beri defalarca söylemişti, ben onun beğendiği bir kadın değildim, şirket için olduğunu en başından beri biliyordum. Kendimi en başından beri geri çekiyordum ya bu yüzden...

Yüzüne baktım, benden cevap bekleyen parlak siyah gözlerine...

"Onları dinlemeyeceksin değil mi? Bırakmayacaksın beni değil mi? Nolur..."

Ne evet ne de hayır diyebildim, başımı bir kez hafifçe eğdim. Kendim için ilk kez bir adım atacaktım, sonunu düşünmeden, çünkü onu seviyordum.

Beni öpmeye başladığı anda ayaklarım yerden kesiliyor gibiydi, gözlerim anlık olarak karardı.

Beni incitmeye korkar gibi yavaşça yatağa taşıdı, ben o yavaşlığa tahammül edemeyecek kadar sabırsızdım, hızlıca kendime doğru çektim.

Korkmuyordum, aksine olması gereken buymuş gibi hissediyorum, bir yapbozun birbirini tamamlayan iki parçası gibiydik, ona yakın olmak istiyordum, mesafemiz kalmasın, bir bütün olalım...

O an geldiğinde acıyla bir çığlık attım, korkuyla bana baktı, "lütfen devam et" diye fısıldadım, tedirgin olarak bana bakıyordu, onu öperek iyi olduğumu tekrardan fısıldadım, "iyiyim ben."

"Seni seviyorum."

Bu dediğinin doğruluğunu sorgulamadan ona inanmak istedim, yarı açık gözleri bana kitlenmişti, her anı kaydetmek istercesine...

Sanki bir uçurumdan düşüyordum gibiydim, sürekli hızlanıyordum, ölüme çok yakındım. Burada ölmek istiyordum.


Jungkook POV

Onun teni, onun kokusu, onun kollarımda titreyen bedeni...Ben ona aşıktım ve o bana inanmış, güvenmişti. Nolursa olsun kendimi ona affettirecektim, ailesine tekrardan kendimi kabul ettirecektim.

Bana sarıldı, "Seni seviyorum."

"Ben seni daha çok seviyorum" diye kendime doğru çekerek onu öptüm, her zerresi bana ait olsun istiyordum, kokusu vücuduma işlesin, bu şekilde huzurla uyuyayım.

Sabah kalktığımda yanımda yoktu. Banyoda mıydı? Ya da mutfakta? Muhtemelen spora çıkmış olmalıydı...

Sonrasında aynanın önündeki notu gördüm.


"Ben gidiyorum. Boşanma evraklarını avukatla ileteceğim. Kendine iyi bak. S."





Yazandan not:Bu bölümü Nisan ayında yazmışım, okuyan kişilerin yaşını bilmediğim için o anı softlaştırmak için elimden geleni yaptım, bu sefer de geriye bir şey kalmadı ama anladınız siz. Yaşı küçük kullanıcıların karşısına çıkan uygunsuz içerikleri düşünerek ekstra hassas davrandım.

Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin