Sana POVBanyoda gergin bir şekilde elimdeki plastiğe bakarak bekliyordum.
"Tanrım, lütfen! Lütfen!"
Geçtiğimiz üç hafta oldukça karanlıktı benim için. Halamın katı kurallarıyla tanışmıştım. Önce elimden telefonum alınmış, yerine içerisinde bir kaç telefon numarası kayıtlı olan bir telefon verilmişti. Yanıma her yerde bana eşlik etmekle görevli kadın bir koruma verilmişti. Hiçbir arkadaşım yoktu konuşacağım.
Tek iyiye giden şey babamın durumuydu, 3 gün yoğun bakımda yattıktan sonra normal odaya alınmış, on günün sonunda da eve geçmişti.
Halam, babamın eve geçişinin 3. gününde bizim boşanma haberimizi vermişti. Beni yanına çağıran babam "Önemli değil, hayat bu, sen sağlıklı ol yeter." diyerek saçımı okşamış, korktuğumuz kadar kötü bir tepki vermemişti. Ondan aldığım cesaretle usul usul yanında ağlamıştım. Çünkü halam Jungkook için ağlamama bile tahammül edemiyordu.
Jungkook ile ilgili bana gelen tek haber halamın soğuk sesiyle kurduğu cümleydi,
"O oğlan imzaladı evrakları, sıkıntı çıkarmadı şükür ki."
Acaba beni aramış mıydı? Ulaşmaya çalışmış mıydı?
İki gün önce Taehyung babamı ziyaret etmek için gelmişti, normalde halam onunla görüşmeme de engel olur diye düşünmüştüm ama sanki bilinçli bir şekilde bizi salonda yalnız bırakmıştı.
-Sana, Jungkook İngiltere'ye gitti. Belki duymuşsundur, annesi...Çok ağırlaşınca apar topar gitti. Şu an da cenaze işleri ile...
Haberi aldığımda hiçbir tepki verememiştim, ne yapacağımı bilmez bir şekilde bakınıyordum, cümle dahi kuramamıştım.
-İstersen sana telefon numarasını vereyim.
"Hasta ziyaretleri kısa olmalı ama değil mi çocuğum.", halamın sesiyle irkildik. Biliyordum, Jungkook'un annesinin öldüğünü bildiği için Taehyung'la konuşmama izin vermişti ama o numarayı almama izin vermeyecekti.
Taehyung çıktığında halama döndüm:
-Biliyordun değil mi? Mrs Jeon'u...
+Evet, huzur içinde uyusun.
-Aramam lazım.
+Biz aile olarak taziyelerimizi ilettik. Ayrıca Mr Jeon senin aramayışını da gayet makul karşılıyor, bu evlilikte oğlunun yaptıklarını öğrendiğinde derin bir utanç duydu, çok mahçup. Yazık ki şimdi de eşini kaybetti. Zor bir süreç.
Halamın konuşmalarındaki hıncı, öfkeyi hissedebiliyordum. Tanıdığım halam değildi sanki... Öyle korkmuş ve tedirgin bakmış olacağım ki sesini yumuşatarak konuşmasını devam ettirdi:
-Sana, biliyorum bana çok kızıyorsun ama emin ol, bu zehirli ilişkiden seni kurtardığım için bana teşekkür edeceksin.
Dediği şey gerçekleşmeyecekti, planının her hamlesi midemi bulandırıyordu. Sanki hiç beynim, iradem, özsaygım yokmuş gibi her adımıma o karar veriyordu.Beni Japonya'daki merkez ofise aldırma kararı çıkmıştı. Kore'de durmam onun için tehlike demekti.
Benimle birlikte Namjoon'a da Tokyo'da daha iyi bir mevki teklif edildiğini Namjoon'un eve yaptığı ziyaretlerden birinde öğrendim. Reddedilemeyecek bir teklifti, hem maaşı daha yüksekti, kalacak yeri ayarlanacaktı ve University of Tokyo'da yüksek lisans imkanı tanınmıştı.
Tüm bu imkanlar için ne kadar minnettar olduğunu açıkladıkça içimdeki öfke kabarıyordu. Bana göz kulak olacak erkek de bulunmuştu halam tarafından görünüşe göre...
"Peki ya Jisoo? Ona da Tokyo'da iş bakıyor musunuz? Halacım bu kadar cömert tekliflerin yanında, müstakbel gelinimiz için de iş bulmadınız mı?"
Halam da Namjoon da gerilmişti, Namjoon hafif öksürerek "Biz...Tabii sen bilmiyorsun, ayrıldık...Bu kadar olayın arasında çok ufak bir detay olarak göründü gözüme, söylemedim."
"Ufak bir olay? Yapma sanbae, kaç yıllık büyük aşk! Hemen kestirip atmamalısın."
Namjoon konuşmayı devam ettirmeyerek boynunu ovarak zemini incelemeye koyulmuştu.
Halamın planları büyüktü, bana ayarladığı konum yönetimle ilgiliydi, Namjoon gibi Tokyo Üniversitesi'nde yüksek lisans yapacaktım.
Ama evrenin başka planları olabilirdi.
Olması için dua ediyordum.
Lütfen Tanrım....
Jungkook'u son gördüğümden bu yana 3 hafta geçmişti, o gece onun yanına gitmeye karar verdiğimde aklımda bu yoktu, ama Tanrı'nın bir armağanı gibi telefonumdaki uygulama "ovulation" uyarısını gösteriyordu.
Bu bir işaret olmalıydı...
Adetim bir kaç gün gecikince hemen test almıştım, bugün 3. gündü testi uygulayışımın, dün ve önceki gün bir şey çıkmamıştı.
"Henüz çok erken, çıkmaması çok normal..."
Ama artık bugün belli olması gerekirdi.
Lütfen...
Onu göremesem de ondan bir parça olsun...
Çocuğumuz olsun...
Lütfen...
...ve çift çizgi...
Tanrım!!! Teşekkür ederim!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Planlanmış Evlilik (J.J.K. x Sana) SAKOOK
FanficSana varlıklı bir ailenin tek kızıdır. Üniversiteyi bitirmiş, sadece hayır işleriyle ilgilenen, kendi halindeki Sana'nın hayatı babasının ve halasının onun için uygun gördüğü Jungkook ile evlenmeye karar vermesiyle değişecektir. "25 yaşındayım, be...