Can We Start With KISSING?

Bölüm 23 "Hey, Sevgilim!"

Medyada yine yaptığım hunhan videosu var -_- Ancak Mobilden giriyorsanız açılmıyor olabilir. Bilgisayardan bakmanızı öneririm.

Teşekkürler ^-^

-------------------

Kapıyı açtıktan sonra karşımda gördüğüm esmer güzeliyle gülüşüm bozulmuş yerini korku, tedirginlik ve biraz da utanç almıştı. Tanrı aşkına kim eski sevgilisinin karşısına kim yarı çıplak çıkar ki!

Tabii adı Luhansa çıkabilir ve sevgilisinin adı Sehunsa ve yakışıklıysa ve.. Ihm neyse.

"Hey, Sevgilim!"

Pardon?

"Beni böyle karşılayacağını bilseydim daha önce gelirdim." dedikten sonra büyük bir adım atıp beni duvara ittirmişti.

Yine yapıyordu.

Midem onca olanların üzerine yeniden faaliyete geçerken aptal gibi ses çıkarmıyordum.

Dilim tutulmuş gibiydi. Burnu, yarı açık bedenimin boyun kısımlarında dolaşırken onu itmeye çalıştıkça o kendini daha çok bastırıyordu bana.

Mutlu olmayı hakketmeyen biri miyim ben?

Gözyaşlarım istemsizce düşerken onu itelemeye çalıştığım ellerimi alıp duvarda birleştirdi.

Hani evleniyodun lan sen? Hemde en yakın arkadaşınla...

Hıçkırıklarım özgürlüğe kavurşurken kıçımın acısı zaten burnumda olmakla birlikte, sinir katsayım yükselmiş kendimi kaybetmek üzereydim.

"Tanrım, teninin kokusu hiç değişmemiş sürtüğüm."

Sürtüğüm...

Bu son damlaydı artık. Deli gücüyle onu ittiğimde o da şaşırmış bende şaşırmıştım. Kenarda duran vazoyu alıp yere vururken, kırık parçalarından birini alıp kendime tuttum. Kai gözlerini açıp bana koca gözlerle bakarken sesi duyan içerdekiler koşarak içeri girmişlerdi. Bu arada o vazonun orada ne işi olup olmadığını sormayın çünkü bende ilk defa görüyorum.

"Luhan!"

"Gitti güzelim Çin vazom!"

Çinliler kovalasın seni Baekhyun!

"Yaktım çıranı koyu bok parçası Kai."

Bu lafı nereden öğrendiğim ortaya çıktı tabiiki de abimden. Koyu bok parçası Kai.

Sırasıyla Sehun, Baekhyun ve Chanyeol olaya dahil olurken elimdeki parçayı avucumun içine bastırıyordum. Daha yeni geçmeye yüz tutan tenim kasılıp, keskin madde ile yavaşça açılırken hava ile buluşan taze sıvımın özgürlüğünü hissedebiliyordum.

Arkamdaki - Kai'ın beni ittirmesi yüzünden- aralık kalan kapıdan biri daha girdiğinde bugün ölüm günümün olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

Ölüm meleği kardeşim biraz daha hızlı gelebilir misin?

Midemdeki fokurdamalar son sürat devam ederken şuurumun kaybolacağını biliyordum.

"Oh, Kai evi bulmuşsun!" Kafamı çevirmemle pek yakın arkadaşı(!) olan ve aynı zamanda sevgilimin - her ne kadar biraz önce olanlar yüzünden suçlu hissetsem de- abisi Kyungsoo koca gözleri ile etrafı tarayıp girmişti.