Damla ile evde televizyon izliyoruz şimdi. Bir pembe dizi...
Oğlan kızı seviyor ama açılamıyor. Klasik işte...
Bu tarz şeyler bana aşırı yapmacık geliyor. Kardeş git söyle işte ne gurur meselesi yapıyon Allah Allah!!!
Ben gayet soğukkanlı izliyorum hatta gülmekten karnıma ağrılar girdi..!
Damla yanımda salya sümük ağlıyor. Bu kız beni deli edecek!! Kız niye bu kadar duygusalsın?
Peçeteyle burnunu çekiştirirken oğlan geldi kızın yanına. Heh sonunda konuşacak herhalde...
Damla kafayı yedi:
- Söyle söyle artık!!! Kendini de kurtar şu kızı da...
Gülerek Damla'yı taklit ettim:
- Söyle söyle artık!!! Kendini de kızı da Damla'yı da kurtar...!
Damla ağlayarak omzuma vurdu.
Çocuk kıza yaklaştı:
"Christina..."
- Başlarım Kristina'na.!!! Söyle hadi!!!
"Daha erken biliyorum , hatta beni tanımıyorsun. .."
Damla çıldırdı:
- Ne daha erkeni? Sizin şu an evli olmanız lazım!!!
Yine onu taklit ettim. Ne yapayım çok tatlı:
- Evet , hatta torun tombalağa karışmış olmanız lazım!!!
Koluma sertçe geçirdi.
Vicdansız kolumu çürüttün!!!
"Christina ben....seni...."
- Allah cezanı versin söyle hadi mal!!!
Güldüm:
- Kız elden gideyeh...!
- Otursun oturduğu yere gitmiyor hiçbir yere...Ulan sen de söyle hadi!
Ve sonundaa. ..
"Seni seviyorum... "
Damla sevincinden bana sarıldı. Aman ben öyle duygusal anlara gelemem. Keşke kız ben seni sevmiyorum dese. İçim fesatlık dolu vallaha tebrikler...
Sonrası sarılmaca falan ...
Şaka maka 2 saatimiz bunun için gitti yaw vaktime acıyorum...
- Madem film bitti ben odama çıkayım da kitabımı bitireyim yarın vermem gerekiyor...
Damla henüz filmin etkisinden kurtulamamıştı:
- Hıhı...
******
Çantamdan Şeker Portakalı'nı çıkardım ve okumaya başladım. Henüz 5 yaşında yaramaz bir çocuk olan Zeze'yi anlatıyordu. Onun hikayesini...
Akşama doğru kitabı bitirmiştim. Ben öyle çok duygusal biri değilim ama ucundan gözümün dolduğunu inkar edemem...
Ertesi Gün
Bugün de üniversiteye gideceğim. Beni baya sardı. Çok hoşuma gidiyor öğrenmek...
*****
Ders bitiminde yine Damla'yı bekledim. Zil çaldı öğrenciler çıkmaya başladı falan filan ...
Görüş alanıma Kuzey girdi. Bana doğru gülerek geliyordu ama tekti...
- Günaydın Görkem nasılsın?
- İyiyim Kuzey sen?
- İyiyim, sen yarın mı dönüyordun Türkiye'ye?
- Evet...
- Hadi ya tam da ısınmaya başlamıştık...
- Bu seferlik böyle oldu, derken gördüğüm şeyle donakaldım...
Ufak bir şok da diyebiliriz...
Ufuk yanında sarışın bir kızla bizim tarafımıza geliyordu... Şaşırmış olacak ki Kuzey'in mavi gözleri de sonuna kadar açılmıştı...
Yanımıza geldiklerinde kız konuşmaya başladı :
- Selam millet!!!
Sesi batasıca...😒😒😒Cırtlak sesli...
Ardından İngilizce devam etti. Türk değil demek ki...
Allah'ım çok zekiyim nereden anladım!!!
- Ben Ufuk'un sınıfındayım...Türkiye'den gelince ilgimi çekti. Bizim sınıfta kimse arkadaşı olmayınca ben de yanına gittim...
Onu görebiliyoruz yılışıklığından..!
Ardından devam etti:
- Biz tam kafa dengiymişiz yaa...Değil mi Ufuk?
Ufuk'un koluna girince gözlerimi kocaman açtım.
Ufuk'un koluna girdi!!!!
Allah'ım delireceğim !!!
Bidakka ya bana ne oluyor? Kız çok yılışık ona sinir oldum sadece... SADECE...
Ufuk başını sallamakla yetindi. O başını koparacağım senin.. Tamam Görkem sakin ol..! Sakin...
Tamam rahatım.
Derin bir nefes alarak başladım:
- Öyle mi? Ne güzel ! Ben Ufuk'un arkadaş bulacağına emindim zaten...
- Yaa öyle mi nereden?dedi kız .
Sana ne!!??demek isterdim fakat diyemedim...
Zorla gülerek:
- Kendisi pek cana yakın ondan dedim...
- Haa...
Yaa....İnan sen hemen !!!
"Ben adımı söylemeyi unuttum yaa"
Şükür fark edebildin!!!
"Laneya..."
"Görkem"
Göz ucuyla Ufuk'a baktım.
Bakıyorum da pek eğleniyorsunuz beyefendi!!!
Yok kız günahını almayalım sıkılmış görünüyordu...
Ben de bu saçma durumdan çıkmak isterken Damla göründü.
Damla kız ben seni çok seviyorum...
Gelip Laneya denen kıza ve kolundaki Ufuk'a baktı. Baktı... Yine baktı..
Evet Damla bence de yakışmıyorlar... Boy farkı çok bir kere...
Şu an toplu bakışma merasimindeyiz... Ben Kuzey'e, Kuzey Damla'ya, Damla Laneya'ya , o ise Ufuk'a...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜRBÜLANS
General FictionUçak kalkarken hissettiğimiz , sanki içimizde bir şeyler uçuyormuş duygusu... Uçak sakince gökyüzünde kendine yol çizerken aldığımız haz... Havada süzülürken ani bir sarsıntı... TÜRBÜLANS... Bana hissettirdiği şey buydu.Gözlerime bakarken kalbimi t...