Sana POV
Ameliyat tahminlerden uzun sürmüştü, ben ve halam tedirgin bir şekilde hastanede bekliyorduk. 5 saatin sonunda ameliyatın bittiği haberini doktorlardan almıştık ama babamı henüz bize göstermiyorlardı, yoğun bakımdaydı. Moralimizi bozmak istemesek de doktorların kurduğu yuvarlak cümleler canımızı sıkmıştı.
"Ama ameliyat iyi geçti değil mi?
"Şimdilik her şey yolunda görünüyor."
Önce Namjoon yanımıza geldi, sonrasında da Jungkook. Halamın ısrarıyla, Jungkook beni eve götürdü, duş alıp üzerimi değiştirdim, verdikleri yatıştırıcının etkisiyle üç dört saat uyumuştum. Rüyalarım karmaşık, karanlıktı, soğuk terlerle uyanmıştım. Jungkook'u uyanmamı bekliyormuş gibi yanımda buldum:
-Sana iyi misin? Ateşin yok değil mi? Sayıklıyordun...
+İyiyim, babam nasıl? Gidelim mi?
-Az önce halanla görüştüm hala göstermiyorlarmış ama gidelim.
Hastaneye gittiğimizde halam perişan bir şekilde bizim için ayrılmış olan hasta odasında bekliyordu, "Göstermiyorlar henüz, kısa bir süre de olsa gösterseler içim rahat edecek ama henüz imkanı yok dediler."
Bu yaptıkları normal bir şey miydi bilmiyorum, Namjoon halamın yanında oturuyordu ve bizi ikna etmek istercesine ailesinde daha önce bu ameliyatı olan tüm yakınlarının aynı süreçten geçtiğini anlatıyordu, "Çok normal, her zaman böyle oluyor."
Halama eve gitmesi konusunda ısrar ettim ama beni dinlemiyordu, normalde sadece bir hasta yakını kalmasına izin vardı ama hastanenin sahipleri babamın arkadaşıydı, bizim için ayrı bir v.i.p oda daha ayrılmıştı.
Sonrasında Taehyung ve babası Mr Kim hastaneye gelmişti. Mr Kim halamla görüşüyordu, Taehyung da ben ve Jungkook'un yanına gelmişti. En son yaşadığımız o saçma akşamdan bu yana görüşmemiştik. Ne ben onu aramıştım ne de o bana mesaj atmıştı. İlgili, çekingen ama bir o kadar da ısrarcı bakışlarıyla bana bakıyordu, "İyi misin Sana, yapabileceğim bir şey var mı?"
Gülümsemeye çalışarak cevar verdim, "Yok, teşekkür ederim kimsenin elinden bir şey gelmiyor."
Jungkook'a hafif tereddütle baktıktan sonra tekrar bana döndü, "Hep aklımdasın, yani hep derken acaba iyi misin diye merak ediyordum ama mesaj atmak istemedim. Biliyorsun... Tuhaf kaçacağını düşündüm."
Jungkook elini Taehyung'ın omuzuna koyarak, "Biliyoruz Hyung, ama beni hep arabilirsin. Hadi seninle biz çıkalım biraz. Sana bir şeye ihtiyaç olursa söyle tamam mı? Ben Taehyung'a geçiyorum, buraya yakın ya evi."
"Biliyorum ya." diye cevaplamıştım istemsizce, halam oradan söze katıldı, "Aaa nerden biliyorsun? Yoksa sizi misafir olarak ağırladı mı? Aferin çocuğum, çok iyi bir delikanlı olarak yetiştin.",
"Bir gün sizi de ağırlamak isterim, Mr Lee iyileşsin hep birlikte hatta."
O gece ileri gitmeyip vazgeçtiğimize şükrediyordum, aksi durumda şu an oluşacak tuhaf havayı tahmin bile edemezdim. Şu anki hali bile beni germişti.
Jungkook POV
"Hadi Hyung, çıkalım şuradan!"
Dışarı çıktığımızda Taehyung'a bakarak konuşmaya devam ettim, "Seni sevdi halası."
O da tam bu duruma inanamamış gibi gülüyordu kendi kendine "Sevdi değil mi?"
Evine geçtiğimizde aklımda olan konuyu açtım:
-Hyung ben Sana'ya evlenme teklif edeceğim.
+Nasıl?
-Baya baya, eminim artık ona karşı hislerimden.
+Şapşal herif onu ben de biliyorum, nasıl teklif edeceksin? Planladın mı?
-Ha! Yok. Ne biliyim, onu düşünmedim henüz. Nasıl etmeliyim?
+Ben de çok romantik biriyim ya tam adamına soruyorsun. Tek vereceğim tavsiye, Sana çok akıllı kız, öyle erkek budalası kızlara yapacağın klişe romantizm ona gelmez. Samimi ol öncelikle.
-Haklısın, bazen bu kadar akıllı bir kız olduğu için sinir oluyorum. Uçakla banner, havai fişeği, ya da ne biliyim Paris'e süpriz bir gezi...
+Hahahah asla asla, yani Rose olsaydı yap, para harca, gösterişli ve klişe olsun yeter derdim ama.
-Olmaz biliyorum.
+Bu arada cici kafemiz için bir çok şeyi ayarladık. Konsepti belirledik.
-Evet Rose bir sürü fotoğraf yollamış, duvar kağıtları, fayanslar, sanki anlıyormuşum gibi.
+Sorma, o da anlamıyor bir şey. Bir de yanında arkadaşını getirmiş, aklı sıra bana yamayacak. Yanlış anlama ama zengin koca avcısı kızlarla muhattap olmak istemiyorum, sen önümde ibretlik bir tablosun.
-Evet sana bir kız ayarlayacaktı, aslında iyi kızdır, Jennie değil mi? Yurt dışında okumuş, havalı bir kız.
+Yok , bu daha domestik bir kız, iyi ev kızı ayaklarında, neydi adı...
-Başka yakın arkadaşı bi Jisoo var ama...
+Evet evet Jisoo olabilir adı.
-O değildir imkansız. Bahsetmiştim ya Namjoon denen serserinin sevgilisi olan, hani Jackson diye bahsediyorum ya WY Coopt. varisi olan, birlikte tekneyle açılmıştık geçen hafta, onun kafaya taktığı kız. Bahsettim sana diye hatırlıyorum.
+Hani şu adamın sanki sen pezevenkmişsin gibi kızı ayarlaman için baskı yaptığı.
-Evet evet, Rose'nin arkadaşı olduğunu öğrendi ya tesadüfen. Bir de evliyim ama sevgilim var biliyor ya böyle ayarlamaları yapabileceğimi düşünüyor. "Sevgilisinden ayırırız sen o işi bana bırak" diye diye başımın etini yemişti.
+O kız mı acaba benim dediğim?
-Valla bu kız olamaz dediğin çünkü sıradan maaşlı bir çalışanın sevgilisi. Jackson denilen hayvan gibi zengin adamı gördüğünde de kaçacak yer arıyor. O kız değildir, imkansız.
+Umarım değildir çok büyük hayvanlık yaptım. Var mı sende fotoğrafı.
-Al bak. Rose'nin doğumgününden, tüm organizasyonu o ayarlamıştı, çok yardımsever bir kız, sıcak bir kızdır, bakma burada sert durduğuna hep gülümser.
+Hayy kafamı s..yim bu kız!
-Ne yaptın ki sen?
+Of sorma, anlatamam çok cringey. Telefonunu versene bana.
-Jackson bitti sen mi başlıyorsun, veremem kimsenin numarasını.
+Ya özür dilemem lazım.
-Bana bak asılacaksan dediğim gibi zor duruma sokma beni.
+Jk, yemin ederim öyle bir şey değil.
-Al o zaman. Telefonu benim verdiğimi sormadıkça söyleme, sorarsa dersin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOK
FanfictionSana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir. "25 yaşındayım, be...