Seni Birine Benzettim

802 69 49
                                    

Pencereden Sızan Depresyon Kokusu bölümünü okumuş muydunuz?

Çok karışığım.

Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun.

Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor.

Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.*

🌻💛🌙

"Leyla?" Meltem Hoca'nın sesiyle kapıya yönlendirdiğim adımlarımı durdurup ona doğru döndüm.

"Efendim hocam?"

"Bunları benim odama bırakabilir misin? Benim şu gelen misafirlere bir görünmem lazım da." Masanın üstündeki kitap ve not yığınını elime alıp gülümsedim. Bahsettiği misafirler iki gün sonra yapılacak olan panelin tartışmacıları olarak gelen misafirlerdi ve panel başkanı Meltem Hoca olduğu için onun ilgilenmesi gerekiyordu.

"Tabii hocam. Anahtarlar?"

"Sekreterlikten alırsın Leyla'cığım." Baş selamıma kocaman bir gülümseme ile karşılık verince hızlı adımlarla odalarının bulunduğu kata yöneldim. Merdivenlerin başında arkadaşlarıyla konuşan Sevda'yla göz göze gelince elimdekileri gösterip uzaktan seslendim.

"Geliyorum birazdan." Hızlıca gülümseyip onayladı. Depresyonu bütün ödevi yazma sürecinde bizimle kalmıştı ama geçen haftanın sonunda sağ salim teslimatı sağladığından beri gülüyordu. Şükürler olsun!

O günden beri Her Kimse yazmamıştı. Bende Sevda'nın depresyonu, Sevda'ya yardım, okulla ilgili koşturmaca, yoğun geçen dersler derken başımı kaşıyacak vakit bulamayıp gün sonunda yatağa kendimi zor attığımdan yazamamıştım. Tuhaf bir şekilde, bunu görüp rahat bırakmak ya da dikkatimi dağıtmamak amaçlı yazmadığımı seziyordum. Alan tanıyordu sanki kendince.

Sevda o sabah saat altıda, elinde evimizdeki en büyük kupaya doldurduğu kahve ile beni uyandırıp her şeyi anlattırmıştı esnemelerim arasında. Her şeyi aldığına inandığında da Kemal Amca'yı her gün, hatta her saat başı arayıp Her Kimse'nin kim olduğunu söylesin diye şantaj yapmaya başlamıştı. En son fazlasıyla abartıp okulu bırakırım demesi de Kemal Amca'nın son noktası olmuştu. Onunla olan çağrıyı sonlandırıp, Sevda suratına kapanan telefona aval aval bakarken beni aramıştı.

'Kaç senelik meslek hayatımda ne kadar psikopat herif varsa uğraştım, onlarda bile bu denli bezmemiştim. Bu gerçekten başka bir boyut Leyla! Ben onun aramalarını yanıtlamayacağım, acil bir şey olursa sen ararsın beni tamam mı güzelim?"

Onaylayıp telefonu kapattığım gibi evin her noktasında kahkahalarla gülmüştüm. Nihayet biraz sakinleşip dediklerini Sevda'ya aktardığımda aramaları yarım saat aralığa düşürmüştü. O günden bu yana da cevap alamamıştı. En son dün sabah kahvaltı ederken isyan edip telefonu fırlatınca vazgeçti demiştim ama dünya üzerinde yapılabilecek en şeytani gülüşle bana dönüp 'Benim de adım Sevda'ysa ben bulurum bu Her Kimse'yi!' deyince usulca kabullenip sakinleşmesini dilemek zorunda kalmıştım.

Bilekliği ona söylememiştim ama ciddi anlamda kafamı kurcalıyordu. Evir çevir bir yere varamayınca Yetkin'le konuşmaya karar vermiş ama bir türlü denk getirememiştim zamanları. Zamanını bekliyordu diğer her şey gibi...

Elimdekileri Meltem Hoca'nın odasına bırakıp kapıyı yeniden kilitlediğim sırada aralık duran yan kapının arkasından gelen konuşmaları duydum. Salih Hoca'nın sesinin yanında öteki seste tanıdık geldiğinde durup kim olduğunu anlamaya çalıştım çünkü Sevda'nın adını duymuştum.

Yuvarlağın Köşeleri*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin