Eve girer girmez hemen elimdekileri mutfağa bıraktım. Üstümü çıkarttıktan sonra mutfağa geri geçip ne pişirmem gerektiğini düşünmeye başladım.
Neyi severdi?
Birşeye alerjisi var mıydı?
Bakın yemek konusunda -abim her ne kadar harika olduğumu söylese de inanmıyorum- berbatımdır. Hele şimdi bir de Sehun gelecekti ve ben berbat edecektim. Derin nefes alıp poşetlerin içinden gereken herşeyi çıkarıp masaya tek tek dizdim.
Sebzeleri dikkatle yıkarken aklıma Sehun'un ne zaman geleceği konusunda hiç bir fikrim olmadığı aklıma gelmişti. Abim saat 20.00 gibi gelirdi ve gelir gelmez yemek yerdik.
Sebzeleri güzelce yıkadıktan sonra ellerimi kurulayıp telefonumdan seksi doktorumun numarasını tuşlamıştım.
Heyecanla açmasını beklerken bir yandanda koltukların üzerinde zıplamamak için kendimi zor tutuyordum.
Biraz bekledikten sonra nihayet açmıştı.
"Luhan?" Ayyy hemen de adımı söylermiş. Ama neden sesi nefes nefese? Yoksa...
"Sehun... Şey mmm hani bi-" neden sakin kalamıyorum!
"Luhan iyi misin?" Sesi telaşlı gelmişti. Hayda ne iş çeviriyor bu?
"İyiyim sad-"
"Sakin ol. Ben.. Hemen geliyorum!"
"Seh-" un . Yüzüme kapattı.
Niye böyle yaptı ki? Acaba çok mu sesim titremişti o yüzden mi telaşlandırdım?
O benim için endişelendi!
Aman tanrım!
Mutlulukla mutfağa gittim. Sebzeleri sevgiyle keserken içimdeki geyikler kelebeklerle bir olmuş tango yapıyorlardı. Onlara uyum sağlayarak bende bir o yana bir bu yana kıçımı sallarken eti soslayıp fırına attım.
Kısa süre sonra kapı çaldığında Sehun oldukça hoş biçimde karşımda duruyordu. Ona sırıtırak baktığımda o bana sertçe bakıyordu.
"Parti kapı önünde mi olacak?"
Resmen çocuğu kapıda dikmiştim! Aklıma edeyim!
"Kusura bakma geç içeri."
Ayak seslerinin tokluğu evde yankılanırken konuşmayı unutmustum.
"Ş-şey salona geç istersen. Bende yemekleri hazırlayayım." Ona elimle salonu gösterirken o bana bakmaya devam etti.
"Sorun değilse seni izlemek istiyorum."
Ha!?!
Pardon yani.
"T-tabi."
Ben mutfağa giderken o da ördek yavrusu gibi pesimden geliyorsun. Ay böyle paytak paytak ne sevimliler ya!! Ihm neyse.
Sebzeleri doğramaya devam ederken o da kendine sandalye çekmiş yüzünü ellerinin arasına almıştı. Dudakları öne doğru büzüdüğünde o dudakları ısırmak istedim.
Kendine gel Luhan!
Derin nefes alıp doğramam gereken diğer sebzelerle uğraşırken o da arkamdan gelip üst dolaptan bardak aldı.
Tanrım bu çocuk ilahi güce falan mı sahip nerden biliyor bardakların orada olduğunu?
Biliyordum insan olmadığını! Hah benden kaçar mı? Asla!
Bedeni bedenine yaslanırken nefesimi tutmuştum. Kendimi elimdeki bıçağa odaklarken yanlışlıkla parmağını kestim. Ufak bir inleme bıraktığımda Sehun anında arkamdan çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can We Start With KISSING?
FanfictionDoktor : Oh Sehun Hasta : Park Luhan Tanı : Afefobi (birinin size dokunmasından ürkmek veya iğrenmek) Tedavi: Öpüşmek (?!?!)